Turgut Uyar 1927'de Ankara doğumlu. Bursa Askeri Lisesi'ni, Askeri Memurlar Okulu'nu bitirdi. Posof, Terme ve Ankara'da subay olarak, ordudan ayrılınca da sivil görevlerde çalıştı, emekliye ayrılıp İstanbul'a yerleşti. İlk şiiri Yedigün dergisinde çıkmıştı. Kaynak dergisinin bir şiir yarışmasında Arz-ı Hal şiiri ikincilik kazanınca Nurullah Ataç'ın güvendiği şairler arasına girdi. İlk dönem şiirlerinde kişisel yaşantılarının ve çevresinin izdüşümleri üzerinde durmuştu. Sonraları (1952) toplum ve törelerle çatışan bireyin sarsıntısı diyebileceğimiz şiirler yazdı. 1950 sonrası şiirimizin biçim ve öz bakımlarından yenileştirilmesiyle İkinci Yeni'nin ilk akla gelen şairlerinden; deneme ve yorumlarıyla da günümüz Türk şiirini anlayışla, yetkili değerlendiren yazarlarımızdan biri oldu.
Avrupa'da başlayan modern tıbbın Osmanlı Devleti'nde tanınmasında önemli bir dönüm noktası olan Osmanlı tarihçisi Şanizâde Mehmed Ataullah Efendi tarafından kaleme alınan eser, yazarın Âsım Tarihi'ne zeyil olarak yazdığı bir eser olup 2. Mahmud'un tahta geçişinden başlatılmıştır.
"Kelamî Dergâh-ı Şerifi Postnişini Reşadetlü el-Hac Mehmed Esad Efendi Hazretlerinin Hulefa ve İhvan-ı Dine Tahrir Buyurdukları [Yazdıkları] Mektublardır."
Karahanlılar döneminin önde gelen alimlerinden biri olup çeşitli alanlarda eserler kaleme alan Ömer en-Nesefi'nin, kendisini üne kavuşturan ve İslam akadini öğretici bir tarzda özetlemesiyle meşhur olan eseri Akaid-i Nesefi'ye, Ramazan Efendi tarafından yazılan şerhtir.
Yayın hayatına, İstanbul’da yayımlanan İkdam gazetesinin İsviçre muhabirliğiyle başlayan Mustafa Rahmi Balaban, 1923 yılından itibaren modern eğitim ve öğretim kurumlarıyla kitap ve öğretmen sayısının son derece az olduğu bu dönemde iyi yetişmiş bir eğitimci olarak modern pedagojinin ilke ve metotlarını yaymak, öğretmen yetiştirilmesine katkıda bulunmak maksadıyla psikoloji, pedagoji, felsefe, ahlâk, Türk dili, çocuk edebiyatı, medeniyet ve kültür tarihi gibi alanlarda telif ve tercüme olmak üzere seksen kadar eser yazmış ve bunların altmıştan fazlası yayımlanmıştır.
"Ahlakın Fenni Esasları- Vahşiler- İştirak, Sa´y ve Amel- Vazife-i Şahsiyye ve İctimaiyye- İrade Gücü- Sa´y- Adalet ve Murabata- Hürriyet ve Esaret- Vezaif-i Murabatakârane- Vezaif-i Hususiyye- Sanat- Vatanperverlik ve Askerlik Hizmeti"
Dönemin hemen hemen bütün aydın ve yazarlarının yanı sıra, yüzlerce öğretmen ve devlet görevlisinin dâhil olduğu, 1932 tarihli kurultaydaki tebliğler, konuşmalar, tartışmalar; çok sayıda fotoğrafla…
Şeyhülislam Abdürrahim Efendi´nin damadı olduğu için Damad veya Şeyhîzâde olarak tanınan Osmanlı fakihi Şeyhizâde´nin bu eseri, Halebî´ye ait Mülteka´l-Ebhur adlı Hanefi fıkıh kitabına yazılan en meşhur ve hacimli şerhlerden olup, Mecelle´nin hazırlanışında sıkça başvurulmuştur.
Osmanlı alimi İbrahim b. Muhammed Halebî tarafından kaleme alınan ve taharet ve namaz konularını Hanefi fıkhına göre ayrıntılı biçimde ele alan Gunyetü´l-Mütemellî adlı eserin özet halidir.
İç sırtı ayrık haldedir. Bazı sayfaların üzerine pilot kalemle notlar alınmıştır.