Fazıl Ahmet, önsözde kitabını şu sözlerle açıklıyor: "Şimdiye kadar yazdığım yazıların en cılızı şu son iki ay içinde elimden çıkanlardır zannederim. bu küçük kitapta -tabii (editör) duymasın- sade onları ihtiva ediyor! Bianenalyh ismi için düşündüm; yalnız bir şey hatırıma geldi. Harman Sonu: fakat bu harmanın sonu dervişlerin değil" *Kitabın alt kısmı okumaya engel teşkil etmeyecek şekilde yırtılmıştır.
İthaf "Dostum Feridun Aksın'a sevgiyle. 20 Mayıs 1986."
Yüksel Arslan, art kelimesini Fransızcadaki ure ekiyle birleştirerek icat ettiği arture kelimesiyle adlandırdığı yapıtlarını bitkiler, otlar, toprak, yumurta akı, tütün suyu, şeker, tuz, sabun rendesi, kan, idrar gibi şeylerden yaptığı karışımlarla yaratmıştır. Kendi ifadesiyle o bir ressam değil, Brecht’in entellektüellere taktığı adla bir turistti. Tarih öncesinden günümüze insanı ve insan yaratısı olan her şeyi neredeyse ansiklopedik bir kavrayışla, “bir sanatçı, düşünür ve şair - çizer gibi çalışarak” çizmiştir.
Zengin görsel içerikleriyle kapsamlı bir Suriye Seyahatnamesi! Bazıları renkli toplam 192 levha ile Suriye topraklarında bir gezintiye çıkıyoruz. Kudüs, Beyrut, Lübnan, Halep, İskenderun gibi önemli beldelerin genel görünümlerinden, içerdikleri tarihi eserlere; şehirlerde benimsenen kostüm çeşitliliğinden birçok kültürel öğeye rastlamak mümkün.
"Yalnız çocukların değil her Müslümanın rehber edineceği mühim bir eserdir. Hâsılat-ı sâfiyesi Ödemiş Cemiyet-i Hayriyye-i İslamiyyesine bağışlanmıştır."