"Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Abdullah Efendinin Rüyaları, Beş Şehir, Şiirler" gibi; roman, hikâye, deneme, şiir ve edebiyat tarihi alanlarında aşılması güç eserler vermiş, büyük bir edebiyatçı ve aydın olan Ahmet Hamdi Tanpınar´ın (1901 - 1962) Osmanlıca ithafı, "Sevgili kardeşim Doktor Hazım´a, en derin hürmet, sevgi ve mertubiyetlerle [bağlılıklarla]. A. H. Tanpınar" şeklindedir.
Daha ilkokul sıralarında şiir, ortaokul sıralarında roman denemeleri kaleme alıp, 1940’lı yıllarda ilk şiirlerini yayımlayarak edebiyat dünyasına adım atan Attila İlhan (1925-2005), 1946 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin şiir yarışmasında ikincilik kazanınca adını daha geniş bir çevrede duyurmuştur. Edebiyatın çeşitli türlerinde eserler kaleme alan Attila İlhan, Sokaktaki Adam adlı bu eserinde çağdaş gençliğin bunalımını, umutsuz öfkesini ve başkaldırışını, sürükleyici bir serüvene bağlayarak işlemiştir.
İthaf, "Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mükerrem Taşçıoğlu´ya yazarın sevgileriyle. Ekrem Akurgal" şeklindedir. Kitap içerisinde Ekrem Akurgal´a ait "Türkiye´nin Kültür Sorunları" başlıklı 9 sayfalık, 1982 tarihli bir makale yer almaktadır.
Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerle Türkçeye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer veren lügat, kelimelerin seçilişi, anlamlandırma ve örnek cümleler bakımından döneminde ileri seviyede kabul edilmiştir. Kelimelerin, asıl dillerindeki anlamlarının değil, Türkçede kazandıkları manaların gösterildiği sözlükte müellifin kendi şiirlerinden veya başka şairlerden örnek çeşitli mısra ve beyitler de yer almaktadır. Sözlük "fetva" kelimesine kadar Muallim Naci tarafından hazırlanıp yayımlanmış, Nâci´nin ölümü üzerine geri kalan kısmı, Müstecabizâde İsmet Bey tarafından tamamlanmıştır.
Bursa Cezaevinde tanıştığı Nazım Hikmet´in sayesinde resim yeteneğini keşfeden İbrahim Balaban´ın (1921 - 2019), renkli ve siyah - beyaz desenlerle süslediği, kendi yaşamından kesitler içeren öyküleri…
"Birinci kısmı aslı Arapça ve Farsça olmayan kelime ve türemişleri, ikinci kısmı aslı Arapça ve arsça olan Osmanlıca laızları içermektedir." Sırtı ayrık haldedir.
"Tarihi sevdiren adam" olarak tanınan Ahmed Refik, tarih yazımına katkıda bulunan pek çok esere imza atmış, ilgili çalışmalarından dolayı İsveç hükümeti ve Bulgar İlimler Akademisi tarafından nişan ve madalya ile taltif edilmiştir. Kendisi eski tarihçiliğin son, modern tarihçiliğin ilk ve popüler tarihçiliğin en iyi temsilcisi sayılmaktadır.
İsmet Özel´in, Devir gazetesinde yayımlanan yazılarından oluşan ve birinci baskısı 1984 yılında Dergâh Yayınları tarafından yapılan kitabının, Şule Yayınları tarafından yapılan yeni basımı… / Kapakların uçları bantla güçlendirilmiş. İmza sayfasında ithaf edilen kişinin adı ve tarih bulunuyor.
2., 4., 5., 6., 8., 10., 11. ve 12. ciltler mevcuttur. 6. cildinde 35x43 cm boyutlarında Hindistan haritası; 10. cildinde 33x49 cm boyutlarında Mısır ve 33x39 cm boyutlarında Sudan haritası vardır. 12. cildin sırtı ayrıktır.
Hekim ve siyaset adamı Rıza Nur, Türk tarihi ve Türkoloji sahalarında çalışmış, çocuğu olmadığından Türkçülük hareketinin önde gelen isimlerinden Nihal Atsız´ı manevi evlat edinmiştir. Çeşitli konularda pek çok eseri bulunan Rıza Nur, müzayedeye sunulan bu eserini alimlerin değil, tarihlerinin Osmanlılar ile başladığını zanneden öğrencilerin ve halkın ihtiyacını gözeterek milli terbiye için kaleme aldığını belirtir ve Türk tarihini tarihî bütünlüğü içinde, Türkçü bakış açısıyla ele alır. Hedef kitlesi halk olduğundan dili son derece sade olan çalışma, ilmî değeri haiz görülmemektedir.