Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'dan sonraki ikinci romanıdır. Tehlikeli Oyunlar, Hikmet Benol isimli kahramanın hayatını konu edinmektedir. Roman, yeni boşanmış ve mutsuz bir karakter olan Hikmet Benol'ün hayatına düşünceleri ve yalnızlığına odaklanmaktadır.
İthaf, "Sevgili dostum Arman Vartanyan'a, Nisan 2001 Demir Özlü" şeklindedir. Demir Özlü, 1935 yılında İstanbul'un Vefa semtinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi, avukatlık yaptı. 1961-62 ders yılında Paris'te, Sorbonne Üniversitesi'nde felsefe okudu. 1950'li yıllarda, yazar arkadaşlarıyla Mavi ve a dergisi adlı genç edebiyat dergilerini çıkardı. Edebiyat araştırmacılarının Bunalım Edebiyatı adını verdikleri yazın akımının öncülerinden biri oldu. 'Hikâyelerinin yapısını varoluşçu ve gerçeküstücü öğelerle oluşturdu, entelektüel ve esrarlı havasıyla yalın gerçekçilerin karşıtı bir yazar oldu.' (Behçet Necatigil). 1979 yılında Stockholm'a gitti. On yıl Türkiye'ye dönmedi. 1989 yılından bu yana Türkiye ile İsveç arasında yaşamakta. Yurtdışında olduğu yıllarda, başta Berlin olmak üzere, birçok Avrupa kentinde yaşadı. Kurgusal yapıtları şunlardır. Öykü kitapları: Bunaltı (1958), Soluma (1963, TDK Öykü Ödülü), Boğuntulu Sokaklar (1966), Öteki Günler Gibi Bir Gün (1974), Aşk ve Poster (1980), Stockholm Öyküleri (1988, Sait Faik Hikâye Armağanı). Anlatıları: Bir Beyoğlu Düşü (1985), Berlin'de Sanrı (1987), Kanallar (1991). Romanları: Bir Uzun Sonbahar (1976), Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları (1979), Bir Yaz Mevsimi Romansı (1990, Orhan Kemal Roman Arağanı), İstanbul Büyüsü (1994), Tatlı Bir Eylül (1995), İthaka'ya Yolculuk (1996). Bunların dışında günlük, yolculuk yazıları, siyasi denemeler türlerinde kitaplar yayınladı.
İthaf "Fatoş merhaba, Turgay'a da söyleyiver merhabamızı... Metin Eloğlu 71" şeklindedir.Metin Eloğlu, 1943'de Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Bedri Rahmi ve Z. Kocamemi ile çalıştı. Edebiyata ise hikaye yazarlığı ile başladı. İlk Öyküsü Servet-i Fünun-Uyanış'ta yayınlanmıştır. Metin Eloğlu, 1943'de Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Bedri Rahmi ve Z. Kocamemi ile çalıştı. Edebiyata ise hikaye yazarlığı ile başladı. İlk Öyküsü Servet-i Fünun-Uyanış'ta yayınlanmıştır.
Atilla İlhan 1925 yılında İzmir’in Menemen ilçesinde doğdu. Babası Bedri Bey aruzla şiir yazan bir divan şairiydi. Bu nedenle şiire düşkün ve nahif bir çocOrtaokuldan sonra İzmir Atatürk Lisesinde okurken Türk Ceza Kanuna aykırı davrandığı gerekçesi ile tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Danıştay kararı ile eğitimini sürdürme kararı ile İstanbul Işık Lisesinden mezun oldu. Üniversite eğitimini hukuktan yana kullandı fakat okulunu bitirmeden yarıda bıraktı. 6 yıl Paris’te yaşadı ve ülkeye döndü. Birçok gazete ve dergide çalıştı. Babasının ölümü ile İzmir’e döndü burada Demokrat İzmir gazetesinin genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığını üstlendi. Bilgi Yayınevi danışmanlığını da yapmıştır. Atilla İlhan aynı zamanda sinemaya da merak sarmıştı. Bu alanda 15 adet senaryo yazdı ve senaryolarında Ali Kaptanoğlu takma adını kulandı. İlk şiiri Balıkçı Türküsü Yeni Edebiyat dergisinde yayınlandı. Nevin Yıldız ve Beteroğlu takma ismi ile Yücel dergilerinde şiirleri yayınlandı. CHP şiir yarışmasında Cebberoğlu Mehemmed şiiriyle ikinci oldu. Bu başarısından sonra çok sevildi. Dönemin ünlü edebiyat dergilerinde şiirleri ve yazıları yayınlandı. Türk edebiyatının önemli isimleri arasına girmeyi başardı. Atilla İlhan Garip Akımı ve İkinci Yeni Şiire karşı gelen şairlerden oldu. Maviciler adı ile bilinen toplumcu gerçekçi şiir akımını başlattı.
