Ahmet Muhtar Paşa´nın, İstanbul´da yazmaya başlayıp Kahire´de görevli bulunduğu sırada Bulak Matbaası´nda bastırdığı eser, müellifin tasarladığı ve "el basitesi" adını verdiği taşınabilir güneş saatiyle birlikte diğer astronomi aletlerinin kullanımı, namaz vakitlerinin tayini gibi konuları ele almıştır. Ana metni 387 sayfa tutan kitabın son kısmında, müellifin yine Bulak Matbaası´nda basılmış elli sekiz sayfalık bir zeylide mevcuttur. Bunların yanı sıra, Ressam H. Sabri Matbaası´nda basılmış, otuz altı levha içinde 105 şekilden meydana gelen "Mecmûa-i Eşkâl" adlı bir de ilâvesi bulunmaktadır.
Bhopal´ın nevvabı Şah Cihan Begüm´e sunulmuş altı dilde sözlük. Sözlükte 6 ayrı sütunda Urduca, Farsça, Arapça, Sanskritçe, İngilizce ve Türkçe kelimeler listelenmiştir. İngilizce ve Sanskritçe kelimeler, Arap Alfabesi dışında kendi alfabeleri kullanılarak da yazılmıştır. Sultan İkinci Abdülhamid tuğralı ve tümüyle kadife kaplı cildindedir.
Henri Cayol, Osmanlı Devleti´ne taş baskıcılığı getirmesiyle tanınır. Devlet adamlarına, Osmanlıca hat sanatının bu teknikle özgün güzelliğinin korunabileceğini göstermiş ve bunun üzerine kendisine Harbiye Nezâreti’nin ihtiyaçlarını karşılaması için bir atölye kurmasına izin verilmiştir. Yeniçeriliğin kaldırılması üzerine yeni kurulan ordunun eğitimi için resimli bir talimname ihtiyacı doğmuştur. Koca Hüsrev Paşa bu görevi Henri Cayol´a vermiş ve böylece Osmanlı Devleti´nde ilk defa taş basması sanatıyla "Nuhbetü´t-talim" eseri basılmıştır. Eser, on üç sayfa metin ve açıklamalarıyla birlikte 79 adet planş içerir.
Cevherî’nin, Tâcü’l-luġa ve Sıhâhu’l-ʿArabiyye adıyla da bilinen Arapça sözlüğünün Türkçe tercümesidir. Mehmed bin Mustafa el-Vanî tarafından tercüme edilen sözlük Vankulu Lugatı ismiyle tanınmıştır. İlk defa İbrahim Müteferrika tarafından basılan eserin bu nüshası Üsküdar Matbaası´nda 1218 senesinde basılmıştır.