Anasayfa /
III. SALON MÜZAYEDESİ
III. SALON MÜZAYEDESİ
III. SALON MÜZAYEDESİ, 02.06.2024 saat: 14:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 14:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 15 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Toplam : 240 Ürün
Lot: 101 > Obje
Kama üzerinde besmele ve "Biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik" anlamına gelen Fetih Suresi 1. ayet yazılıdır. Kınında tuğra mevcuttur.
Lot: 109 > Obje

Sehpa üzerine yerleştirilmiş, 2 parçalık dairesel bir merkez etrafında 10 parça kenarları yazılı çini pano. Benzer bir parça, Garo Kürkman´ın Suna ve İnan Kıraç Vakfı´ndan çıkan "Toprak, Ateş, Sır" (2005) adlı kitabında bulunmaktadır. Bir diğer benzer parça Sotheby´s 2014 tarihli Arts of the Islamic World müzayedesinde satılmıştır.

Şiir: "Adem bu bezm-i devr-i dilaraya bir gelir/ Bil kadr-i ömrünü kişi dünyaya bir gelir/ Dünya içün vücudunu sarf etme yok yere/ Nakd-i hayat merdüm-i dânâye bir gelir/ Cem gitdi bozulmakdadir erkan-i harabat/ Bir cam ile kalsa nola eyvan-i harabat/ At başı beraber arak-ı bade sürülsün/ Dönsün koşu meydanına meydan-i harabat"

Sadeleştirilmiş hali: İnsan bu gönlü hoş eden meclise bir defa gelir/ Ömrünün kıymetini bil insan dünyaya bir defa gelir/ Dünya için varlığını boşa harcama/ Hayat sermayesi insana bir defa gelir/ Topluluk dağıldı eğlence meclisinin adabı bozulmaktadır/ Bu eğlence meclisi yalnız bir kadeh ile kalsa ne olur/ At başı beraber içki şarap sürülsün/ Eğlence meclisinin meydanı yarış meydanına dönsün.

Lot: 110 > Obje

Çeşitli renklerde geleneksel motiflerle bezenen, son derece ihtişamlı, devasa çadırın yan taraflarına Arapça bir şiir işlenmiştir. Dünya müzelerinde örneğine az rastlanan bu harika parça üzerine işlenen şiirin anlamı: "Sağlam temellere sahip muhteşem bir yer / İyi inşa edilmiş saray gibi güzel bir yapı / Ve onlarla birlikte artan bir özlem ve arzu"

Osmanlı çadırlarında kullanılan en yaygın işleme tekniği olan aplike yöntemi ile değişik kök boya renklerindeki kumaşlardan kesilen parçaların, zemindeki kumaş üzerine motifi oluşturacak şekilde oturtularak dikilmesi esasına göre yapılan çadır, 12 adet yan duvar ve 1 adet tepe kısmından oluşmaktadır. 

Çadır, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1. ve 2. Dönem Milletvekilliği yapmış olan Mehmet Ziyaeddin Gözübüyük'ün aşçılığıyla meşhur kızı Tayyibe Gözübüyük'e, kendisinin yaptığı yemekleri bu çadırda tadan Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat hediye edilmiştir. 