İthaf, "Şükranlarımla, Dr. Süheyl Ünver, 18.12.1963 Afyon" şeklindedir. Metin harici eserde, 10'u renkli 51 resim mevcuttur. Arka kapağı bulunmamaktadır. 1898 doğumlu olan Süheyl Ünver Medresetül-Hattatin'de tezhip ve ebru öğrenmiş, Türk süslemesi minyatür sanatı ile uğraşmıştır. Darülfünun Tıp Fakültesi'ni bitirip, Paris Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları uzmanlıklarını tamamladı. 1927-1929 yılları arasında Tıp Fakültesi Tedavi Kliniği ile Farmakodinami müderris yardımcılığı yaptı. Gureba ve Haseki hastanelerinde çalıştı, Sanayi Mektebi'nde asistanlık yaptı. İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü'nü kurdu, Güzel Sanatlar Akademisi hocalığı yaptı. 1933 senesinde Üniversite tıp tarihi Enstitüsü direktörü oldu. 1938'de profesör, 1954'te ordinaryüs profesör oldu. 1967'de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp tarihi ve Deontoloji kürsüsünü kurdu.İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde "Türk Minyatürü ve Süslemesi" hocalığı yaptı. Topkapı Sarayı Müzesi'nde 500 yıllık nakışhanesi yeniden kurarak öğrenci yetiştirmiştir.
Alman Fotoğrafçı, Seyyah ve Gazeteci Leo Matthias'ın Doğu seyahatinden notları ile çektiği fotoğrafların yer aldığı güzel bir kitap olan "Griff in Den Orient", gezilen coğrafyadaki muhtelif dinlerden insanların hayatlarına dair enteresan pozlar barındırmaktadır. *Kitabın şömizi bulunmamaktadır.
İthaf, "Beylû'ya 26.5. 1942 Şükûfe Nihâl" şeklindedir. Kitap, Şükûfe Nihâl Başar'ın Finlandiya gezisi intibâlarını içermektedir. Yazar eserinde Finlandiya'nın farklı özelliklerini tanıtmakta, anlatmaktadır.
Kitâbu't-Tahâret, 250 s.; Kitâbu's-Savm [Oruç], 119 s.; Kitâbu'z-Zekât, 46 s.; Kitâbu'l-Hacc, 134 s.; Münâkahât ve Müfârakât [Nikah ve Boşanma], 294 s. *Nimet-i İslam adlı bu eseri ile büyük şöhret kazanan son devir Osmanlı alimi ve müderrisi Mehmed Zihni, ülke içinde üstün başarı madalyaları ile taltif edilmiş; Arap dili ve öğretimine yaptığı hizmetlerden dolayı da İsveç-Norveç Hükümeti tarafından altın madalya ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Galatasaray Sultanisi ve Mülkiye Mektebi'ndeki hocalığı sırasında çığır açıcı öğretimi sayesinde Kenan Rifai, Babanzade Ahmed Naim, Ali Nazima ve Abdülhak Şinasi Hisar gibi birçok değerli talebe de yetiştirmiştir.
İthaf, "Zürih Türk Talebe cemiyetine bir nişâni uhuvvet ve samimiyet olmak üzere ihdâ olunmuşdur, 20 Şubat 1921" şeklindedir. Türk Talebe Cemiyeti Heyet-i İdaresi
1. Reis Arslan (Mühendis Mekteb-i Alisi müdavimlerinden)
İçerisinde üç adet harita bulunmaktadır. Birinci Dünya savaşında Çanakkale cephesinde 5. Ordu komutanlığına atanan Sanders'in gözlemlerini içeren kitabıdır.
"Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat" adlı yazı dizisiyle Mustafa Kemal’i ilk kez Türk ve dünya kamuoyuna tanıtan Ruşen Eşref'in (1892 – 1959), devrin bütün ünlü yazar, şair ve fikir adamlarıyla yaptığı edebî mülakatları bir araya getirdiği "Diyorlar ki" adlı eseri, Mithat Cemal'in kitaplaşmamış mülakatları sayılmazsa, bu alanda yayımlanmış ilk eserdir. Müzayedeye sunulan kitap, Faik Ali Ozansoy'un oğlu, Süleymen Nazif'in yeğeni, Hisar dergisi kurucularından Munis Faik Ozansoy'a "Büyük şairler soyunun değerli evladı, duygulu şair, nazik arkadaş ve mükerrem misafirperver..." ithafıyla imzalanmıştır.
Latin hurufatıyla yazılmış deri sırtlı, eski ama çok temiz bez cildi içinde...
Ülkü Tamer'in (1937 - 2018), mahkeme kararıyla "kitap" olarak kabul edilmeyen, 13 şiirlik şiir dosyası… 12 X 18 cm boyutlarında, bir yüzüne şiir yazılmış 13 kart ve cepli dosya formunda bir kapak… İlgili kurumlara bir nüshası gönderilmediği için koğuşturmaya uğrayan bu eser, mahkeme kararıyla "kitap" sayılmadığı için beraat etmişti. Türk edebiyatının en ilginç tasarımlı ürünlerinden... Hafif eskime belirtileri dışında çok temiz...
Bu haritayı büyük boy baskısından ayıran en önemli farkı değişmiş olan kartuşudur. Bu haritanın yapımcısı olan Georg Matthaus Seutter (1678- 1756), Jean Baptist Homann´ın yanında stajını tamamladıktan sonra kendi işini kurdu ve imparatorluğa coğrafyacı olarak atandı. Oğlu Albrecth ve damadı Conrad Lotter ile 1741´lerde bir seri şehir planları yaptı. Hayatının büyük bir bölümünde Homann ile rekabet içinde oldu ve haritaları ustasının haritalarıyla pek çok benzerlikler taşıdı.
Türk edebiyatının en özgün şairlerinden Özdemir Asaf´ın (1923 - 1981) en çok bilinen ve sevilen şiir kitabı… Ressam, grafiker ve gazeteci Agop Arad´a (1913 - 1990) imzalı...
Atatürk´ün manevi kızı olan, sosyolog, tarihçi ve yazar Prof. Dr. Afet İnan´ın (1908 - 1985) Atatürk´le ilgili hatıralarının birinci basımı… / Kapakların sayfa dışına taşan kenarlarında kırılmalat ve küçük yırtıklar var.
Türkiye´de matbaacılığın kurucusu İbrahim Müteferrika´nın matbaası´nda basılan bu eser, Osmanlı medreselerinde okutulan nahiv klasiklerine yazdığı mu´rib kitaplarıyla tanınan Arap dili alimi Zeynizâde´nin, İbn Hacib´e ait olan el-Kâfiye adlı eser için yazdığı mu´ribdir.
"Dünya Savaşı´ndan sonra İtalya´da başlayan ve başka şekiller altında diğer memleketlerde de görülen milli hareketlerin menşei, Mussolini´nin biyografisi ve icraatları, faşistler, faşizmin başarılı olmasının sebepleri, faşizmin programı, iç ve dış siyaseti, faşizmin halihazırı"
Yazmaya oldukça geç başlamasına ve ilk kitabını 50 yaşından sonra yayımlamasına karşın, Abdülhak Şinasi Hisar (1887 - 1963) edebiyattan, edebiyatçılardan ve edebi muhitlerden hiç uzak kalmadı. Müzayedeye sunulan eser de yazarın çok yakın bir dostluk ilişkisi içinde olduğu Yahya Kemal ilgili, birinci elden tanıklıklarını içeren, çok önemli bir monografidir.