"Halikarnas Balıkçısı" namıyla tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı´nın kendi adı ve mahlasıyla imzaladığı romanının birinci baskısı... İthaf, "Şener Ertürek ve Mete Eryürge. 28 Temmuz 1965" şeklindedir. *Bazı sayfalar ciltten ayrılmıştır ve cildi yorgundur.
"Vakıflar Dergisinde tarih, hukuk, içtimaiyat ve san´at mevzuları üzerine yazılar bulunacağı gibi en kıymetli tarih membalarından olan vakfiyeler de ilmî metodlar dairesinde tabedilecektir." (Vakıflar Umum Müdürü F. Kiper tarafından kaleme alınan takdim yazısından)
Nurullah Ataç, "Ne olursa olsun,Turgut Uyar için zarımı atıyorum." dediğinde yıllar önce Turgut Uyar´ın Türk şiirine damga vuracak olan bir şair olduğunu kestirmişti...
Ahmet Hamdi Tanpınar´ın, Osmanlı´nın son yıllarının yalnızca edebiyatını değil, zihin dünyasını büyük bir yetkinlikle ele aldığı ve yalnızca akademik çevrelere değil, her çevreden entelektüel okura seslenebilen anıtsal eserinin, yeniden ele alınarak ve eklerle zenginleştirilerek yapılan ikinci ve son baskısı... Tanpınar, büyük bir proje olarak tasarladığı bu edebiyat tarihinin ikinci cildi için ne yazık ki yeterli vakti bulamamıştır. Kitabın tamamı "Türkiye Cumhuriyeti" filigranlı kağıda basılmıştır... "Başarı temennisiyle." ithafıyla imzalıdır.
Burhan Cahid Morkaya bu eserinde Adana´da yaşayan ancak yaz aylarında eğlenmek için geldiği İstanbulda kendisini yasak aşklar sarmalında bulan bir gencin serencamını okurlarına sunuyor...
Birçok eserinin yanında kültür ve basın tarihi ile ilgilide eserler üretmiş tarihçi Alpay Kabacalı'ının Osmanlı dönemi matbuatını kültür sorunları ile beraber değerlendirdiği araştırma eseri...
"Türk kadınlarının en büyük süsü Türk
oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki
üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü
her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır."
İngiltere'nin İstanbul büyükelçisi Edward Wortley Montague'nun eşi Lady Montague´nun Avrupa, Asya ve Afrika mektupları... Bu mektuplar, Osmanlı toplumunu
olumlu bir şekilde yansıtarak Avrupalıların Osmanlılar hakkındaki
önyargılarını önemli ölçüde değiştirmiştir. Leydi Montagu çiçek hastalığı geçirmişti ve
yüzünde hastalığın izleri kalmıştı. İngiltere'de henüz bulunmayan çiçek
aşısının İstanbul'da yaygın bir şekilde kullanıldığını hayretle gördü ve hemen
iki çocuğunu İstanbul'da aşılattı. İstanbul'dan yazdığı mektuplarla ve Londra'ya
döndükten sonra bizzat kendisi çiçek aşısını İngilizlere tanıttı, Osmanlı
uygarlığını övdü. *Döneminin deri cildi içinde... Atabey 829, Blackmer 1150...
20. yüzyılın başlarında faaliyet gösteren önemli Alman denizcilik firmalarından Norddeutscher Lloyd tarafından hazırlanan, "Reise in Bildern" (Resimlerle Yolculuk) başlıklı özel bir yayın. Denizcilik ve seyahat tarihine dair görsel bir belge niteliği taşıyan bu nadir parça, dönemin gemilerini ve yolculuklarını resimlerle gözler önüne sermektedir.