Lirik şiirin en önemli isimlerinden olan Rilke'nin, yazdığı tek romandır. Roman yarı otobiyografik ve dışavurumcu bir üslupta yazılmıştır.

1. Chardin, 2. Giorgione, 3. Renoir, 4. Pisanello, 5. Piero Della Francesca

Yahya Kemal'in kurtuluş savaşı döneminde gazetelerde yer alan yazılarından bir araya gelmiştir. Atatürk'ün bazı yazılarını gazeteden kesip okuduğu bilinmektedir.

Kırımlı fikir adamı, eğitimci ve yayıncı İsmail Gaspıralı tarafından Bahçesaray'da yayınlanmış matbu Kur'an-ı Kerim'dir.

İthaf, "Turgay Gönenç kardeşime sevgilerle Arif Damar 1968" şeklindedir.

82. ve 83. sayfalar eksik,  arka kapak ise ortadan kırık vaziyettedir.

Sayfalarında kopmalar mevcut. Haliyle

İthaf "1971 İzmirde Turgay'a geldim. Evini gördüm. Çok sevdim. Konyak içtik. Türküler dinledik. Bu kitabı imzaladım." şeklindedir. Kedi Aklı, şair Arif Damar'ın [1925-2010] üçüncü kitabıdır. 

Bazı sayfaları yıpranmıştır.

İthaf "9 Şubat, 1971. İzmir'e geldim. Turgay'a merhaba" şeklindedir

Kitap Orhan Veli Kanık'ın önsözüyle takdim edilmektedir

105-106-106-108-110-111-114-115-116-116-117-158-112-115. sayılarını ihtiva etmektedir

Eser toplam 25 formadr

İthaf "Sayın Bay Besim Akımsar'a saygılarımla, 28 Nisan 1962" şeklindedir. Kitabın arka kapağında kesik mevcuttur.

Cildi yıpranmış vaziyettedir

Av, Ferit Edgü'nün 1953-1967 yıllarında yazdığı hikayelerden oluşmaktadır. Ferit Edgü, 1936’da İstanbul’da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde başladığı öğrenimini Paris’te sürdürdü. 1976-1990 yılları arasında, kurucusu olduğu Ada Yayınları’nda, çağdaş Türk ve dünya yazarlarının, şairlerinin yapıtlarını yayınladı. Edebiyatın çeşitli alanlarında onlarca ürün verdi. "Bir Gemide" adlı kitabıyla 1979 Sait Faik Armağanı, "Ders Notları" ile 1979 Türk Dil Kurumu Ödülü, "Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı" ile 1988 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü aldı.

İthaf, "Atila Büyüktuncay'a derin sevgi, 12.2. 1970, Kerim Korcan" şeklindedir. 1918 yılında Sakarya'nın Hendek ilçesine bağlı Aktefek köyünde doğdu. 1938'de Donanma Kor Askeri Mahkemesi'nde isyan suçlusu olarak yargılandı ve 12 yıl ağır hapse mahkûm edildi. 10 yıl kaldığı Sinop Cezaevinden 1948'de tahliye edildi. 1957'de iki yıl tutuklu yargılandıktan sonra beraat etti. Türk edebiyatında gölgede kalan bir yazar olarak anılan Korcan, yarattığı Tatar Ramazan karakteriyle tanınır.

