Eser, Fransız savaş muhabiri Remond´un I. Balkan Savaşı esnasında Kırklareli, Lüleburgaz, Vize ve Çatalca´da Bulgarlarla yapılan savaşlardaki tanıklıkları ve hislerini aktarmaktadır. Olayların bizzat yazar tarafından yaşanarak ya da ilk ağızdan dinlenerek kaleme alınmış olması, esere başvuru kaynağı niteliği kazandırmaktadır.
Balkan Savaşları´nın ayak seslerinin duyulduğu yıllarda Edirne´de redif taburu kumandanı olarak görev yapan Raif Necdet [Kestelli]´in (1881 - 1937), görevi sırasında gözlemlediği olayları ve 1911 yılında Bulgarlar arasında yaşadığı esaret hayatını günlük tarzında, edebi bir dille ele alarak, gençlere uyarı niteliğinde yayınladığı kitabı... Esaret sonrası gittiği Avrupa´daki gözlemlerini de Osmanlı ile karşılaştırarak tahlillerde bulunan yazar, Osmanlı İmparatorluğu´nun en çalkantılı yıllarını satırlarında ustalıkla nakletmiştir. Kitabın eksik olan ilk 14 sayfası fotokopi ile tamamlanmıştır. İthaf, "Saltanat-ı inkılâb ve teceddüdün bir tac-ı nevvarı Enver Paşa Hazretlerine takdime-i naçizanemdir. 24 Kanunuevvel 1329 Râif Necdet" şeklindedir.
Kitabın künye sayfasında şahıs imzası mevcuttur.
Thea Gabriele von Harbou, Alman senarist, romancı, film yönetmeni ve oyuncuydu. Bilim kurgu filmi klasiği Metropolis´in senaristi ve dayandığı 1925 romanıyla hatırlanır.
"Der beyan-ı seyahatname-i fütuhat-ı diyar-ı Alman dâr-ı bî-iman vilayet-i kâfiristan bî-iman" Metnin sonunda yer alan "Vilayet-i Kırım´a andan Asitane-i Saadete gitdiğimiz konakları beyan eder" cümlesine "*" işareti konarak dipnotta, "Sekizinci cildin başı böyle başlayacakdır." ibaresi eklenmiştir.
Medrese eğitimi görüp babasından hattatlık öğrendikten sonra saraya intisap ederek Enderun tahsilini sürdüren Evliya Çelebi, kendi ifadesine göre sık sık IV. Murad´ın huzuruna çıkmış ve onu nükteleriyle eğlendirmiştir. Geniş bir hayal dünyası ve sahip olduğu bilgi birikimi ile İstanbul´da başladığı seyahatine Anadolu, Avrupa ve Asya şehirlerinde devam eden Evliya Çelebi, hayatını seyahate vakfetmiş ve bu uğurda bazen mektup taşımak, köyleri tahrir etmek ve vergi toplamak gibi görevleri kabul etmiş, bazen de elçi kafilelerine katılmıştır. Kimilerince hatırat özelliği taşıyan seyahatnamesi ise sade ve samimi ifadesi, konuşma diline özgü cümleleriyle herkese hitap etmeyi amaçlamıştır.
Türkiye'de kâğıtçılığın bânisi Mehmet Ali Kâğıtçı'nın, alanında bir ilk ve bir klasik olan eserinin çok temiz bir nüshası... Mehmet Ali Kâğıtçı, bu eserin her bir nüshasına; yakın dostu kemankeş, ebru sanatçısı, hattat, hezarfen Necmeddin Okyay'ın, farklı üsluplarda beşer adet orijinal ebrusunu koymuştur.
Fethi Karakaş´ın resimleriyle, Behçet Necatigil´in üçüncü şiir kitabı... İthaf, "Nevhiz Kurgan´a, İsmin halleri beş / Evin halleri yüz beş! B. Necatigil, 28.2.953" şeklindedir.
Türk Lugatı esas itibariyle Batı Türkçesi’nin yanı sıra Uygur, Çağatay, Âzerî ve Kazan lehçeleriyle diğer bazı lehçelerden alınmış kelimelerin etimolojik (kök esasına dayalı), mukayeseli ve edebî bir lugatıdır. Eserin ilk 2 cildi Osmanlıca basılmış, son 2 cilt yeni harflerle basılmıştır. Ayrıca ilk cildin son kısmında yer alan 4 sayfalık bibliyografya kısmı yeni harflerle yazılmıştır.