Yazıldığı tarihten bu yana büyük ilgi gören Sadi Şirazî´nin ünlü Farsça eseri Gülistan, çoğunlukla günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak ahlaki ve edebî sonuçlar çıkarılabilen hikâye ve nüktelerle süslenmiş; Farsça ve Arapça şiirlerin yanı sıra ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir.
Son sayfası yırtık haldedir.
"Kırım canibinde bulunan asakir-i hazret-i mülûkânenin muhafaza-i vücudları zımnında vükela-yı fiham saltanat-ı seniyye ve me´murin ve saire taraflarından aynen takdim kılınan ve bedel olarak verilüb komisyonu canibinden imal etdirilen hırkalar ile kezalik zevat-ı müşarun ve müma-ileyhim taraflarından ita olunan ve komisyon-ı mezkur marifetiyle mübayaa kılınan eşya-yı sairenin ve kusûr-ı mevcud-ı sandık olub bundan böyle lüzumuna göre sarf olunacak mebaligin defteridir."
Yazıldığı tarihten bu yana büyük ilgi gören Sadi Şirazî´nin ünlü Farsça eseri Gülistan, çoğunlukla günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak ahlaki ve edebî sonuçlar çıkarılabilen hikâye ve nüktelerle süslenmiş; Farsça ve Arapça şiirlerin yanı sıra ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir.
Kapağı kırıktır.
Hanefi fakihi Alaeddin Haskefî tarafından ortaya konan bu eser, Şemseddin Muhammed et-Timurtaşî´nin fıkha dair Tenvîrü´l-Ebsâr adlı eserinin şerhidir. Hanefi mezhebindeki sahih görüşlere yer vermesi ve birçok fıkhi meseleyi özet halde içermesi sebebiyle ilgi görmüş ve üzerine çeşitli haşiyeler yazılmıştır.
Mıklebi kısmen yırtık, birkaç sayfası ayrıktır.
Mevlidlerde yer alan bütün bölümleri içeren ve Osmanlı dinî ve tasavvufî kültürünün oluşmasına katkıda bulunan bu manzum eseri ile ünlenen Yazıcıoğlu Mehmed Efendi, Osmanlı döneminin mutasavvıf şairlerindendir.
Nüshada eksik olan 6 sayfa, el yazısı ile tamamlanmıştır. Yıpranmış ve tamir görmüş sayfaları vardır. Birkaç sayfasında numaralandırma hatası mevcuttur.
Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı) ve Türk Tarihi tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) tarafından tertip edilmiş, Birinci Türk Tarih Kongresi´nin oturumlarını ihtiva eden kitaptır.
Modern edebiyat eleştirisinin öncü isimlerinden Berna Moran´ın 1973 Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü kazanan çalışması... İthaf, "Çalışkan Leylâ´ya sevgilerle. B. Moran, Mayıs 1989" şeklindedir.
1. 1874´DE İSTANBUL, Edmondo De Amicis, 2. 1869´DA TRABZON´DAN ERZURUM´A, Theophıle Deyrolle, 3. 1786´ DA TÜRKİYE, Elisabeth Craven, 4. 1655-56´DA İSTANBUL VE TÜRKİYE, Jean De Thevenot, 5. 1717-18´DE TÜRKİYE, MAry Montague, 6. 1588´DE ANADOLU´NUN BİR KÖŞESİ, J. E. DAUZATS...
1928 Harf Devrimi sonrasında Millet Mektepleri mezunları için hazırlanmış, Atatürk'ün stampa imzasını taşıyan anayasa kitapçığı... Orijinal cildinde...
II. Abdülhamid saltanatında Sadrazamlık görevinde bulunan ancak sonrasında gözden düşen ve padişaha suikastten yargılanıp Arabistan´a Taif Kalesine sürgüne gönderilen Midhat Paşa´nın, hayatının bu evrelerini kaleme aldığı otobiyografik eseridir.
"Son zamanlarda, Dinî mevzuda çok büyük hizmetleri sepkat etmiş olan bir kısım fedakâr Müslüman kimseler hakkında maksatlı bir şekilde SÜLEYMANCILAR diye sol basında aleyhte yapılan neşriyat ve el altından dağıtılan saçma ve uydurma beyannamelerle menfî propağanda yapılmakta ve efkârı umumiye yanıltılmak istenmektedir. Bu propağandayı yürütmek isteyenlerin hangi alçak maksat ve menfur fikirle yaptıklarını değerli hukukçu İstanbul Milletvekili Sayın Abdurrahman Şeref Laç Bey´in Sabah Gazetesinin başmakalesinde kaleme aldığı yazısı ile ve yine muhterem üstad Necip Fazıl Kısakürek´in Ufuk Gazetesinde yayınlanan başmakalesinde kaleme aldığı muhtelif yazılariyle gayet güzel bir şekilde ortaya koymuşlardır. Yanıltılmak istenen Müslüman Türk Milletinin aklı selimine ve sağ duygusuna arzolunur." (Önsözden)
Fakir Baykurt´tan "Kardeş Pakize Türkoğlu´na alınyazıları değişmeyen köylülerimizin hikayelerini sunarım." ithafıyla imzalıdır.
Köy Enstitülü yazarlar içinde, "Yılanların Öcü, Irazcanın Dirliği, Tırpan, Kara Ahmet Destanı" gibi romanlarıyla toplumcu - gerçekçi köy romanının klasiklerine imza atmış olan Fakir Baykurt´un (1929 - 1999), yine aynı toplumcu - gerçekçi duyarlılıkla kaleme aldığı öyküleri...
"Ahlak ve namus kavramlarını merkezine alan Sevda Peşinde romanında Hüseyin Rahmi, intihar eden bir kadın üzerinden kadın-erkek ilişkilerini modern bir yaklaşımla ele alarak toplumla bütünleştiren bir anlatı sunar. Ekonomik kaygılarla mecbur bırakılan bir evlilik ve bunun sonucunda ortaya çıkan yasak aşkla kurgulanmış hikâyede yazar, zaman zaman bir hukuk felsefesi ve insanlık felsefesi sunarak insanlar arası ve aile içi ilişkilerin ideal durumlarıyla mevcut halleri arasındaki uçurumu gösterir. Sevda Peşinde toplumun farklı kesimlerinden karakterlerin konuşturulmasıyla renkli bir anlatımın sergilendiği, akıcı ve yalın diliyle okuru kendine bağlayan eşsiz bir eser."