1. Çocuklara Tarih-i Umumi - İkinci kısım - Karün-ı Cedide, İhsan Şerif, ikinci baskı, Kanaat Kütüphanesi Matbaası, İstanbul, 1336, resimli, 120 sayfa. 2. Yeni Usul Eşya Dersleri - devre-i aliyye-i ikinci sınıfa mahsus, Şirket-i Mürettibiye Matbaası, İstanbul, 1335, resimli, 120 sayfa, cilt yok, 14x20 cm
Modern ve popüler tarihçiliğin ilk isimlerin olan olan Ahmed Refik Altınay, üslubuyla okuyucularına tarih sevgisi kazandırmıştır. İstanbul’da Beşiktaş’ta doğan Ahmed Refik Bey'in babası, Sultan Abdülaziz’in vekilharcı Ürgüplü Ahmed Ağa’dır. Ailesi Ürgüp’te Gürlükçüoğulları adıyla tanınmakta idi. Uzun yıllar askeri okullarda coğrafya ve Fransızca hocalığı yapmıştır. Tarih-i Osmani Encümeni’ne üyelerindendir. 1913’te bir süre bazı medreselerde tarih muallimliği yaptı. 1918’de İstanbul Dârülfünunu Osmanlı Tarihi Kürsüsü’ne müderris olarak tayin edilmiştir. 1925’te Abdurrahman Şeref Bey’in ölümü ile boşalan Türk Tarih Encümeni başkanlığına getirildi. Bundan sonra geçimini Cumhuriyet ve Akşam gazeteleri ile Millî Mecmua ve Hayat mecmuasında yazılar yazarak sağladı. Hayatının son yıllarını Büyükada’daki evinde geçirdi. 10 Ekim 1937’de vefat eden Ahmed Refik Altınay'ın kabri Büyükada'dadır.
Decameron, Giovanni Boccaccio tarafından yazılmıştır. 1348'de Avrupa'da büyük bir veba salgını olur. Salgın boyunca tanık olduğu olaylardan etkilenen Boccaccio, 1348'de başlayıp, 1351'de bitirdiği Decameron'da salgın günlerinin Floransa'sını ele alır. 10 gün boyunca anlatılan 100 öyküden oluşur.
İthaf "Sevgili İsmail Kemaloğlu için iyi dileklerle 2.XVI.1983" şeklindedir. Gülten Akın, 1955’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1956’da Yaşar Cankoçak’la evlendi. Avukatlık ve öğretmenlik yaptı. 1980 sonrası İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi demokratik kitle örgütlerinde kurucu ve yönetici olarak çalıştı. Şiirleri İngilizce, Almanca, Flamanca, Danca, İtalyanca, Bulgarca, Arapça, Lehçe, İspanyolca ve İbraniceye çevrildi, çeşitli akademik çalışmalara konu oldu. Kırkı aşkın şiiri bestelendi. Kimi kısa oyunları yurtiçinde ve yurtdışında sahneye kondu. Şiir kitaplarıyla pek çok edebiyat ödülü aldı. 2004 TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı seçildi. 2006 Yunus Emre Şiir Ödülü’nü, 2008 Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü, 2008 Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Hizmet Ödülü ve 2014 Metin Altıok Şiir Ödülü’nü aldı
Yazarına şöhret kazandıran ve silsileleri ve şubeleriyle birlikte tarikatları ele alan külliyat Tomar-ı Turuk- Aliyye'nin bu kısmında Kâdiriyye tarikatının kurucusu Abdülkadir Geylani'nin hayatı ve halifeleriyle tarikatının silsilesi ve şubeleri kaleme alınmış, ayrıca Kâdiriyye-Eşrefiyye evrâdının metni, tercümesi ve şerhine yer verilmiştir. Yazarı Sadık Vicdanî, Kâdiriyye tarikatına mensup bir aile çevresinde yetişmesine rağmen Nakşî-Halidî şeyhi Ballıkzâde Ahmed Mahir Efendi'ye intisap etmiştir. Ayrıca Basra'da Hicaz demiryolunun inşası için halktan yardım toplamada gösterdiği başarıdan dolayı da nişan ve terfi ile ödüllendirilmiştir.
Başarılı bir eğitimci olup öncelikle kızların eğitimine dikkat çekerek Darülfünun İnas [Kız] Şubesi'nin kuruluş çalışmalarında yer alan, aynı zamanda sosyal faaliyetleriyle Osmanlı'nın son döneminde öne çıkan devlet adamı ve hukukçu Seydişehrî, özellikle Batı'daki ilmî gelişmeleri yakından takip ederek İslam ve İslam dünyasıyla alakalı bazı yayınları tercüme etmiş ve reddiyeler kaleme almıştır. Çalışmalarının birçoğu kendi alanında ilk olma özelliği taşıyan Seydişehrî tarafından kaleme alınan bu eser ise Darülfünun'da okutulmuştur.
Türkçe "Bülbül" anlamına gelen Andelib'in batılı tarz şiir denemelerini içeren ve ünlü "Andelib'in Bülbüle Hitabı" şiirinin de içinde olduğu Osmanlıca şiir kitabıdır.
Halk tarafından çok sevilmiş ve yenilik taraftarı olması dolayısıyla 3. Selim'in takdirini kazanmış olan Osmanlı şeyhülislamı Dürrizade Mehmed Arif'in bu eseri, kendisinin fetvalarını toplayan ve oldukça meşhur olan bir eserdir.