Rifâi şeyhi, bestekâr ve şair Hayrullah Tacettin Yalım, şiirlerinde "Tâci" mahlasını kullanmış, kendi güftelerine yaptığı dinî bestelerinin yanı sıra bazi şiirleri ilahi ve şarkı formlarında bestelenmiştir. Eski temaşa sanatıyla da ilgilenen Tacettin Efendi, meşhur tuluat sanatçısı İsmail Dümbüllü ile karşılıklı pîşekâr oynamıştır.
"Tarihi sevdiren adam" olarak tanınan Ahmed Refik, tarih yazımına katkıda bulunan pek çok esere imza atmış, ilgili çalışmalarından dolayı İsveç hükümeti ve Bulgar İlimler Akademisi tarafından nişan ve madalya ile taltif edilmiştir. Kendisi eski tarihçiliğin son, modern tarihçiliğin ilk ve popüler tarihçiliğin en iyi temsilcisi sayılmaktadır.
İthaf, "Yeniden Milli Mücadele´ye saygılarımla. 5.4.970" şeklindedir. Ek olarak yer alan ve "Sayın Neşriyat Müdürü Kardeşime" ifadeleriyle başlayan 3 Nisan 1970 tarihli mektup ise, "Naçiz eserimden size de bir adet sunuyorum. Çeyrek asırla örülmüş olan bu şiirlerimi beğeneceğinizi umarım. Gönül ister ki, baştan başa dava, ülkü, memleket duyularıyla örülmüş olan bu şiirlerim gençler arasında okunsun. Onların din ve milliyet duygularını kamçılasın. Bir reklam erneği koydum. İsterseniz değiştirir, kendi ifadenize göre yazarsınız. Kitabımı okuyuculara duyurmanızı hatta mümkünse görüşlerinizi bir sanat sayfası açarak tetkik konusu olarak ele almanızı dilerim. Bu vesile ile en derin hürmet ve selamlarımı sunarım. Kemal Fedai Coşkuner" Mektupta bahsi geçen ve yazar tarafından daktilo ile yazılan reklam metni de kitabın içerisinde yer almaktadır.
Ünlü Fransız arkeolog ve gezgin Charles Texier, 19. yy Anadolu´sunda yıllarca süren seyahat ve incelemeleri sırasında Türkiye´nin çok büyük bir kısmını baştan başa gezip dolaşmış, kazılar yapmış, araştırmalarda bulunmuş ve bütün bu çalışmalarının sonuçlarını yayımlamıştır. Yazarın bu eseri ise, yayınlandığı andan itibaren büyük yankı uyandırmış, Anadolu´yu ilgilendirmesinden ötürü Türk aydınlarının da ilgisini çekmiş ve henüz Milli Mücadele devam ederken Ali Suat Bey tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir. *3. cildin sonunda harita ekleri mevcuttur. 1. cildin kapağı yıpranmış haldedir.
Sergi danışmanları arasında yer alan Ali ve Belkıs Dinçol çiftinden Taner ve Aysel Tarhan çiftine ithaflı ve imzalı: "Sevgili Kardeşlerimiz Aysel ve Taner Tarhan´a."
"Bizim Kanuni Sultan Süleyman dediğimiz, Batılıların Grand/Büyük gibi unvanlarla andıkları I. Süleyman, bilindiği gibi en uzun saltanat süren Osmanlı hükümdarıdır. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu en geniş sınırlarına ulaşmış; gücünün doruğuna yükselmiş, altın çağını yaşamıştır."
“HAŞİM BEY MECMUASI” adıyla tanınan ünlü musiki kitabı… Birinci baskısı “Mecmua-yı Kârha ve Nakşha ve Şarkiyat” olan eserin “Haşim Bey Mecmuası” adıyla anılan bu ikinci baskısı, ilk baskıya göre içerik ve görsel bakımından daha zengin.
"… Abdülaziz Han efendimiz hazretlerinin […] saye-i şehinşahilerinde ilm-i musikiye meyil ve rağbet ziyade olduğundan ilm-i mezkureye hâhişli bulunanlar için akdemce bir mecmua-i muhtasara tertib ve tanzim ve tab´ ve temsil olunmuş ise de beş altı sene zarfında yeniden birtakım şarkiyyat yapılmakda bulunmuş olduğundan bu kere dahi yeniden bir mecmuanın tanzimiyle beraber bir edvarın dahi zamm ve ilavesine lüzum görünmüş ...."
Sayfa numaralandırmasında karışıklık mevcuttur.
Tanzimat devrinin önde gelen ismi Cevdet Paşa, büyük bir devlet adamı olduğu kadar tarihçi, hukukçu, eğitimci ve sosyologdur. Gelenekçi Türk-İslam Doğu kültürü ile yenilikçi Batı arasında bir senteze varmaya çalışan, Avrupa kanun ve kurumlarının olduğu gibi alınmasına karşı çıkarak Türk-İslam hukuk tarihi açısından öncü niteliğindeki Mecelle´nin hazırlanmasında en önemli rolü oynayan Ahmed Cevdet Paşa, klasik Osmanlı tarihçiliğine de yeni bir bakış açısı getirmiştir. Paşa´nın hayatının sonlarına doğru yazdığı bu eser; Hz. Âdem´den Hz. Muhammed´e kadar olan peygamberlerin kıssalarından, İslam dininin ortaya çıkışından, Dört Halife dönemi ile Emevi ve Abbasi hilafetlerinden, Türk-İslam devletlerinden ve 1439 yılına kadarki Osmanlı devirlerinden bahseder. / 5. cildin 349 ilâ 364. sayfaları eksiktir. Sırtı ayrıktır.