Lot: 111 > Obje
Ön yüzü: "Kastamonu Erkek Muallim Tatbikat Mektebi" Arka yüzü: "Garîk-i bahr-i isyanım dahîlek yâ Rasulallah"
Lot: 112 > Obje
Lot: 117 > Obje
Zinciri mevcuttur.
Lot: 118 > Kitap
Da´i Mehmet Efendi´nin, bir öğrencisine karşı duyduğu homoseksüel aşkının ilahi bir aşka evrilişini anlattığı sergüzeştnamesi... Konusunu gerçek hayattan alan bu eser, Da‘i Mehmed Efendi’nin 1645-1648 yılları arasında başından geçen sıra dışı bir aşk hikayesini anlatmaktadır. Da‘i Mehmed Efendi, yaşadıklarını en ince ayrıntısına kadar anlatmış, sergüzeştini samimi bir dille kaleme almıştır. Mesnevi nazım şekliyle yazılmış metnin içinde aşıkane şiirler ve sevgilinin ölümü üzerine yazılmış mersiyeler yer almaktadır. Kitaptaki dört adet tam sayfa resim birçok nüshada ya hiç yoktur ya da eksiktir. Ancak müzayedemizde sunduğumuz eser dört adet resmi ile eksiksizdir. Metin tipografi, resimler ise taş baskıdır. Erken tarihli bu resimli kitap sadece bir defa basılmıştır.
Lot: 119 > Kitap
"İzmir Valisi devletlü Naşit Paşa Hazretlerine yadigâr-ı mahsus-ı acizane ve nacizane imza Ahmet Cevdet"
Lot: 120 > Kitap
"Muhterem Muallim Doktor Ali Hüseyin Bey´e Avrupa´da tahsile teşvikatta bulunması dileğiyle. İmza"
Lot: 121 > Kitap
Sadaret Şifre Kalemi gibi devletin gizli evraklarının işlendiği bir kurumda 22 sene boyunca çalışan Mehmet Selahattin Bey´in, İttihat ve Terakki Cemiyeti´nin aleyhinde kaleme aldığı 1918 Mısır baskı eserinin ilk baskısı ile ´meraklısı için 500 adet basılmış ve numaralandırılmış´ günümüz Türkçesi metninin 34 numaralı nüshası (hazırlayanlar: Ali Birinci - Cüneyd Okay / 2006, Vadi Yayınları)...
Lot: 122 > Dergi
İsviçre´nin Cenevre şehrinde 1878-1908 seneleri arasında toplamda beş sayı yayımlanan, İkinci Abdülhamid´e muhalif karikatür ve yazılar içeren mizah dergisidir.
Lot: 123 > Katalog
Kataloglarda kıyafetten ayakkabıya, tabancadan mobilyaya çok geniş yelpazede ürünler satışa sunulmuştur. Satışa sunulan ürünlerin renkli ve renksiz çok sayıda görsellerine yer verilmiştir.
Lot: 124 > Salname
Haim Mazza´nın Çorapçıhan´daki Kumaş Dükkanı ve Daru´s Sınaa-i Osmaniye Kereste Dükkanı gibi resimli reklamlar ile Zat-ı Hazret-i Şehriyârî´nin Musikacıbaşısı A. Commendinger, Zat-ı Hazret-i Şehriyârî´nin Sırma İşlemecibaşısı Onnik gibi padişah tuğralı reklamlar başta olmak üzere dönemin işletmelerinin ilgi çekici reklamlarını içermektedir. Eserin gelirinin bir kısmının Darulaceze´ye bağışlandığı künye sayfasında yayıncı tarafından belirtilmiştir.
Lot: 125 > Defter
Karantinahaneler, Osmanlı döneminde salgın hastalıklarla mücadele için limanlarda, karayolu ve demiryolu güzergahlarında kurulmuştur. İnsan, hayvan ve yük taşıyan gemilerin, trenlerin yüklerinin dezenfekte edildiği, yolcularının tecrit edilerek gözlemlendiği kurumlardır. İlk karantinahaneler II. Mahmud döneminde kurulmaya başlamış olup Sultan II. Abdülhamid döneminde kurumsallaşmış ve sayıları artmıştır. Bu defterde; Yenikapı, Salacak, Varna, Selanik, Rodos, İzmir, Van, Beyrut, Necef, Cidde gibi yerlerde ve onlarca başka şehirdeki karantinahanelerin demirbaş listeleri mevcuttur. Defter Osmanlıca ve Fransızca tutulmuştur.
Lot: 126 > Kitap
Osmanlı Devleti´nin mimari üslubunu, Viyana Sergisi´nde uluslararası alanda tanıtmak amacıyla Nafia Nazırı İbrahim Edhem Paşa´nın başkanlığını yaptığı bir heyet tarafından hazırlanarak, 1873 tarihinde Osmanlıca, Fransızca ve Almanca olarak yayımlanmıştır. Eserde, Osmanlı Devleti´nin büyük şehirlerinde bulunan cami, türbe, çeşme ve bu eserlerde yer alan tezyinatlar detaylı olarak açıklanmış ve yüzü aşkın planş ile Osmanlı mimarisi gözler önüne serilmiştir.
Lot: 127 > Hat
Berberzade Mehmed Said Efendi (ö.1192), Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi’den sülüs ve nesih meşkederek icâzet almıştır. Hâfız Osman tarzının temsilcilerinden değerli bir hattattır. Sülüs kısım: "Müminin Allah katındaki kıymeti itikadına göredir." Nesih kısımdaki hadis-i şerifler: "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır.", "Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erersiniz."
Lot: 128 > Hat
Genç yaşında olduğu halde Kur’an-ı Kerîm’i hıfzetmiş ve Hasırcılar Cami imâmı Mustafa Efendi’den kıraât ve hüsn-i hat dersleri almıştır. Ancak sonra hocası ile arası açılmış ve meşkini İbrahim Rodosî’den tamamlayarak icâzet almıştır. Mekteplerde hat muallimliği yapmış, 14 Eylül 1787 (h.1201) tarihinde vefât etmiştir. Sülüs kısımda yazılı hadis-i şerif: "Kuran şefaatçidir, şefaati kabul edilen, tasdik edilmiş bir şefaatçidir." Nesih kısımda yazılı hadis-i şerif: "Kuran okumakta mahir olan kişi, şerefli ve salih kimselerle beraberdir. Kuran´ı okuyup da kendisine zor gelerek kekeleyen kişiye iki sevap vardır."
Lot: 129 > Hat
Ahmed Rakım Efendi´nin (ö.1282) hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Aklâm-ı sitteyi Mustafa Rakım Efendi´nin talebesi olan Mehmed Hâşim Efendi’den meşkederek 1256´da icâzet almıştır. Muhtelif matbaalarda hattatlık yapmış ve muhtelif mekteplerde hüsn-i hat dersleri vermiştir. Matbaalarda hattatlık yaptığı zamanlarda Delailü´l Hayrat´ı ve bazı meşkleri taşbaskı olarak basılmıştır. Mustafa Rakım Efendi´nin talebesinin talebesi olması hasebiyle üslup yakınlığı bulunmakta olup "Küçük Rakım" namı ile maruftur. Bu lottaki eser eski bir tahrirli zerendud yazıdır.
Lot: 130 > Hat

