1696 yılında 26 yıl sürecek bir seyahate çıkan Fransız asıllı İngiliz vatandaşı Aubry de La Motraye'nin (1674-1743), Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki yolculuğu boyunca coğrafi, topografik ve politik gözlemlerini zengin levha ve gravürlerle zenginleştirerek bir araya getirdiği, iki ciltlik eseri... Müzayedemizde sunduğumuz Motraye Seyahatnamesi´nin 1. cildinde 9 katlanır levha ve 20 gravür, 2. cildinde ise 1 katlanır levha ve 17 gravür yer almaktadır.
Can Dündar ve Hamdi Gezmiş´in imzasıyla...
Gazeteci Can Dündar´ın yoğun çabasıyla ve Deniz Gezmiş´in kardeşi Hamdi Gezmiş´in aile arşivini açmasıyla farklı bir insanla karşılaşıyoruz...
İçerisinde çeşitli illüstrasyonlar ve İsrail Hava Yolları reklamı mevcuttur. Pesah duaları ve yemekten sonraki dua ile beraber bayram sabahı dualarından bölümler içermektedir. Şömizli (haliyle).
11x15 cm...
"Ataol Behramoğlu´ndan Elif Su´ya" ithafıyla imzalıdır.
Türk şiirinde İsmet Özel´le birlikte klasik propaganda sol şiirlerinin ötesinde şiirler yazarak başlayan Ataol Behramoğlu, bu şiir kitabında da Nâzım Hİkmet´in çağıldayan sesini kendine düstur edinerek bir ozan gibi şimdi ve her zaman okuruna yaşama umudu aşılar.
Yazarını üne kavuşturan Mehcure (1895), evliliklerdeki sadakatsizliği konu alan bir romandır ve "alma mazlumun ahını çıkara aheste aheste" atalarsözü üzerine kurulmuştur. Kocasını çok seven ve ona tam anlamıyla sadık bir kadın olan "Mehcure", kadınları pençesine düşürene kadar son derece kibar olup sonra gözünü başka bir kadına diken çapkın "Mükerrem" ve evli olduğu hâlde erkekleri baştan çıkarmak amacıyla mesire yerlerine giden "Rana" romanın en önemli kişileridir. Mehcure, 19. yüzyıl sonlarındaki İstanbul ve Osmanlı hayatının izlerinin sürülebileceği bir eser olarak dikkat çeker. Yazar, yazıldığı dönemde Mehcure´nin gördüğü ilgi üzerine bu romanın devamı mahiyetinde Hikmet (1898) adlı romanını kaleme almıştır.
Celal Sılay´ın 1939-1943 yılları arasındaki şiirlerini içeren eser, "Şiir edebiyat zevkinin o ilk güzel dakikalarını ve heyecanlarını beraber yaşadığımız çok eski ve en yakın dostum Orhan´ıma" ithafıyla imzalanmıştır.
TRT Ödüllü yazar Demirtaş Ceyhun´un yayın dünyamız ile ilgili denemelerini ihtivan eden eser, ""Evinç ve Mekin Dinçer dostlara ´Kitaba olan o kutsal sevgilerine yürekten saygı ile´ ve de sevgilerle." ithafıyla 23 Aralık 1986 tarihinde imzalanmıştır.
Birçok tarihçi tarafından en yetkin
Osmanlı tarihçisi olarak görülen Avusturyalı tarihçi, diplomat ve oryantalist Joseph
von Hammer-Purgstall’ın ”Geschichte des Osmanischen Reiches” adlı ünlü Osmanlı
tarihinden sonra kaleme aldığı, Atabey ve Blackmer kataloglarında bulunmayan, çok nadir İstanbul ve Boğazlar rehberi…
1851 yılında kurulan Encümen-i Dâniş
üyelerinden olan Hammer, mezar taşını İstanbul’daki ulemanın mezar taşlarından
etkilenerek kendisi tasarlamış; "Yusuf Bin Hammer" olarak yazdığı
adının ardından "Hüvelbaki" diye başlayarak "Rahman olan
Allah'ın merhametine sığınan, üç dilin tercümanı müverrih Yusuf bin
Hammer" diye bitirmiştir.
Fransa´da afiş ressamlığının bir sanat dalı olarak değerlendirilmesini sağlayan Henri de Toulouse-Lautrec´in Almanya´daki yansıması olarak görülen ve bu nedenle "Almanya´nın Henri de Toulouse-Lautrec´i" namıyla anılan Walter Schnackenberg´in, Deutsches Theater (Alman Tiyatrosu) için tasarladığı poster, afiş, sahne dekorları ve tiyatro kostümleri çizimlerinin yer aldığı 43 adet levhadan oluşan albümünün eksiksiz nüshası... Avrupadaki sahaflarda ve müzayedelerde söz konusu albümün sayfaları tek tek 300 - 500 hatta 1000 Euro gibi fiyatlara alıcı bulabilmektedir.
Tevfik Fikret'in (1867 - 1915) el yazısından şapografi tekniğiyle çoğaltılarak basılan bu güzel kitap; kapağından kâğıdına, tekniğinden görselliğine kadar, Türk yayıncılık tarihi açısından da o güne kadar benzeri görülmemiş bir örnektir. Avrupa'da basılan pahalı baskılarda olduğu gibi, baş sayfa kenarları tıraşlı ve altın yaldızlı, ağız ve etek sayfa kenarları ise tıraşsızdır. Şairin, Edebiyat- Cedide poetikasının dışına çıkarak oğluna ve Türk gençliğine hitaben yazdığı şiirlerden oluşan kitap, belki de yayıncısı olmanın haklı gururuyla, naşiri Hasan Tahsin tarafından ithaf edilerek imzalanmış.