Osmanlı İmparatorluğu üzerine Avrupa'da yazılmış kitaplar içinde özel bir yere sahip olan bu eserde; Osmanlı kıyafetleri ve farklı etnik kimliklerin görünümleri, ramazan ayında İstanbul, Osmanlı ordu mensupları, veba hastalığı, köpekler, şehir hayatı, dini seremoniler ve daha nice ilgi çekici şey, büyük bir ustalıkla anlatılmıştır. Eserde metin haricinde; 1 adet katlanır "Sadrazam ordusunun çöl boyunca yürüyüşü´´ isimli gravür [40x26 cm], 1 katlanır Türkiye haritası [50x33 cm], 1 katlanır ferman [66x51 cm] ve 20´si renkli olmak üzere toplam 25 taş baskı gravür bulunmaktadır. Atabey: 1344, Blackmer: 1831...
Kilikya, Anadolu’nun Alanya’dan başlayıp, doğuda Kinet Höyük’te son bulan, kuzeyden de Toros dağlarıyla çevrili alanı kapsayan antik bir bölgedir. Burası Tarsuslu Pavlus olarak da bilinen ve Pavlik Kiliselerinin kurucusu Hristiyan Misyoner Aziz Paul’un doğum yeri olması sebebiyle de ayrı bir öneme sahiptir. Kitap 2 ana bölümden oluşmaktadır. Yazar 1. bölümde Kilikya’nın tarihini Hristiyanlık öncesi devirden alıp Tanzimat sonrası döneme kadar getirmektedir. Tarsus’tan Antakya’ya kadar tüm bölgenin tarihini arkeolojisi ile birikte ele alan Barker zaman zaman mitolojik bilgilere de başvurmaktadır. 2. bölüm bölge halklarının Hristiyanlık öncesi devirde taptıkları tanrı heykelciklerini ve tapınma biçimlerini ele almaktadır. Bölgenin flora ve faunası ile ilgili bilgiler de bu bölümde sunulmaktadır. Kitaptaki 27 x 31 cm ebadındaki Map of Cilicia and the north of Syria başlıklı haritada Kilikya ve çevresi (Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bir bölümü) gösterilmektedir. Künye sayfası önünde pelür kağıdı ile korunmuş 1 gravür, metin içinde resimler, metin dışında 1 katlanır harita ve indeks içermektedir.
Enderunlu Vasıf Divanı, bir kez Bulak'da [1257] iki kez de İstanbul'da [1257, 1258] basılmıştır. Bulak baskısı ile İstanbul'daki ikinci baskısında başlık Gülşen-i Efkar-ı Vasıf-ı Enderuni'dir. 1257'deki İstanbul ilk baskısında ise Vasıf Osman Bey Divan'ıdır.
Türkçülük akımının en önde gelen ismi Hüseyin Nihal Atsız´ın, Osman Turan ve ailesine armağan ettiği temel eseri... "Dost ve muhterem Turan ailesine." ithafıyla imzalıdır.
Venedikli tarihçi ve politikacı Giovanni Sagredo (1616-1691) tarafından yayınlanan "Memorie Istoriche de Monarchi Ottomani" adlı kitabın 1742 yılında yapılan Fransızca baskısıdır. 1300´den 1644´e kadar Osmanlı İmparatorluğu tarihini anlatmaktadır. Bay Laurent tarafından İtalyanca´dan Fransızca´ya tercüme edilmiştir. Çok az kusuru olan dönem cildinde güzel bir nüshadır. Atabey 1080, Balckmer: 1467 (1724 baskısı)...
İlk kadın ressam ve heykeltıraşlarımızdan olan Melek Celâl´in, unutulmaya yüz tutan Türk tezyini sanatları üzerine dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve unutulmaktan kurtarmak üzere gerek kendi koleksiyonunda, gerekse müzelerde bulunan Türk işlemelerinden numuneleri görselleri ve tarifleriyle bir araya topladığı; bu sahada yurtiçinde ortaya konan ve araştırmalara başlangıç niteliği taşıyan ilk eser... "Reşit Saffet Atabinen Beyfendiye. Melek Celâl" ithafıyla imzalıdır.
Doğu seyahatnamelerinin en ünlülerinden biri... Seyyah Tavernier 11 ay boyunca İstanbul´da yaşamış ve bu süreçte hem şehri gezmiş hem de Topkapı Sarayı ve Harem Dairesi hakkında biri Fransız, diğeri İtalyan kökenli iki saray hizmetkârından edindiği bilgileri doğrudan gözlemleriyle takviye ederek bu eseri kaleme almıştır. Tavernier’ın bu eseri, Osmanlı İmparatorluğunun duraklama devri olan 17. yüzyılda, imparatorluk yaşamını ve saray düzenini bir Batılı gözüyle ortaya koyması bakımından büyük önem taşımaktadır. Özellikle Topkapı Sarayı hakkında verilen bilgiler, kitaba bir belge niteliği kazandırmaktadır. Birçoğu katlanır 54 gravür içeren eserin tamamı deri cildindedir, iç kapakları ebru desenlidir ve oldukça temiz durumdadır. Atabey: 1201, Blackmer: 1631 (1718 baskısı)...
1910 - 1916 yılları arasında İstanbul‘daki Amerikan Büyükelçiliği‘nde diplomat olarak çalışmış olan H. Philip (1872 - 1951), Balkan Savaşı'nda yitirilen topraklardan İstanbul'a doğru yönelen göçle birlikte yaşanan büyük kolera salgının yol açtığı felaketi fotoğraflar ve çizimler eşliğinde sergiliyor. Kendisi de koleraya yakalanan yazar, o günlere ait anılarını 1947 yılında, tümü elle numaralanmış özel bir yayın olarak yalnızca 225 kopya bastırmıştır. Müzayedeye sunulan kopya, yazarı tarafından ithaflı ve imzalı, 185 numaralı kopyadır. Orijinal baskılı, kırmızı bez cildi içinde...