Sakızlı bir Rum aileye mensup olan ve Balıklı Rum Hastanesi´nde doktor ve yönetici olarak çalışan Aleksandros Paspatis tarafından kaleme alınan çalışma, 37 adet taş baskı gravür ile bezelidir. İstanbul´da yer alan Bizans dönemi yapılarının izini süren Paspatis, kitabı üç bölüme ayırmış; ilk bölümde Kara Surları ve Büyük Saray´ı, ikinci bölümde ortaçağ İstanbul´unda yaşayan Cenevizlileri ve üçüncü bölümde İstanbul´un Bizans devrinden kalan ve bilinen-bilinmeyen kiliselerini incelemiştir. Gravürler ağırlıkla kiliselerle ilgili bölümde yoğunlaşmıştır. Kendisinden önce Bizans´a dair çalışma yapan araştırmacıların makalelerinden de yararlanan Paspatis´in bu kapsamlı çalışması, sağlam bir kaynak olarak kendisinden sonra gelen Bizans araştırmacılarına miras kalmıştır.
İlk sayfada yer alan ithaf, "Sayın Samet Ağaoğlu´na 14.7.955 Tarık Dursun" şeklindedir. Kitabın künye sayfasına ise farklı bir kalemle "Kelimeler savruktu ve dağınık... Toparlanmak istiyordu. Herbirinin anlamı vardı. Kavuşmak ve mecrasını bulmak istiyordu. Ama elimizle alıp balçık gibi yapıştırabilir miydik aradığımız hedefi, mecrayı, adı her ne ise onu..." şeklinde, kim tarafından yazıldığı belli olmayan bir not düşülmüştür.
Dönemin önemli devlet adamlarından biri olan Ahmed Cevdet Paşa’nın oğlu Ali Sedad´ın bu eseri, Avrupa’da gelişen mantık akımlarına dair kendi alanında yazılmış ilk telif eserdir. Ayrıca ülkemizde cebirsel mantığa ve metodolojiye yer veren, kendi türünün ilk orijinal eseri olma özelliğine de sahiptir.
Alman gezgin Schweinfurth, Nil ülkeleri, Eritre ve Suudi Arabistan´da araştırma gezileri yapmış, Mısır´da müze yönetmiş; özellikle Mısır ile komşuları arasındaki botanik ve jeolojik ilişkileri ve bu çevrelerin uygarlık tarihini incelemiştir. *Sayfa numaralandırmasında karışıklık mevcuttur.
Döneminin önde gelen asker ve fikir adamı olarak birçok esere imza atan Osmanlı kumandanı Süleyman Hüsnü Paşa´ya yöneltilen suçlamaları ve yargılanmasını anlatan bu eserin ilk baskısı, babasının evrakından derlenmiş olarak biyografisini de içermek üzere oğlu Mehmed Sami tarafından 1912´de yapılmıştır. Müzayedeye sunulan kitap, toplamda 6 parça harita-kroki içermektedir.
Mevlânâ Celâleddin Rumî´nin tasavvuf anlayışını içeren ve İslam kültürünün önemli eserlerinden biri olan Mesnevi´ye Abidin Paşa tarafından yapılan bu şerh, son dönemdeki meşhur Türkçe şerhlerdendir. Çalışma Mesnevi´nin 1. cildini içerir ve daha çok Sarı Abdullah Efendi, Bursevî ve Ankaravî şerhlerine dayanır.
İçindekiler: "Nazım, bizde nazım, vezn-i Türkî, aruzun keyfiyyet-i tedvin ve intişarı, ozan-ı meşhure ve tatbikatı, kafiye ve tafsilatı, aksam-ı nazım, eşkâl-i nazım ve her biri hakkında malumat ve mütalaat ile tevarih, ebced hesabı ve bazı üdebanın muhtasar teracim-i ahvali."
Antik Roma Cumhuriyeti´nin yaklaşık altmış hükümdarının hayatını anlatıyor. Gaius Marius, Büyük Pompeius ve Mark Antony dahil olmak üzere tarih boyunca meydana gelen olayları zaman çizelgeleriyle tasvir eder.
Renkli, resimli ve şömizlidir.