206-207-208-209-210 No´lu sayıları içermektedir
Kapak: Samim Utkun
Sırt kısmı metinden arka taraftan ayrık haldedir ve arka kapak sayfasında yırtıklar mevcuttur
Hastaneye ulaşımın zor olduğu veya doktorun hastaya ulaşmasının zor olduğu durumlarda acilen yapılması gereken ilk yardım ve çeşitli müdahelelerde gerekli olan ilaç ve tıbbi malzemeler hususunda halkın bilinçlenmesini amaçlayan kitap.
Genellikle Felsefe-i Ûlâ olarak tanınan eserin alt başlığı İsbât-ı Vâcib ve Ruh Nazariyeleri’dir. Bir girişle iki ana bölüm ve bir sonuçtan oluşan eser, Türk ve Batılı yazarlar arasında dinî düşünce aleyhine gelişen materyalist ve pozitivist akımlara karşı özellikle İslâmcı kesim tarafından müdafaa ve ispat türünde pek çok eserin yazıldığı bir dönemde kaleme alınmıştır. M. Şemsettin Günaltay kitabın önsözünde, felsefe ve metafiziğin çok önemli, ancak son derece muğlak iki meselesi olan isbât-ı vâcib delilleriyle ruh hakkındaki teorileri kolay anlaşılabilecek bir dille anlatacağını belirtmekte ve amacının, bu meselelerde yanılmaya ve yanıltılmaya çok müsait ve henüz ilimle faraziyeyi farkedemeyecek durumda bulunan genç nesli uyarmak olduğunu ifade etmektedir. Eserin giriş bölümünde önce bilgi bahsi özetlenmiş, ardından ilim ve felsefe arasındaki ilişki ve farklarla bunların alan ve metotları hakkında bilgi verilmiş, bu arada İslâm açısından bir ilim-din çatışmasından söz edilemeyeceği vurgulanmıştır. Müellif bundan sonra, isbât-ı vâcib konusuna hazırlık niteliğinde olmak üzere, müsbet ilimde kaydedilen gelişmelerin materyalist ve inkârcı zihniyetin madde, kuvvet ve enerji gibi temel konulardaki düşüncelerini geçersiz kıldığını çeşitli örneklerle ortaya koymaya çalışmaktadır.
Kitabın künye sayfasında İstiklal Caddesi´nin meşhur yapılarından Narmanlı Han´ın sahiplerinden Narmanlızade Hacı Mustafa Efendi´nin mührü yer almaktadır.
Türkçeye "Ay´a Yolculuk" adıyla çevrilen Jules Verne klasiğinin, siyah-beyaz gravürler eşliğinde Hetzel baskısı. Sayfa kenarları yaldızlı dönem cildinde... Kitabın ön iç kapağında "S.H. Weiss Librairie - Constantinople" yazılı etiket mevcuttur.
Türkçülüğün Türkiye'de kültürel ve siyasi olarak ilerlemesini sağlayan Hüseyin Nihal Atsız, dergilerinde yayımladığı makalelerin derlemesi olan bu kitapta; Türkçülük ve Türk nedir gibi sorulara cevap aramak dışında, Türk Ülküsü, Milli şuur nasıl oluşturulabilir gibi konuları da içermektedir.
Refik Halid Karay, Ömer Seyfettin´den sonra Türkçeyi en iyi kullanan edebiyatçılarımızdandır. Öyle ki bu durum Atatürk´ün ilgisini çekmiş olmalı kendisini birkaç kez memlekete dönmesi hususunda uyarır. Memleket Hikayeleri, sürgün yıllarında (1913-1918) gezdiği Bursa, Sinop, Çorum, Ankara ve Bilecik´in insanlarını ele almıştır. Genel olarak bürokrasi eleştirisi yapsa da cehaleti hicivle dile getirmiştir.
Fikret Muallâ´nın tıpkıbasım çizimlerinin yer aldığı kitapta, Güzin ve Abidin Dino, Greta ve Erik Bolin vb. sanat camiasının önemli kişilerine mektuplar mevcuttur.