Osmanlı Donanması'ndan Bursa ve İzmir isimli iki savaş gemisi, İstanbul'dan başlayıp Afrika'yı dolaşarak Basra Körfezi'ne ulaşmak üzere yola çıkmıştır. Ancak yolda yolda yakalandıkları fırtına nedeniyle kendilerini Brezilya sahillerinden Bombay sahiline kadar çeşitli limanlara sürüklenir bulmuşlardır. Zorunlu olarak demirledikleri bir çok limandan sonra Basra'ya ulaşmış olan filonun Gemi Mühendisi Faik Bey ise yolculuğun her aşamasını ayrı ayrı ve tarihleyerek kaleme almış ve bu yolculuk hikayesine "Seyahatname-i Bahr-i Muhit" adını vermiştir.
Seyyid Mehmed Ârif hattıyla taşbaskı.
Osmanlı devrinde en çok okunun dinî ve tasavvufî eserlerin başında gelen Muhammediye´nin taşbaskı nüshası.
*Yorgun hâliyle. Fotoğrafları inceleyerek pey veriniz.
Ali Rıfat Bey´in bu bestesi, 1924’ten 1930’a kadar resmi olarak kullanılmış, 1930’dan itibaren Osman Zeki Üngör’ün Batı marşları tarzındaki bestesi kullanılmaya devam etmiştir.