Hayatını şiire adayan, içki ve sigarayı bile "hayatı daha kesif yapmak için" şiir adına ve uğruna içtiğini söyleyen, Türkçenin en has şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı, "ömrün yarısı eder" dediği "Otuz Beş Yaş"ı ne yazık ki yalnızca on bir yıl geçebildi. Geriye yaşama sevinciyle, ölüm kaygısıyla, çocukluk özlemiyle, yitik aşklarla dolu harikulade şiirler, küçük ve sevimli hikâyeler, kızkardeşine ve dostlarına yazılmış sıcacık mektuplar bıraktı... Şairin en güzel şiirlerinin yer aldığı, en ünlü kitabı Otuz Beş Yaş, "Sayın Fuat Pekin abemize sevgiyle, 23.9945" ithafıyla imzalı...
Müteferrika Matbaası´nda basılan 9. kitap... 1732 yılında yalnızca 500 adet basılan eserin yalnızca basımı değil, bizzat telifi de İbrahim Müteferrika´ya aittir. Bu eserinde İbrahim Müteferrika, özellikle askerlik ile ilgili güncel gelişmeleri dile getirerek ordunun modernleşmesine dair fikirler öne sürmüş ve Nizam-ı Cedid Ordusu´nun kurulması ile sonuçlanacak olan sürece katkı sağlamıştır.
Ticaret Vekaleti Celilesi Müsteşarlığına şerefnecat ve eserimin temelini kuranlardan büyük hamimiz Hüsnü Bey Efendi´ye naçiz bir hatıra-i minnet ve şükran ithafıyla 25 Ocak 1927 tarihinde imzalanmıştır.
"Bu Çubuk Bendi Türk ulusunun ilk Cumhur Reisi Kemal Atatürk devrinde devlet merkezi Ankaranın su ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur. Bu esere Büyük Başvekil İsmet İnönü Hükûmeti zamanında 1929´da başlanmış ve sırasiyle onun nafıa vekillerinin devamlı çalışmaları ile 1936´da Ali Çetinkaya´nın vekilliğinde bitirilmiştir. Bu müddet zarfında müsteşar olarak bulunmuş olan Arif Baytın´ın değerli emekleri geçmiştir. Eserin bütün masrafı devlet hazinesinden ödenmiştir. Projesi ve inşası Türk mühendisleri, Türk müteahhit ve işçileri tarafından yapılmıştır. Cumhuriyet devrinin bu eserinin kurulmasında fikirleriyle, emekleriyle, bedenleriyle hizmetleri geçenlerin cümlesine ebedî şükran ve hürmet (1929-1936)."
Nazım Hikmet, 1956 ile 1958 yılları arasında iki yıl yaşadığı Prag´da günlerini nasıl geçirmiş, uğrak mekanı Slavya Kahvesi´nin Vıltava Nehri´ne bakan yuvarlak masalarından hangi şiirleri kaleme almıştı? Bu sorulara Nazım Hikmet´in Prag´da yaşadığı günlerde çekilmiş nadir fotoğrafları eşliğinde yanıt veren kitap, hem Nazım Hikmet´in hem de çevirmen dostu Jiri Taufer´in ıslak imzalarını taşımaktadır...
Samsatlı Lukianos tarafından kaleme alınan eserde, kurmaca bir karakter olan Dalkavuk Firuz'un ağzından Osmanlı'da bir meslek kolu olan dalkavukluk anlatılmıştır.