Mehmed Şefik Bey, Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin yetiştirdiği birçok seçkin talebenin en önde gelenidir. Bilhassa celî sülüs hattını Kazasker mektebine bağlı olanlar içinde en üst mertebeye eriştirmiştir. Mustafa Râkım’dan sonra hâkim olan celî anlayışına tâbi hattatlar arasında bu yazıyı âdeta mektup yazar gibi süratle ve ekseriya tashihe bile gerek duymadan kalemden çıkarmakta da Şefik Bey devrinin yegânesi sayılır.


Mehmed Şefik Bey, tahsîline devam ederken hüsn-i hatta merak duyarak evvelâ Kebecizâde Ömer Vasfî Efendi’nin şâkirdanından Alî Vasfî Efendi’ye, onun vefâtı üzerine de teyzesinin eşi olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’ye devam etti. H. 1251/M. 1835-1836 yılında, henüz onaltı yaşında iken icâzet aldı. Uzun yıllar muhtelif mevkilerde hat hocalığı, Bursa Ulu Cami’nin duvarlarını süsleyen yazıların tamiri, hademe-i hümâyûn hutût muallimliği gibi memuriyetlerde bulundu.


İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal'ın kendisi hakkında şu ifadeleri dikkate değerdir: "Şefîk Bey sülüs, celî, nesih, dîvânî ve siyâkatde mertebe-i kemale yükselen en büyük hattatlardandır. Bu hakîkati hiçbir hattat inkâr edemez. Esrâr-ı hutûtun en dakik noktalarına vâkıfdır ki, âsar-ı bedi’âsı hoş-nüvisânın makbûl ve mağbûtudur."

Lot: 131 > Hat

"Hak kapusunda biter cümle murad / Akil isen eyle muhkem itikad" Anlamı: Her türlü istek Allah´ın kapısında biter, akıllı isen buna sağlam bir inanç ile inan.


Mehmed Şefik Bey, Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin yetiştirdiği birçok seçkin talebenin en önde gelenidir. Bilhassa celî sülüs hattını Kazasker mektebine bağlı olanlar içinde en üst mertebeye eriştirmiştir. Mustafa Râkım’dan sonra hâkim olan celî anlayışına tâbi hattatlar arasında bu yazıyı âdeta mektup yazar gibi süratle ve ekseriya tashihe bile gerek duymadan kalemden çıkarmakta da Şefik Bey devrinin yegânesi sayılır.


