Tanzimat dönemi ile birlikte yeni yazışma kurallarını ortaya koymak amacıyla türlü eserler kaleme alınmıştır. Bu eserlerden biri de Ahmet Rasim'in "İlâveli Hazine-i Mekâtib Yahut Mükemmel Münşeât" adlı eseridir. Eser, yazıldığı dönemde kullanılan hem resmî hem de gayr-i resmî birçok yazışma türünü barındırır; yazışma türleri ve kuralları hakkında önemli bilgiler verir, örnekler sunar. Yayıncısının orijinal baskılı, bez cildi içinde...
Endurunlu Fazıl, 18. yüzyılda yaşamış divan edebiyatı şairlerindendir. Enderun mektebinde eğitim gördüğünden Enderunî mahlasını almıştır. Enderun mektebinden eşcinsel ilişkisi nedeniyle atıldığı bilinmektedir. Eşcinsel yaşantısını şiirlerine açıkca taşımıştır; bu nedenle şiirleri Osmanlı döneminde eşcinsel edebiyatı ile alakalı en dikkate değer örneklerdendir. Defter-i Aşk adlı eserinde, şair kendi başından geçen, dört hemcinsi sevgilisiyle yaşadığı maceraları anlattığı mesnevilerden oluşur. Fâzıl´ın saraya alınmasıyla başlayan aşk hikayelerinden birincisi, buradaki ocakzade gençle geçirdiği on iki aylık birlikteliktir. Ardından sarayda tanıştığı Bostancıbaşızâde Süleyman´a âşık olur, ancak genç bir buçuk yıl sonra vefat eder. Fâzıl, "Şehlevendim" dediği bir hânendeyle üç yıl süren bir aşk yaşar ancak bu aşkın ortaya çıkmasıyla saraydan kovulur. Saraydan kovulduktan sonra sefalet çeken Fâzıl, bir çingene çengiye âşık olur. Bu aşk da, çingene gencin evlenmeye karar vermesiyle sona erer. *Sayfalar sırttan ayrılmıştır.
Müellif bu eseri hâriciye nazırı iken 1252 yılında nezârette vukû bulan bir hadise üzerine görevinden azledilmesine sebep olan Pertev Paşa´ının kötü biri olduğunu belirtmek amacıyla kaleme alır. Müellif 23 senedir bu devlette görev aldığını ifade ederek kendisi hakkında yapılan komplo hakkında işin aslını bildiğini ifade eder. Eserin girişinde bunu şu şekilde ifade eder: " Yirmi üç seneden berü bâb-ı âliyede bulunduğumdan ma´lûmât-ı sahiha olarak bu münasebetle bi´l-iktiza paşa-yı merkûmun ala tarîki´l-icmâl derc olunan bazı ahvâl ve efâline bizden sonra hayırhavân-ı devlet ve ğayr ... dîn ve millet bi´l-ittila´ hayır ve şerden kanğîsiyle tezkiri münâsib ise öylece yâd etmek üzere keyfiyet-i hâli bî-ğarazâne ve bî-tarafâne kaleme alınur...". Salim Pilav ise eser hakkında şunları ifade etmektedir: "Kelime anlamı itibariyle insanın gözünü açacak bilgi, açıklama manasındaki eser, Âkif Paşa´nın en önemli ve dikkat çeken eserlerindendir. Nesrimize katkıları bakımından üzerinde önemle durulan eser, Âkif Paşa´nın Dâhiliye nazırlığından azledilmesine sebep olan Churchill Hadisesi üzerine yazılmıştır. Paşa, bu eserde söz konusu hadisenin iç yüzünü kendi bakış açısına göre anlatmış ve Pertev Paşa´yı jurnallemiştir. Eser uzun süre unutulmuş, ancak Namık Kemal ve Ebüzziya Tevfik´in gayretleriyle ortaya çıkarılmıştır." Eser bir mukaddime ve iki mebhas üzere tertip edilmiştir.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu´nun, ´Yeni´ bir Türkiye için ortaya koyduğu yeni ´Millî Hareket´in vizyon ve misyonunu aktardığı ve Türkiye´nin içinde bulunduğu politik durumu mercek altına alarak yorumladığı makalelerin, söyleşilerin ve konuşmaların derlendiği çalışma... "Dr. Vefa Aloğlu´na sevgiler." ithafıyla imzalıdır.
Portekiz tarihçi Joao Ameal´ın, Portekiz tarihi alanında popüler bir başvuru kitabı haline gelen ve halk arasında tanınmasını sağlayan meşhur çalışması... Ön kapağı arma dekorlu deri dönem cildinde. *Sırtı yıpranmıştır.
Türk Neşriyat Yurdu tarafından yayımlanan eserin ilk kısmında, Mustafa Kemal Atatürk´ün çocukluğundan başlayarak 1928´e kadar hayatı anlatılmış; ikinci kısmında, Abdülhak Hamid, Köprülüzade Mehmed, Celal Sahir, Fatma Aliye, Cenap Şehabeddin ve Mehmed Rauf gibi birçok ismin Atatürk hakkında kaleme aldığı manzum ve mensur yazılara yer verilmiştir.
"Bütün dünya proletariyası birleşiniz!" üst başlığıyla, Osmalı harfleriyle ve Türkçe olarak yayımlanan İleri dergisi , yine ön kapakta belirtildiği üzere, "Ayda bir kere çıkar siyasi, içtimai, ilmi ve edebi jurnaldir."
Künye sayfasında yer alan ithafta bir isim geçmemekle birlikte Türkiye Cumhuriyeti´nin Cumhurbaşkanı´na ifadesiyle müellif tarafından kaleme alınmış Arapça bir ithaf yer almaktadır. Kitabın baskısının 1950 senesinde yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, ithafta adı geçen Cumhurbaşkanı´nın İsmet İnönü yahut Celal Bayar olduğu düşünülmektedir.