Aslında Mekteb-i Tıbbiye mezunu olmasına ve felsefe eğitimi almamış olmasına karşın, felsefeye ilgisi nedeniyle “Feylesof Rıza” olarak tanınan Rıza Tevfik (1869 – 1949); felsefeci, siyasetçi ve şair kimliğiyle son dönem Osmanlı aydınlarının en ilginç simalarından biridir. Sevr Antlaşması’nı imzalayan Osmanlı delegasyonunda bulunduğu için, diğer “Yüzellilikler” gibi uzun yıllar sürgünde yaşamıştır. "Serab-ı Ömrüm" Feylesof’un bütün şiirlerini bir araya getirdiği kitabıdır.
1696 yılında 26 yıl sürecek bir seyahate çıkan Fransız asıllı İngiliz vatandaşı Aubry de La Motraye'nin (1674-1743), Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki yolculuğu boyunca coğrafi, topografik ve politik gözlemlerini zengin levha ve gravürlerle zenginleştirerek bir araya getirdiği, iki ciltlik eseri... Müzayedemizde sunduğumuz Motraye Seyahatnamesi´nin 1. cildinde 9 katlanır levha ve 20 gravür, 2. cildinde ise 1 katlanır levha ve 17 gravür yer almaktadır.
Can Dündar ve Hamdi Gezmiş´in imzasıyla...
Gazeteci Can Dündar´ın yoğun çabasıyla ve Deniz Gezmiş´in kardeşi Hamdi Gezmiş´in aile arşivini açmasıyla farklı bir insanla karşılaşıyoruz...
İçerisinde çeşitli illüstrasyonlar ve İsrail Hava Yolları reklamı mevcuttur. Pesah duaları ve yemekten sonraki dua ile beraber bayram sabahı dualarından bölümler içermektedir. Şömizli (haliyle).
11x15 cm...
"Ataol Behramoğlu´ndan Elif Su´ya" ithafıyla imzalıdır.
Türk şiirinde İsmet Özel´le birlikte klasik propaganda sol şiirlerinin ötesinde şiirler yazarak başlayan Ataol Behramoğlu, bu şiir kitabında da Nâzım Hİkmet´in çağıldayan sesini kendine düstur edinerek bir ozan gibi şimdi ve her zaman okuruna yaşama umudu aşılar.
Yazarını üne kavuşturan Mehcure (1895), evliliklerdeki sadakatsizliği konu alan bir romandır ve "alma mazlumun ahını çıkara aheste aheste" atalarsözü üzerine kurulmuştur. Kocasını çok seven ve ona tam anlamıyla sadık bir kadın olan "Mehcure", kadınları pençesine düşürene kadar son derece kibar olup sonra gözünü başka bir kadına diken çapkın "Mükerrem" ve evli olduğu hâlde erkekleri baştan çıkarmak amacıyla mesire yerlerine giden "Rana" romanın en önemli kişileridir. Mehcure, 19. yüzyıl sonlarındaki İstanbul ve Osmanlı hayatının izlerinin sürülebileceği bir eser olarak dikkat çeker. Yazar, yazıldığı dönemde Mehcure´nin gördüğü ilgi üzerine bu romanın devamı mahiyetinde Hikmet (1898) adlı romanını kaleme almıştır.