Mehmed Şefik Bey, tahsîline devam ederken hüsn-i hatta merak duyarak evvelâ Kebecizâde Ömer Vasfî Efendi’nin şâkirdanından Alî Vasfî Efendi’ye, onun vefâtı üzerine de teyzesinin eşi olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’ye devam etti. H. 1251/M. 1835-1836 yılında, henüz onaltı yaşında iken icâzet aldı. Uzun yıllar muhtelif mevkilerde hat hocalığı, Bursa Ulu Cami’nin duvarlarını süsleyen yazıların tamiri, hademe-i hümâyûn hutût muallimliği gibi memuriyetlerde bulundu.


İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal'ın kendisi hakkında şu ifadeleri dikkate değerdir: "Şefîk Bey sülüs, celî, nesih, dîvânî ve siyâkatde mertebe-i kemale yükselen en büyük hattatlardandır. Bu hakîkati hiçbir hattat inkâr edemez. Esrâr-ı hutûtun en dakik noktalarına vâkıfdır ki, âsar-ı bedi’âsı hoş-nüvisânın makbûl ve mağbûtudur."

Lot: 132 > Hat
Hattat Cüce Abdullah Efendi, saraydaki Enderun adlı mektepte eğitim gören saray cücelerindendir. Tafsilatlı bilgi için Hafız Hızır İlyas Ağa´nın Tarih-i Enderun Letâif-i Enderun adlı eserine müracaat edilebilir. Sülüs kısım: “Fakrı sebebiyle zillete düşen kişi Allah katında güçlüdür, şanlı ve şereflidir.” Nesih kısımda yazılı hadis-i şerif: "Allah’tan istediğinizde avuçlarınızın içini semaya döndürerek isteyin avuçlarınızın dışıyla istemeyin."
Lot: 133 > Hat
Celî talik besmele ve "Biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik." anlamına gelen Fetih Suresi 1. Ayet kalıpları içerisinde, gubârî hat ile Fatiha ve Fetih Sureleri yazılıdır.
Lot: 134 > Hat
Hattat Şeyh Aziz Rıfai Efendi; Bakkal Ârif Efendi, Muhsinzâde Abdullah Efendi ve Karinâbâdî Hasan Hüsnî Efendi gibi üstatlardan istifade ederek döneminin kuvvetli hattatlarından olmuştur. Bâb-ı Meşihât’te Mektûbî Kalemi Kitâbeti, Ma’rûzât-ı Mühimme Kitâbeti gibi memuriyetlerde bulunmuştur. Medresetü’l-kuzât ve Mahmudiye Merkez Rüşdî Mektebi’nin hüsn-i hat muallimliğini yapmıştır. Rıfâ’î şeyhlerinden Ken‘an Bey’den de hilâfet almıştır. Eserdeki yazı: "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol"
Lot: 135 > Hat
"Azamet şanına etmişdi nüzûl / Saye-i arş-ı azîm idi resul" Anlamı: Yücelik peygamberin şanına inmişti, peygamber arşın yeryüzündeki gölgesi idi.
Lot: 136 > Hat
"Rasülullah (s.a.v.) buyurdu ki: Kim zor durumda olan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Allah da onun dünya ve ahirette işini kolaylaştırır. Kim bir Müslümanı örterse, Allah da onu dünyada ve ahirette örter. Kişinin hedeflerinin büyük olması imandandır."
Lot: 140 > Hat
Metnin sonunda Halim Efendi´nin ketebesi ve besmelenin altında da imzası bulunmaktadır.
Lot: 142 > Hat
"Semânın Rabbine tevekkül ettik Kaderin hükmüne teslim olduk"
Lot: 145 > Hat

"Bî-muhâbâ reh-i nâ-refteye gitsem de ne var / Kahr-ı hasm eylemeğe elde asâdır hâmem" Anlamı: Korkusuzca, çekinmeden gidilmemiş bir yola gitsem ne çıkar. Düşmanı kahr etmek için kalemim, elimde bir asa gibidir.

Lot: 146 > Hat
"Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân / Beni bir gözleri ahuya zebûn etti felek" Anlamı: Aslanlar benim kahredici pençemde titrerken, felek beni ahu gözlü bir güzelin eliyle aciz etti.
Filtreler
Toplam : 240 Ürün
 
Phebus Hakkında
“Phebus Müzayede Evi, alıcılar ve satıcıları online ortamda bir araya getiren bir açık artırma platformudur.”
Bizi Takip Edin
Copyright © 2020 PHEBUS Müzayede