İthaf, "Turgay Gönenç'e barışla, 22 Aralık 1972" şeklindedir. "Kıpırdar kör kuyuların yosun uykusu/ Ve salkım sakalllı taş yontularda/ Bir Asur gecesinden çatlar zaman" Tahsin Saraç'ın babası Raif Bey annesi Şadiye Hanım'dır. Ailesi, Anadolu’ya ilk Selçuklu yerleşmeleri sırasında Horasan'dan gelip konaklayanlardandır. Amcasının adı Arif, dedesi ise Nadir Ağa'dır. Nadir Ağa'nın hâli vakti yerinde, İran halılarıyla döşeli, mahalle yaşlıların her akşam toplanıp söyleşilerde bulunduğu, her gün yemek kazanları kaynayan ve gelenin adı bile sorulmadan ağırlandığı bir divanı olduğu söylenir. İki oğlu Raif’le Arif'e hayli para pul tarla bırakarak vefat etmiştir. Köylerden kasabalardan gelip gideni eksik olmayan bir haneleri vardır. Gelen kişiler, atları hana bağlar silahlarını asar, öyle konaklarlardı. Bu durum, İkinci Dünya Savaşı'na kadar sürdü. Tahsin Saraç, 1937’de Cumhuriyet İlkokulu'na yazılmış, ortaokulu üç yıl iftiharla geçerek birincilikle bitirmiştir. Abdullah Cevdet’in oğlu Mehmet Cevdet Karlıdağ'dan Fransızca dersi alan yazar, onun etkisiyle yabancı dil ağırlıklı bir okula gitmiş, iki yılın ardından da son sınıfı Erzurum Öğretmen Okulu'nda tamamlamıştır. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girerek 1952’de Fransızca Bölümü'nü bitirmiştir. O dönem içerisinde dönem birincilerini Fransa’ya gönderme geleneği vardır, fakat siyasi birtakım sebeplerden dolayı Tahsin Saraç Fransa yerine Hakkâri’ye öğretmen olarak gönderilir. 1953'te, dil sınavını kazanarak Avrupa’ya gitmiştir. Aynı yıl içerisinde fakülte arkadaşı Vildan Hanım ile evlenmiş, bu evlilikten Cüneyt, Bengü ve Çağatay isimli üç çocukları olmuştur. Sorbonne’da Fransız dili ve edebiyatı ile ses bilimi üzerine eğitim görmüştür. Yurda döndüğünde 1957-1971 tarihleri arasında Gazi Eğitim Enstitüsü Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne asistan olarak girmiş daha sonra da öğretim görevlisi olmuştur. 1963-1965 yılları arasında Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği yapmış, 9 Kasım 1971’de Gazi Eğitim Enstitüsü'nden emekli olmuştur. Bir süre Türk Dili dergisi yazı kurulunda çalışmıştır. 1971’de askerî darbeden sonra iki kez gözaltına alınmıştır. 12 Eylül sonrası kapatılan Türk Dil Kurumu'nun bir alternatifi olarak Dil Derneği'ni kurmuştur. Saraç, ilk ciddi kalp krizini 1983 yılının Ekim ayında ziyaretine gittiği Yüksel Onaran'ın evinde geçirmiş, tedavinin ardından iyileşmiştir. 30 Haziran 1989 tarihinde, arkadaşı Oralp Basım'ın İzmit’teki evinde sabaha karşı 01.30 sıralarında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Saraç, vefat ettiğinde 59 yaşındaydı. Naaşı İzmit'ten Ankara'ya getirilerek defnedildi

İthaf "Özür dilerim geciktiğim için. Anarşist, Nihilist, ve Aynı zamanda illüzyonist ve manyetizmacı bir kişi sunar bu betiği sana, yazılarını da seven" şeklindedir. 1953 yılında Küçük Dergi’nin Ocak-Şubat sayısında yayımlanan “Kadın ve İçki”, Orhan Duru'nun ilk öyküsüdür. 1956 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra İstanbul’a gidip birkaç ay veteriner olarak çalışmıştır. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde asistan olur. Aynı yıl ilk öykü kitabı Bırakılmış Biri yayımlanmıştır. 1960 Darbesi, Orhan Duru'nun hayatında bir dönüm noktasıdır. Bu dönem Milli Birlik Komitesi tarafından görevine son verilmiştir. Yazar bu süreçten sonra edebiyata yönelmiştir. Fransızca ve İngilizce öğrenip Muzaffer Erdost ve Bülent Ecevit’in desteğiyle 1961'de Ulus gazetesinde çalışmaya başlamıştır.