Ömer Rıza Doğrul tarafından iki ayrı kısımda yayımlanan ve İslam tarihini konu alan ansiklopedik eserdir. Eserin ilk kısmını teşkil eden ve Hz. Muhammed´in hayatına yer verilen ilk iki cilt Şiblî Nu‘mânî’nin, son iki cildini talebesi Süleyman Nedvî’nin kaleme aldığı Sîretü’n-nebî adlı eserin tercümesidir. Eserin ikinci kısmını teşkil eden ve "Sadrü´l-İslam" adıyla neşredilen ciltler Hz. Aişe, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali´ye ayrılmıştır.
İbrahim Şinasi´nin şiirleri arasından seçerek ilk baskısını "Eş’âr-ı Âcizânemden Bazı Müntehabât” adıyla Tasvir-i Efkar Matbaası´nda yayımladığı eseridir. Mücacat, nazire, gazel, kaside, fabl ve beyit nazım şekilleri ve türlerinde kaleme alınmış şiirlerine yer verdiği eserinin, ölümünden 1 yıl sonra Matbaa-i Amire´de yapılan üçüncü baskısıdır. Osmanlı Devlet Armalı ve ay yıldızlı cildinde...
Osmanlı Mebusan Meclisinde üç dönem mebusluk yapmış yayıncı ve yazar Kirkor Zohrab´ın Ermenice aslınan tercüme ettiği kısa hikayeleri ihtiva eden eser. *Arka kapağı eksiktir.
Varlık dergisinin ve Varlık yayınları'nın kurucusu Yedi meşaleci şair ve yazar Yaşar Nabi´nin dünya edebiyatının en kanonik eserlerinden olan Homeros´un Odysseus (11, 12, 21, 22, 23, 24. şarkılar) çevirisi... "Refik Ahmet Beyefendiye hürmetlerimle" ihafıyla 3 Nisan 1932 tarihinde imzalanmıştır.
Nazım Hikmet´in Almanya´da yükselen Nazi rejimini henüz İkinci Dünya Savaşı başlamadan önce eleştirdiği eseri... Faşizmin detaylı bir otopsisinin yapıldığı eser Nazi ırkçılığının objektif gözükmek için kullandığı "bilimsel" argümanların eleştirisini içermekte , anti-faşist ve anti-kapitalist bir bilim tarihi okuması sunmaktadır. Türkiye´de bilim felsefesi tartışmaları külliyatına dahil edilebilecek eser aynı zamanda bir uluslararası siyaset eleştirisidir.
Basın tarihçisi ve yayıncı Server İskit'in Türk matbuatının idari gelişim merhalelerine dair araştırma eseri... "N. (Nurettin) Artam kardeşime" ithafıyla 1943 tarihinde imzalanmıştır.
Daha çok hazırladığı sözlükler ve okullar için yazdığı tarih kitaplarıyla tanınan son devir yazar ve idarecilerinden Ali Seydi Bey, eserleriyle Türk eğitim ve fikir hayatına önemli hizmetlerde bulunmuştur. Arapça ve Farsçadan dilimize girmiş olanlar yanında bilhassa Türkçe kelimelere yer verilen bu sözlük çalışması ise benzeri sözlükler arasında ilk defa 2000 kadar terim içeren sözlük olma özelliğine sahiptir. Bu çalışmanın ilk cildini teşkil eden eser "Veto" kelimesiyle bitmektedir.
Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren önce İran'ı hemen sonra da Osmanlı devletini meşgul eden ve bilahare Bahaîlik ismiyle anılacak olan Babîlik, Esas olarak Şiilikten ve şiilikteki mehdi inancından yola çıkmışsa da daha sonra bütün semavî dinleri birleştirdiğini iddia eden yeni bir din haline gelmiştir. 1860'lardan Osmanlı devletinin yıkılışına kadar Osmanlı devletinde mecburi ikamete tabi tutulan Bahâîler, kendilerini müslümanlık dairesi içerisinde göstermişler ve bu durum Osmanlı aydınları ve idarecilerini de tereddütlere sevk etmiştir. Osmanlı devletinin yıkılışından sonra daha rahat hareket etmeye başlayan Bahâîler inançlarını daha net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Süleyman Nazif'in "Nâsıruddin Şah ve Bâbîler'le müellifin müşahedelerine ve duyduklarına da yer vermesi itibarı ile önemlidir.
Hıristiyan efsanelerine göre Havari Peter, İmparator Neron'un zulmünden kurtulmak için Roma'dan kaçarken yolda İsa Peygamber İle karşılaşır ve ona "Quo Vadis?", yani "Nereye Gidiyorsun?" diye sorar. İsa, "Roma"ya, yeni baştan çarmıha gerilmeye gidiyorum çünkü sen benim kurtaracağın insanları bırakıp kaçıyorsun"der. 1905'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Leh yazar Henryk Sienkiewicz I. Yüzyıl Roması'nda yaşanan zulmü, zulme karşı destansı direnişi ve büyük aşkı anlatıyor.
Reşat Nuri Gültekin'in birçok hikâyesinin toplandığı bu kitap, insanların gönül dünyalarının zenginliğini, aşkın, sevginin ve dostluğun bütün renklerini ustalıkla sergiliyor. Mektuplar, anılar ve gerçekler başarıyla dile getirilmiş. Bu kitapta ayrıca birkaç küçük oyun da yer alıyor.
Ülkü Tamer'in on üç şiirden oluşan eseri Gök Onları Yanıltmaz, basımevince kitap olarak tescil ettirilmeyip yetkili kuruluşlara gönderilmeyince mesele hukuki zemine taşınmış ve mahkeme bu eserin bir kitap sayılmayacağı yönünde karar vermiştir.