GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE, 24.02.2024 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Tanzimat’ın ilanı ile başlayan Batılılaşma sürecinin ilk ve en önemli isimlerinden olan Şinasi; Türk edebiyatında ilk özel gazete, ilk makale, ilk tiyatro gibi birçok türün de öncüsü olmuştur.
"Kırk beygir gücünde yazı makinesi" olarak tanınan Ahmed Midhat Efendi, Tanzimat döneminin en tanınmış yazarlarından biridir. Memuriyet yıllarında Arapça, Farsça ve Fransızcasını ilerlettiği için kendisini takdir eden Midhat Paşa, ona kendi ismini vermiş; böylece Ahmed Efendi, Ahmed Midhat Efendi olmuştu. Halkı bilgilendirmek, dertlerine tercüman olmak ve kitap okuyan bir toplum yaratmak amacıyla kaleme aldığı eserleriyle Türk edebiyatının gerçek anlamda ilk popüler yazarı haline gelen Ahmed Midhat Efendi, vefatının ardından geride 200´ü aşkın eser bırakmıştır.
Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olarak Türk edebiyatının Batılı anlayışa yönelmesinde çok önemli bir rolü olan Tevfik Fikret, şiirleriyle olduğu kadar, dinler ve milliyetler üstü idealist fikirleriyle de Mustafa Kemal başta olmak üzere, dönemin pek çok aydınını etkilemiştir. *Fotoğrafın orta bölümünde hafif bir çatlak mevcuttur.
Basın-yayın, gazete ve matbaa tekniği gibi alanlarda çeşitli yeniliklere öncülük eden Osmanlı aydını Ebüzziya Tevfik, edebiyat sahasında daha çok Tanzimat devrinin, başta Şinasi ve Namık Kemal olmak üzere, önemli isimlerini sonraki nesillere tanıtan bir yayımcı kimliğiyle öne çıkmış; II. Meşrutiyet´in ilanının ardından yayın hayatına koyduğu "Yeni Tasvîr-i Efkâr" kısa zamanda Türkiye´nin en ciddi fikir gazetelerinden biri olmuştur. İçerik ve baskı tekniği bakımından türünün önde gelen örneği durumundaki takvimli ansiklopedik yıllıkları (almanak) da ilk defa Ebüzziya yayımlamış ve türün tanıtılmasına katkı sağlamıştır. Müzayedeye sunulan bu eserini Ahmed Midhat Efendi ile beraber kale hapsinde tutulduğu Rodos´ta iken, Türk nesrinin geçirdiği gelişmeyi göstermek üzere Batılı tarzda ilk edebiyat antolojisi olarak hazırlayan Ebüzziya Tevfik; hat sanatında da becerisini ortaya koyarak devrinde kûfî hat üstadı sayılmış; Arkeoloji Müzesi´nin giriş kapısı üstünde yer alan "Müze-i Hümâyun" yazısına imza atmıştır.
İttihat ve Terakki yönetimini eleştirdiği sert yazılarıyla dikkat çeken ve 6 Nisan 1909 tarihinde, Galata Köprüsü üzerinde vurularak öldürülen ilk basın şehidimiz...
Arka yüzü "Herman Boyacıoğlu Kartpostal Koleksiyonu" ve "İlk Türk Kartpostal Sergisi - Galatasaray Yapı ve Kredi Bankası Sanat Galerisinde ´Kartpostallarla Eski Türk Hayatı´ (1895 - 1920) Sergisinde teşhir edilmiştir. (16/121970 - 9/1/1971)" kaşelidir.
Fotoğrafın arka yüzünde Rıza Tevfik Bölükbaşı´nın 29 Nisan 1947 tarihinde kaleme aldığı ithafı şu şekildedir: " Sevgili kızım ... Pedram Hanım´a: Sevgili kızım, bu fotoğrafın bir şerefli tarihi vardır. Lübnan sahillerinde (Cünye) kazasında bahtiyarane on üç sene yaşadım. Üniversiteler, benden edebi felsefi bazı konferanslar isterdi, memnunen bu hizmeti ifa ederdim. Tasavvuf hakkında -hiç bir şey yazmadan- yani irticalen bir uzun konferans vermiştim. ertesi günü de Arap Felsefesi hakkında yine irticalen bir uzun konferans vermiştim. Birincisi İngilizce, ikincisi Fransızca idi. Gazeteler hayret ve hürmetle tahsin ettiler ve benim evime adam gönderip bu fotoğrafı aldılar. Takdim ederim."
Şiirleri, Türk edebiyatında milliyetçilik hareketinin başlangıcı kabul edilen Mehmet Emin Yurdakul, Cumhuriyetten sonraki yıllarda ortaya çıkan memleketçi edebiyatın oluşmasına da ön ayak olmuştur. Şiiri, içinde yetiştiği halkın dertlerini dile getirip bunlara çare bulmak için bir araç olarak benimseyen şairin, milli duyguları herkesin anlayabileceği bir dille ifade ettiği şiirleri devrin edebiyat çevrelerinde büyük ilgi görmüştür.
Sosyolog, şair ve yazar Ziya Gökalp, düşünceleriyle hem İttihat ve Terakki hem de Cumhuriyet döneminde çok etkili olmuş bir aydındır. Özellikle Türkçülük düşüncesi ve milliyetçili anlayışı, daha sonra Cumhuriyet´in kurucu kadrosu olacak olan, dönemin bütün aydınlarını ve edebiyatçılarını etkilemiştir.
Fotoğrafın arka yüzünde, Osmanlıca, "On iki yaşında bulunduğum halde eniştem Rüşdi Bey Efendi tarafından Yüksekkaldırım´daki hanede alınan resmimdir." ithafı yer almaktadır.