Müslümanlar tarafından Hıristiyanlığa reddiye olarak yazılan eserler arasında önemli bir yeri olan İzhârü´l-Hakk, İngilizlerin Hindistan´ı işgal ettikleri dönemde misyonerlerle yapılan dinî tartışmaların ürünüdür. Eserde kaynak olarak bizzzat, Hıristiyanlarca kaleme alınan ve farklılık arzeden Kitab-ı Mukaddes tercüme ve tefsirleri kullanılmıştır. Yazar ayrıca, kendisinden önce reddiye yazanların çalışmalarından da faydalanmıştır. Eser, kendisinden sonraki reddiyeler için kaynak teşkil etmiştir.
Kerbela olayının işlendiği mensur eser Hadikatu´s-Suada, Fuzuli´nin en hacimli eseri olup Fuzuli´nin inancına ve milliyetine dair bilgiler de içermektedir.
Türkiye İş Bankası yazılı ciltle ciltlenmiştir.
"İşbu MİFTÂHU´L-KULÛB ismiyle müsemma olan kitaba RİSÂLE-İ MURÂKABE ve RİSÂLE-İ PENDİYYE ve RİSÂLE-İ EHL-İ SÜLÛKA LÂZIM OLAN ŞURÛT-I TARÎK-İ ŞEMSEDDÎN NÛRÎ ve RİSÂLE-İ VASİYYETNÂME mecmua olarak bu defa tab´ ve temsil kılındı"
Osmanlı Devleti´nde 1868-1876 yılları arasında hazırlanan ve daha çok borçlar, eşya ve yargılama hukuku esaslarını içeren kanun metni olup, İslam hukukuna dayalı olarak hazırlanan ilk kanunlar olduğu için sadece Osmanlı hukuk tarihi bakımından değil İslam hukuk tarihi bakımından da dikkate değer bir öneme sahiptir ve İslam ülkeleri tarafından hazırlanan kanunlara öncülük ve örneklik etmiştir.
İthaf "Fatoş ve Turgay Gönenç'e sevgiyle" şeklindedir. Eser 1530 yılında, Bosna, Sırbistan ve Bulgaristan üzerinden İstanbul'a giden Joseph von Lamberg ile Niclas Jurischitz'in elçilik günlüğünü ihtiva etmektedir