Cildi hafif yıpranmış olup esere ait değildir. Eser, Hanefi mezhebi imamı Ebu Hanife'nin hayatını anlatmak üzere İbn Hacer el-Askalani'nin eseri tercüme edilip ilaveler yapılarak kaleme alınmıştır.
Divan şairi Sünbülzâde Vehbî tarafından, Sultan 3. Selim'e ithafen yazılan Arapça-Türkçe manzum bir sözlük olup, Cumhuriyet dönemine kadar okullarda okutulmuş ve yazarına alim şöhreti kazandırmıştır.
Gazeteci, edebiyat ve siyaset adamı Ali Kemal, "İkdam´ın Paris Muhabiri" adıyla İkdam gazetesine gönderdiği yazılarla Türk okura Batı dünyasını, oradaki sanat ve edebiyat anlayışı ile faaliyetlerini tanıtmaya çalışmıştır. Bu eseri ise yazarın, siyasi tarih bilincinin gelişmesine hizmet amacıyla bir araya getirdiğini belirttiği, memleket içinde ve dışında yaşanan günlük olaylardan esinlenerek İkdam´da yayımladığı yazılardan meydana gelmektedir.
Biyografi ve ansiklopedi çalışmalarıyla tanınan yazar, şair ve aynı zamanda Türk çocuk edebiyatının öncülerinden İbrahim Alaeddin Gövsa´nın çocuk eğitimi alanında kaleme aldığı eseridir.
Eserleri, yaşadığı dönem içerisinde geniş bir okur kitlesi tarafından okunan Güzide Sabri Aygün, genellikle aşk romanları yazmış ve aşırı duygusal romanlarıyla en çok okunan ilk kadın romancılar arasında yer almıştır.
Sırtı ayrıktır.
İthaf, "Üstadımız ve vekilimiz Hasan Âli Yücel´e muhabbet, minnet ve hicap ile takdim edilmiştir, Nahid Sırrı" şeklindedir.
Hikâye, roman ve oyun yazarı olan Nahid Bey, Millî Eğitim Bakanlığı´nda çevirmen olarak çalışmış, 1933 yılında Yaşar Nabi ile birlikte Varlık Dergisi´ni çıkarmış ve hayatının sonuna kadar çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmayı sürdürmüştür.
Tanzimat´tan sonraki Türk fikir hayatının ve Jön Türklerin önde gelen isimlerinden fikir adamı, gazeteci ve yazar Mizancı Murad, gerek Mekteb-i Mülkiye´deki hocalığı gerekse memleketi Dağıstan´a yaptığı ziyaretin dönüşünde çıkardığı ve II. Abdülhamid´in önce teveccühüne, ardından sansürüne mazhar olan "Mizan" gazetesindeki yazılarıyla özgürlük ve meşrutiyet arayışındaki genç nesle öncülük etmiş ve tarih bilinci kazandırmıştır. Devletin resmî ideolojisinin Osmanlılık, kültürel ideolojisinin de İslam birliği olması gerektiğini savunan Mizancı Murad´ın tarihçiliği, ilmî olmaktan ziyade ideolojiktir.
6. cildi sondan eksiktir (352. sayfadan sonrası yoktur). Sayfa numaralandırmasında hata bulunan ve ayrık sayfaları mevcuttur. Bazı ciltlerin sırtı yıpranmış haldedir.
"Benim hikâyelerim sadece hatıralarımı canlı kılan eserlerdir." diyen Cumhuriyet devri yazarı Abdülhak Şinasi Hisar´ın ilk roman denemesi olan bu eser, kendi yaşam tecrübelerini içermektedir.
"Tasarımını Bülent Erkmen´in yaptığı bu kitap İstanbul´da 1991 yılının Ekim ayında Tipograf´da dizilmiş Mas Matbaacılık´ta 550 adet basılmuş ve tümü numaralandırılmıştır. (080/550)"