OSMANLI DÜNYASI, 11.03.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Taşköprizade Ahmed Efendi tarafından Osmanlı ulema ve şeyhlerine dair biyografik bir eser olarak kaleme alınan Şakaik-i Numaniye, Osmanlı biyografi literatürü içinde genel ulema biyografilerinin ilk derlemesi olma özelliğine sahiptir. Yazarın vefatından sonra ise Ataî, esere onun bıraktığı yerden devam ederek 1633 yılına kadar getirmiştir.
Tefsîru Tibyân, Ayıntabî Mehmed Efendi tarafından kaleme alınan ve Kur'ân-ı Kerîm'in ilk Türkçe matbu tefsiridir. Tefsîru Mevâkib ise İsmail Ferruh Efendi'nin, Hüseyin İbn Ali el-Kaşifî'nin el-Mevâhibü'l-Aliyye adlı Farsça tefsirinden hareketle yazdığı bir tefsirdir.
Son devir Osmanlı alimi Fevzi Efendi tarafından kaleme alınan ve "Mebhası dahi âlemde iki kimse ile meşveret ve kendilerine emniyet ve i'tâ-i riyaset olunur ise mutlaka sebeb-i insilâb-ı rahat ve bâhis-i incilâb-ı mazarrat olur demekden ibaretdir" sözü ile sunulan eserde dinî duyguları zayıf kişilerle arkadaşlık yapmanın zararlarından söz edilmektedir.
Osmanlı alim ve müderrisi Davud-ı Karsî, öğrencilerine Sahih-i Buharî okutmadan önce hadis usulüne dair bilgi vermek adına Birgivi'nin konuyla ilgili Arapça risalesini şerh etmiş; eser hem ilim ehlinin hem de öğrencilerin ilgisini çektiği için de tercüme edilip üzerine haşiyeler yazılmıştır.
Çeşitli alanlarda eser veren büyük Türk alim Birgivî'ye ait olup Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Arap nahvine [dilbilgisi] dair İzharu'l-Esrar adlı eserin tercümesidir.
"İşte Risâle-i Hutab, bazı İslam büyüklerinin birkaç hikmetli sözünü derlemiş olmasıyla, şu hakikati fiilen teyit etmiş muteber bir eser olduğundan dine mensup olanlara okunmasını tavsiye ve değerli mütercimini tebrik ederim. Ali er-Razî"
Çeşitli alanlarda eserler vermiş alim Birgivî, başta 'Avamil' ve onun şerhi niteliğindeki 'İzhar' olmak üzere Arapça dilbigisi konusunda kaleme aldığı eserlerle İslam ilimleri alanında haklı bir şöhret kazanmıştır.
Osmanlı Devleti'nde 1868-1876 yılları arasında hazırlanan ve daha çok borçlar, eşya ve yargılama hukuku esaslarını içeren kanun metni olup, İslam hukukuna dayalı olarak hazırlanan ilk kanunlar olduğu için sadece Osmanlı hukuk tarihi bakımından değil İslam hukuk tarihi bakımından da dikkate değer bir öneme sahiptir ve İslam ülkeleri tarafından hazırlanan kanunlara öncülük ve örneklik etmiştir.
17. yy Türk ilim dünyasının etkin isimlerinden olan Kâtip Çelebi bu eseri, kendi dönemindeki dinî ve ilmî tartışmaları belli bir yöntem çerçevesinde yeniden ele almak ve Osmanlı ilim hayatındaki mevcut durumu eleştirel bir şekilde değerlendirmek üzere kaleme almıştır.
"1261-62-63-64-65 hicrî senelerindeki olayları ve yazarın tercüme-i halini [biyografi] ve hicrî seneler ile miladî sene karşılıklarını gösterir bir cetveli içermektedir"
Sahih-i Buhari'nin en meşhur muhtasarlarından biri olan Tecrid-i Sarih adlı bu eseriyle tanınan Hanefi fakihi ve muhaddis Zebidi, bu çalışmasında Sahih-i Buhari'deki hadislerden yalnızca müsned olanlarına, yani Hz. Muhammed'e ulaşıncaya kadarki tüm ravilerin belirtildiği hadis türüne yer vermiştir.