Servet-i Fünun dönemi şiir ve nesir yazarı Cenab Şahabeddin´in, Tasvir-i Efkâr gazetesi adına Avrupa´ya yaptığı iki seyahatin izlenimlerinin anlatıldığı eserde; Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Çekoslovakya, Almanya ve Avusturya hakkında, içinde bulundukları I. Dünya Savaşı çerçevesinde, yazarın gözlemleriyle verilmiş bilgiler mevcuttur.
Güçlü bir medrese öğrenimi gören, hem Doğu hem Batı´yı yakından tanıma imkânı bulan Şemseddin Günaltay, düşünceleri, eserleri ve devlet adamlığıyla Cumhuriyet devrinde din-devlet ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamış, özellikle başbakanlığı döneminde gerçekleştirilen değişiklik ve yeni düzenlemelerde etkili olmuştur. Türk tarihine dair yazılarının yer aldığı bu eserinde Günaltay, İslam´dan önceki Türkleri ele almış ve Ziya Gökalp´in de etkisiyle kurtuluşu; İslamlaşmak, muasırlaşmak ve Türkleşmekte bulduğunu açıklamıştır.
I. Dünya Savaşı boyunca askerî hastane yönetiminde görev alan Mazhar Osman Usman, düzenlediği ve Abdülhak Hamid, Cenab Şehabeddin, Süleyman Nazif, Rıza Tevfik gibi dönemin ünlü edebiyatçılarının da katıldığı tıbbi toplantılarla akıl ve sinir hastalıkları dalının kamuoyunda anlaşılmasını sağlamıştır. Akıl hastalarının çağdaş yöntemlerle tedavi edilmesini sağlarken akıl hastaları arasına konarak cezalandırılan cüzzamlılar için de ayrı hastaneler kurulmasına önayak olan Mazhar Osman, halk arasında o derece kabul görmüştür ki günlük dile dahi girmiştir. Nitekim halk arasında sıkça kullanılan "Mazhar Osmanlık" tabiri, aklından şüphe edilen kişiler için kullanılmaktadır.
Mevlidlerde yer alan bütün bölümleri içeren ve Osmanlı dinî ve tasavvufi kültürünün oluşmasına katkıda bulunan bu manzum eseri ile ünlenen Yazıcıoğlu Mehmed Efendi, Osmanlı döneminin mutasavvıf şairlerindendir.
Eserin bir kısmı, şairin el yazısının tıpkıbasımı şeklindedir. Tıpkıbasım metin 9. sayfadan 19. sayfaya kadardır. Tıpkıbasım metni içeren bu nüsha, Celal Nuri´nin 1327 tarihinde kaleme aldığı "Abdülhak Hâmid" başlıklı bir sunuşla başlamaktadır.
Mevlidlerde yer alan bütün bölümleri içeren ve Osmanlı dinî ve tasavvufî kültürünün oluşmasına katkıda bulunan Muhammediye´ye İsmail Hakkı Bursevî tarafından yazılan şerhtir.
337 ilâ 344. sayfalar eksiktir. Bir sayfasında, metin kısmının bir bölümünü götürecek kadar yırtık mevcuttur. Cildinin mıklebi kısmen ayrıktır.