İthaf "Turgay'a 1967 S.M" şeklindedir. Samim Kocagöz, 1942'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 1942-1945 arasında Lozan Üniversitesi'nde sanat tarihi eğitimi aldı. Türkiye'ye döndükten sonra bir süre İzmir Ticaret Okulu'nda edebiyat, Devlet Konservatuvarı'nda sanat tarihi dersleri verdi. Söke'de çiftçilikle uğraştı. 1950'den sonra İzmir'e yerleşti. İlk romanı İkinci Dünya 1938'de yayınlandı. Servet-i Fünun Uyanış, Ses, Hep, Bu Topraktan, Vatan, Fikirler, Yenilikler, Yeditepe gibi dergilerle Demokrat İzmir gazetesinde yayımlanan Telli Kavak, Kalpaklılar ve benzeri öyküleriyle bilinir. Kalpaklılar ve Dolu Dizgin romanları Türk Kurtuluş Savaşı'na değindiği eserleridir. 1950'de Yeni İstanbul gazetesi ve New York Herald Tribune gazetesinin ortaklaşa düzenlediği Dünya Hikâye Yarışması'nda "Sam Amca" öyküsüyle birincilik kazandı. Bir şehrin iki kapısı adlı kitap 'nabi'nin park kahvesi adıyla da bilinir' Söke de yaşayan insanların hikâyelerinden oluşur, 1989'da "Eski Toprak" kitabıyla Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazandı.
Daha çok Tomar-ı Turuk-ı Aliyye adlı eseriyle tanınan Sadık Vicdanî, Kâdiriyye tarikatına mensup bir aile çevresinde yetişmesine rağmen Nakşî-Halidî şeyhi Ballıkzâde Ahmed Mahir Efendi'ye intisap etmiştir. Ayrıca Basra'da Hicaz demiryolunun inşası için halktan yardım toplamada gösterdiği başarıdan dolayı da nişan ve terfi ile ödüllendirilmiştir.
Yazarına şöhret kazandıran Envâru´l-Âşıkîn, Anadolu´da Müslüman-Türk kimliğinin şekillenmesinde etkili olmuş dinî ve didaktik bir eserdir. *Yeni sahtiyan cildinde Bulak Matbaası´nda kullanılan motif kullanılmıştır.
Sultan Abdülhamid döneminin etkin isimlerinden Rıza Paşa´nın oğlu olarak 1874 yılında dünyaya gelen Süreyya İlmen, aslen bir asker ve siyasetçi olsa da tarihe daha çok girişimciliği ve hayırseverliğiyle geçmiş bir şahsiyettir. Türk havacılığının kuruluşunda ve gelişiminde katkılarda bulunmuş, adını ölümsüzleştiren Süreyya Sineması ve Süreyya Plajı´nı inşa edip işletmiş, Üsküdar-Kadıköy arasına tramvay hattı döşetip işler hale getirerek Anadolu yakasını tramvaya kavuşturmuştur. Yazarlığıyla da maruf İlmen, eski ve yeni harflerle 1955 yılındaki vefatına dek tam 23 eser kaleme almıştır. Müzayedemizde sunduğumuz kitabında yer alan ithaf, "Çok sevdiğim Muhterem İsmaîl Bey ?´e derin saygılarımla. 7 Tem. 959 S. İlmen" şeklindedir.
1940 sonrası Türk şiirinde, gelenekle bağını koparmadan yenileşmeyi başarabilen az sayıdaki şairlerden biri olan Cahit Külebi´nin (1917 - 1997) "Adamın Biri, Rüzgâr, Yeşeren Otlar, Atatürk Kurtuluş Savaşında, Süt, Türk Mavisi ve Yangın" adlı yedi şiir kitabını bir araya getiren toplu şiirlerinin dördüncü basımı...
"İçindeki Hicviyeler, Manzumeler, Kıt´alar: I -- Isırgan Tarlası II -- Kırık Saz III -- Dereden Tepeden IV -- Kıt´alar" Sayfalarının birçoğu açılmamıştır.
"Tarihi Sevdiren Adam" olarak anılan Ahmet Refik Altınay, Büyük Tarih-i Umumi´de Altınay ilk çağlardan başlayarak dünya tarihini ana hatlarıyla ele almıştır. 4. cildinde Roma´nın barbarlar tarafından istilasından başlayarak 1453 senesinde Fatih´in İstanbul´u fethine kadar olan süreci anlatmıştır. Kitap içerisinde renkli ve renksiz bir çok resim yer almaktadır.
Attila İlhan´la birlikte 1950´li yıllarda en sevilen şairdi. Türkiye´de 2000 sonrasında tekrar gündem oldu. Şiirlerinde yaşamın tüm izlerini görmek mümkündür. Düşüncenin şiirini yazmıştır. Tek ciltte toplanmış kişisel cilt baskısı...
"Şehid-i hürriyet Mithat Paşa merhumun Rusya ile icra ettiğimiz 1293 harbini müteakip Londra´da iken bir İngiliz gazetesiyle neşr ettikleri makale-i mühimmenin tercümesidir."
"Orhan Barlas´a sevgim ve dostluğumla..." ithafıyla imzalanmış ve Yunus Emre´den bir alıntı yazılmıştır: "Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır." *Arka kapağın sol üst köşesinde ufak bir kopuk mevcuttur.