Lutfi Paşa (ö. 1564) eserin yazılış sebebinden bahsederken, sadârete geldiğinde devlet teşkilâtını karışık bulduğunu, kanun ve nizamların eski dönemlerden farklı uygulandığına şahit olduğunu, bu yüzden kendisinden sonra iş başına geçeceklere faydalı olmak üzere tecrübesine ve görüp işittiklerine dayanarak bu risâleyi kaleme aldığını söyler.
*Künye sayfasının köşesi yırtık olup metinden kayıp yoktur. Sırtı yorgun haliyle.
İkinci Yeni´nin en aykırı, en "karaşın" ve en "sivil" şairi, Dinar Bandosu´nun İngiliz Kornosu, Mor Külhani Ece Ayhan´ın üçüncü ve kendisini en iyi tanımlayan şiir kitabı…
Serâb-ı Ömrüm, Feylesof lakaplı Rıza Tevfik´in ilk defa 1934 yılında Lefkoşa´da eski harflerle basılan ve en güzel şiirlerini bir araya getirdiği eseridir. Basılması harf devriminden sonra olmasına rağmen eski harflerin kullanılmış olması nazar-ı dikkatten kaçmamaıktadır. Kitapta; Koşmalar, Divanlar, Nefesler, Türkçe Şiirler başlıkları altında, bir kısmı aruz vezniyle bir kısmı hece vezniyle olmak üzere toplam 73 şiir yer almaktadır.
Victor Duruy´un 1861 yılında yazdığı Roma İmparatorluğu´nun çöküşünden Rönesans´a kadar olan dönemi kapsayan Orta Çağ tarihini sunan "Histoire Du Moyen Age" isimli eserinin, Ahmet Tevfik Paşa tarafından kaleme alınmış Türkçe tercümesidir.
Bir şairin çevirisiyle en güzel Mevlana şiirleri... "Kardeş Turhan Gürkan´a sevgiyle" ithafıyla, Temmuz 1963 tarihinde imzalanmıştır. *Formaları açılmamıştır.
Haldun Taner, edebiyata ilk kez tüberküloza yakalanıp Erenköy Sanatoryumu´nda tedavi gördüğü sürede merak salmıştır. Bu süreçte kaleme aldığı "Töhmet" adlı hikayesini kaleme almış ve Yedigün dergisinde yayımlamıştır. Hikayesini beğenilmez endişesiyle "Haldun Yağcıoğlu" müstearıyla göndermiş ancak hikayesi endişesinin aksine beğeni toplayınca, bu teşvik edici gelişmeyle birlikte arka arkaya hikaye kitapları yayımlamaya başlamıştır. Satışa sunduğumuz nüsha, Haldun Taner´in 1954 senesinde yayımladığı, İsviçre´de bulunan Atlantis Yayınevi´nden de bir ödül alan "On İkiye Bir Var" hikaye kitabının, Haldun Taner´den ithaflı ve imzalı ilk baskısıdır.
"Gülsevil Arar´a sevgilerle" ithafıyla, 13 Aralık 1966 tarihinde imzalanmıştır.
Muallim Naci´nin sağlığında yazımına başladığı ancak ömrü vefa etmediği için bitmiş halini göremediği,18 bin madde ihtiva eden Osmanlıca sözlüktür.Türkçeye girm,i Arapça,Farsça ve Batı kökenli kelimeleri ihtiva eder.
Bedia Tuncer´in Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi´nde çalışırken bizzat hastalardan derlediği şiirlerden oluşan eserde şiirlerin alındığı hastaların tam adı yer almamakta, isimlerinin baş harfleri ve bulundukları servisin bilgileri şiir sonlarında yer almaktadır. Hastaların bir nevi tercüme-i hallerini gördüğümüz şiirler bazen ümitvar bazense hüzün doludur. Baskısına ender rastlanan eserin başında Bedia Tuncer´in önsözü de bulunmaktadır.
Sultan İkinci Mahmud döneminde Britanya Büyükelçiliği´nin rahibi olarak 1821-24 ve 1831-32 yılları arasında İstanbul´da yaşayan Robert Walsh´ın (1772-1852), sonraki yıllarda bu şehirden dostlarına yazdığı mektupları derleyerek meydana getirdiği ünlü eseri... Yeniçeri Ocağı´nın kaldırılışı, Yunan İsyanı, büyük İstanbul Yangını gibi çalkantılı olayların yaşandığı II. Mahmud döneminde İstanbul´da yaşayan ve tüm olaylara tanık olan Walsh´ın birinci elden gözlemlerini aktardığı esere, Thomas Allom´un büyüleyici gravürleri eşlik ediyor...
Yazıldığı tarihten bu yana büyük ilgi gören Sadi Şirazî´nin ünlü Farsça eseri Gülistan, çoğunlukla günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak ahlaki ve edebî sonuçlar çıkarılabilen hikâye ve nüktelerle süslenmiş; Farsça ve Arapça şiirlerin yanı sıra ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir.
İktisat Profesörü ve siyasetçi İbrahim Sadun Aren´in anılarının yer aldığı eserdir. "Evinç´e ve Mekin´in onuruna en iyi duygularımla." ithafıyla 16 Haziran 2006 tarihinde imzalanmıştır.
İstanbullu Rumlara karşı uygulanan 6/7 Eylül pogromunun canlı şahitlerinden Kalumenos´un olayların yaşandığı iki gün canlı çektiği 1500 kareden fotoğraftan oluşan koleksiyonunun olayların 60. Yıldönümünde yapılan neşridir.
Romanlarının çoğunde evlilik dışı ilişkiler, komplo, düello gibi temalara yer veren Fransız yazar Gastyne´in "Aşkın pençesinde fenalıklara uğrayan zavallı kızlara" dair romanının Hasan Bedreddin tarafından dilimize çevirisidir.