HÜSN-İ HAT, 06.07.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Sözlük anlamı uymak, uygun düşmek olan tetâbuk kelimesi hat sanatında terminolojik bir anlama sahiptir. Aynı istif içinde farklı kelimelerde benzer harf veya hareketlerin hattatın maharetiyle denk getirilip ortak kullanılmasına tetâbuk denilir.
"Lev nâsebet kadrehu âyâtühü ızâmen, Ahyâ ismühü hîne yüd'â dârise'r-rimem: Allah Resulü'nün mucizeleri büyüklük bakımından değerine denk olsaydı, adı anıldığında tamamen çürümüş kemikleri diriltirdi"
Emin Barın (ö.1987); Güzel San‘atlar Akademisi’nde Kâmil Akdik’ten hüsn-i hat, Necmeddîn Okyay’dan klasik Türk cilt sanatı öğrenmiştir. Weimar’da yaptığı bir cild ile Hamburg Kitap Fuarı’nda birincilik ödülü kazanınca, Leipzig Kitapcılık ve Matbaacılık Akademisi’nde Profesör Thiemann’dan modern yazı, Profesör Wiemeler’den de ciltcilik üzerine ihtisâs yaptı. Almanya’daki eğitimi esnâsında modern yazı teknik ve üslûpları üzerinde çalışmış olan Emin Barın, daha çok Latin harfleri ile oluşturulan modern kompozisyonlar ile diploma ve berât yazıları üzerine yoğunlaşmıştır. 1946´da yeni madenî paraların yazıları, 1953´de tamamladığı Anıtkabir yazıları ile 1955’te yazdığı Yunus Emre’nin mezarındaki yazıları sanatının en olgun örnekleridir.
Sukûk, ticari varlıklar üzerindeli şâyi hisseli mülkiyeti anlatan ve eşit değerde ihraç edilen finansal sertifikalara verilen addır. Günümüzde terim olarak bir mal, hizmet, kullanım hakkı ya da belirli bir yatırım faaliyetinin mülkiyetine dair eşit değere sahip şâyi hisseli belgeleri ifade eder.
Abdurrahman b. Yûsuf Aksarâyî (ö.1543’ten sonra) tarafından kaleme alınan inanç, ibadet ve ahlâk konularını içeren bir kitaptır. Eserde iman, küfür konularının yanı sıra Kafdağı’na dair bazı asılsız nakiller de aktarılır. Namaz ve orucun faziletleri, müstehapları, mekruhlarına ve nâfile ibadetlere ayrılan kısımla bunlara uymanın önemine çokça vurgu yapılır.
Birgivî’nin Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Arap nahvine (dilbilgisine) dair eseridir. Asıl adı “İzhâru’l-Esrâr fi’n-Nahv”dir. Bu eserinde yazar Arap dilbilgisinin temel konularını özlü bir şekilde ve kısa bir zamanda öğretmeyi amaçlamıştır.