Rûh-ı Bî-kayd, Tahsin Nâhid, Tanin Matbaası, İstanbul 1326, 157 syf.; Hayatdan Sahîfeler, Hüseyin Rahmi, Orhaniye Matbaası, İstanbul 1335, 128 syf.; Bir Hâtıra-i Pejmürde, Sâlime Servet Seyfi, Sancakciyan Matbaası, Dersaadet 1329, 77 syf., 12x18 cm *Bir Hâtıra-i Pejmürde adlı eser, bir kadın tarafından yazılan ve olaylara kadın gözüyle bakan ilk günlük-roman örneğidir.
İlhan Berk, Necatigil’in deyimiyle “şiirimizin uç beyi”, 1918’de Manisa’da doğdu. İlk şiirleri Manisa Halkevi dergisi, Uyanış, Varlık, Çığır gibi dergilerde çıktı. 1944 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca Bölümü’nü bitirdi. Destansı yönünün ağır bastığı, adeta bir Türk Walt Whitman’ı olarak adlandırıldığı dönemde İstanbul (1947), Günaydın Yeryüzü (1952), Türkiye Şarkısı (1953) ve Köroğlu’nu (1955) yayımladı.
Şiire çocuk yaşlarda ilgi duyan Edip Cansever’in ilk şiiri, 1 Mart 1944’te İstanbul dergisinde çıktı. İstanbul, Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası ve Kaynak dergilerinde yayımlanan ilk dönem şiirlerini İkindi Üstü (1947) adlı ilk kitabında topladı. 1951 yılında Salâh Birsel ve Alp Kuran’la birlikte Nokta adlı bir dergi çıkardı. Nokta, sekizinci sayısında kapandı (15 Ocak 1951-15 Kasım 1951). Bundan sonra Yenilik, Yeditepe, Pazar Postası, Dost, a, Dönem, Yeni Dergi, Papirüs, Yazı, Hürriyet Gösteri, Sanat Olayı, Düşün ve Adam Sanat’ta şiir ve yazıları yayımlandı. Yazı hayatı boyunca çok az düzyazı yazdı. İlk kitabı İkindi Üstü’yle döneminin şairlerinden ve eleştirmenlerden iyi not alamadı. İkindi Üstü hakkında yazan Orhan Veli, kitabı beğenmediğini söyledi. Bunun üzerine Edip Cansever ilk kitabını yok kabul ederek piyasadan toplattı. 1954’te yayımladığı ikinci kitabı Dirlik Düzenlik’e ilk kitabındaki şiirlerinden sadece dördünü aldı. Bundan sonra, bütün şiirlerinin toplandığı kitaplarına ilk kitabından hiçbir şiirini almadı. Şiire hece vezni ve Garip şiiri etkisinde başlayan Edip Cansever, 1950’li yılların ortalarına doğru Ece Ayhan, Turgut Uyar, Cemal Süreya ve Sezai Karakoç’un öncülük ettiği İkinci Yeni şiiri tarzında imge yoğunluklu şiirler yazmaya başladı. Hikâye eder gibi bir söylem kullanmasına karşın, imgeyi aynı zamanda şiirin bütününe yayarak oluşturduğu şiirlerle İkinci Yeninin büyük ustalarından bir oldu. 1957’de yayımlanan Yerçekimli Karanfil adlı kitabıyla 1958 Yeditepe Şiir Armağanını, 1976’da yayımlanan Ben Ruhi Bey Nasılım’la 1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü, 1981’de bütün şiirlerini bir araya getiren Yeniden adlı kitabıyla da 1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülünü kazandı. Bütün eserleri ölümünden sonra Yapı Kredi Yayınlarınca yeniden basıldı.
Cildi hafif yıpranmış olup esere ait değildir. Eser, Hanefi mezhebi imamı Ebu Hanife'nin hayatını anlatmak üzere İbn Hacer el-Askalani'nin eseri tercüme edilip ilaveler yapılarak kaleme alınmıştır.
Divan şairi Sünbülzâde Vehbî tarafından, Sultan 3. Selim'e ithafen yazılan Arapça-Türkçe manzum bir sözlük olup, Cumhuriyet dönemine kadar okullarda okutulmuş ve yazarına alim şöhreti kazandırmıştır.
Gazeteci, edebiyat ve siyaset adamı Ali Kemal, "İkdam´ın Paris Muhabiri" adıyla İkdam gazetesine gönderdiği yazılarla Türk okura Batı dünyasını, oradaki sanat ve edebiyat anlayışı ile faaliyetlerini tanıtmaya çalışmıştır. Bu eseri ise yazarın, siyasi tarih bilincinin gelişmesine hizmet amacıyla bir araya getirdiğini belirttiği, memleket içinde ve dışında yaşanan günlük olaylardan esinlenerek İkdam´da yayımladığı yazılardan meydana gelmektedir.
Biyografi ve ansiklopedi çalışmalarıyla tanınan yazar, şair ve aynı zamanda Türk çocuk edebiyatının öncülerinden İbrahim Alaeddin Gövsa´nın çocuk eğitimi alanında kaleme aldığı eseridir.
Eserleri, yaşadığı dönem içerisinde geniş bir okur kitlesi tarafından okunan Güzide Sabri Aygün, genellikle aşk romanları yazmış ve aşırı duygusal romanlarıyla en çok okunan ilk kadın romancılar arasında yer almıştır.
Sırtı ayrıktır.