Tevfik Fikret'in (1867 - 1915) el yazısından şapografi tekniğiyle çoğaltılarak basılan bu güzel kitap; kapağından kâğıdına, tekniğinden görselliğine kadar, Türk yayıncılık tarihi açısından da o güne kadar benzeri görülmemiş bir örnektir. Avrupa'da basılan pahalı baskılarda olduğu gibi, baş sayfa kenarları tıraşlı ve altın yaldızlı, ağız ve etek sayfa kenarları ise tıraşsızdır. Şairin, Edebiyat- Cedide poetikasının dışına çıkarak oğluna ve Türk gençliğine hitaben yazdığı şiirlerden oluşan kitap, belki de yayıncısı olmanın haklı gururuyla, naşiri Hasan Tahsin tarafından ithaf edilerek imzalanmış.
Mutasavvıf, şair ve muallim olan Şeyh Vasfi, eski edebiyatı savunarak Fars edebiyatının önde gelen şairlerinden çeviriler yapmış; yazdığı sarf ve nahiv kitapları uzun süre mekteplerde okutulmuştur.
Kitap içerisinde Ankara´nın ilk büyükşehir belediye başkanı, Niğde Milletvekili Mehmet Altınsoy tarafından Nuri Bey´e [Aslan] hitaben kaleme alınmış bir mektup yer almaktadır.
Edebiyat tarihçiliği ve dilciliği yanı sıra, biyografi çalışmalarıyla da Türk edebiyatına büyük katkılar sağlamış olan Prof. Agâh Sırrı Levend´in (1894 - 1978); klasik Türk ve Fars edebiyatları üzerine yaptığı incelemelerle tanınan Prof. Ferid Kam (1864 - 1944) biyografisi...
"Liselerin üçüncü sınıfı ile kız ve erkek muallim mekteblerinde tedris olunmak üzere telif ve tab´ edilen ´ilm-i cebir´ kitabında münderic emsile ve mesail-i mütenevvianın suret-i hallerini ve bazı gavamiz-i riyaziyyeyi havidir."
Formaları ayrık, kapağı kısmen yırtıktır. Sayfaları açılmamıştır.
Dönemin ve olayların tanığı iki tarihçinin, Geoffroi de Villehardouin ile Henri de Valenciennes´in (Valencialı Henry), Konstinopolis´in Dördüncü Haçlı Seferi için yola çıkan Haçlılar tarafından istila ve talan edilmesini tüm detaylarıyla anlattıkları eserlerinin 1882 tarihli Fransızca baskısı... Ebru desenli ve altın yaldız süslemeli yeni cildinde.
Genç kızların çoğu kendisi gibi veremlidir. Babası taşrada olduğu için onun hasretine dayanamayıp hasta olan, bir süre sonra yanına giden Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi’ndeki Fikret, yazardan başkası olmasa gerek. Romanlarda kızların babalarına olan yakınlıkları dikkati çeker. Mazinin Sesi romanındaki hem Feriha, hem de adaya hava değişikliğine gelen Nuran’da kendisinden izler vardır. Romanların Yalova, Bursa gibi kendisinin gidip geldiği şehirlerde geçmesi de tesadüfi değildir. Hayatında mutlu olmayı başaramamış, ezici sıkıntıların esiri olmuş yazarın daima ıstırabı, hicran ve hüsranı anlatmış olması hayatın acılı taraflarını görüp göstermesini normal karşılamak gerekir.
Tunç Yalman, Muhsin Ertuğrul, Özdemir Nutku, Adalet Ağaoğlu´na ait yazılar ve Türk tiyatrosu için belgesel tadında çok sayıda fotoğraf... Nahit Oralbi'ye hitaben kaleme alınmış ithaf ve imzanın sahibi belirlenemedi.