Kütahya´da müderrsilik görevinde bulunmuş olan ünlü dil bilgini olan Ahterî´nin 40.000 kelime ihtiva eden sözlüğü. Bu sözlüğe nispeten muhteva bakımından daha sağlamları gösterilebilir olsa da, sözlükçülük konusunda dikkat çeken yenilikçi özellikleriyle ün kazanmıştır.
"Mağazamızın Istanbulda en ucuz mal satan Ecza Deposu olduğunu bu listemiz pek açık olarak gösterir." - "Prensipimiz: Az kazancla temiz ve ucuz mal satarak, müşterilerimizi memnun etmektir."
Türk gösteri sanatları üzerine birbirinden değerli pek çok eser vermiş Metin And´ın bol görselli ve 145 adet renkli resim eki ile birlikte... İthaf, "Sevgili dostlarım Nezihe ve Selim´e. 20 Aralık 1982" şeklindedir.
"Maarif Vekilliği Tarafından Senede Üç Defa Çıkarılır Sanat Mecmuası" alt başlığıyla yayımlanan "Güzel Sanatlar" dergisi, yalnızca 6 sayı çıkarılmasına karşın, baskı tekniği ve zengin görsel içeriğiyle Türk - İslam dekoratif sanatları açısından gerçek bir hazine niteliğindedir.
Kadro dergisinin kurucularından ve Cumhuriyet döneminin önde gelen aydınlarından olan Şevket Süreyya Aydemir´in, Kadro Hareketi´nin temel görüşlerini ele aldığı ünlü eseri... Ön ve arka kapakların korunduğu, özenli yeni cildi içinde... *Bazı satırların altı tükenmez kalemle çizilmiştir.
Kendisini İkinci Yeni şairi olarak görmese de İkinci Yeni´nin en önemli şairlerinden biri olarak tanınan Turgut Uyar´ın, divan şiirini devrine uyarladığı özgün eserinin ilk baskısı... Metin kısmı ciltten büyük oranda ayrılmıştır.
Türkkaya Ataöv tarafından "Fikret´e" şeklinde imzalanan kitabın, ilk sayfalarda yer alan bir ipucu sebebiyle Fikret Otyam´a ithaf edildiğini düşünmekteyiz. 6. sayfada, "Nâzım Hikmet´e Merak" başlığı altında kaleme aldığı yazıda Ataöv, 1969´da bir Türk yazarlar heyetiyle birlikte Moskova´ya gittiğini belirtmiş; daha sonra biri tarafından bu satır işaretlenerek heyette yer alan isimler tükenmez kalemle not düşülmüştür: "Fikret Otyam, Nilüfer Yalçın, Seyfettin Turhan, Türkkaya Ataöv"
22 sene boyunca Türkiye´nin birçok kırsal bölgesinde görev yapmış olan Yadigar Arıhan, köylülerin ve kasabalıların gündelik hayatta kullandıkları tüm atasözleri ve özdeyişleri derlemiştir. Kapak resmi ünlü karikatürist ve çizgi roman yazar-ressam Rahip Tahir Burak tarafından yapılmıştır.
Sebk-i Hindî temsilcilerinden olan şâir eserlerinde, bu akım nedeniyle daha karışık ve bilmeceyi andıran bir hale bürünmüş, Farsça´yı bolca kullanma geleneğini sürdürmüş; Sabrî Şâkir, kıvrak dili ve şâirlikteki ustalığı nedeniyle IV.Murâd ve Nef´î´den övgüler almış, bu nedenle de devrinde kendinden bahsettirmeyi başarmıştır. Şâir, eserinde aruzun farklı vezinlerini ustalıkla kullanmıştır. Eserde şâirin belirgin bir hayal gücü olduğu görülmektedir. Çoğu Dîvân şâirinin tersine eserde somut bir aşk göze çarpmaktadır. Halkın bolca kullandığı atasözü ve özdeyiş niteliği taşıyan sözlerin de yer aldığı eser edebiyatımızda kendine has yapısıyla ayrı bir yer edinmiştir.
Osmanlı Devleti topraklarında Kürtler hakkında kaleme alınan ilk yayın olma özelliği taşıyan eser, "Aşâir ve Mühacirin Müdriyet-i Umûmiyesi" yani Osmanlı Göçmen İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanmıştır. Eserde, önce Kürtlerin menşei hakkında bilgiler verilmiş, daha sonra Kürtler Anadolu´da yaşadığı bölgelere göre ayrı başlıklarda kısımlandırılmış ve bu bölgelerde yaşayan Kürt aşiretlerinin tarihi anlatılmıştır.
Ünlü Alman Oryantalist yazar Dagobert Van Mikusch'un, Türkçe de dâhil, çok sayıda dile çevrilen kitabının Fransızca ilk baskısı... Atatürk'ü konu alan ve onun sağlığında yayımlanan sayılı kitaplardan biri...
Katip Çelebi, Tuhfetü’l-Kibar’da tarih, coğrafya ve astronomi ilimlerinin önemini vurgulayarak devleti yönetenlerin kendi imparatorluk sınırlarını, bu bölgelerde bulunan yabancı ülkeleri yakından bilmeleri gerektiğini anlatıyor. Üstelik Avrupalıların bu ilimlere verdikleri değer sayesinde Yeni Dünya denilen Amerika’yı keşfettiklerini ve Hind limanlarını ele geçirdiklerini belirtiyor. Katip Çelebi’nin son yazdığı ve Müteferrika matbaasının ilk bastığı eser olarak Tuhfetü’l-Kibar, Osmanlı donanma tarihi ve teşkilatı hakkında kaleme alınan ilk kaynak olma özelliği taşıyor.
Kitapta dünya haritaları mevcuttur.
Sürrealist ve gerçekçiliğin sınırlarını zorlayan Bilgin; resim yapma anlayışını şöyle anlatır: "Çocukluğumda, gençliğimde, resim yaparken sokaklardaki parke taşlarını, damlardaki kiremitleri ya da bir kadının elbisesinin üzerindeki küçük çiçekleri tek tek çizmek gelirdi hep içimden. Ressam bir orman resmi çizecekse özenerek ve her birinin diğerinden farklı olduğunu hissederek tek tek bütün yaprakları çizmelidir diye düşünürüm."