İthaf, "Dostum Ahmet Salih Kokur'a, 18. IV. 1967" şeklindedir. Edirne’de doğan Şevket Süreyya Aydemir ilk ve orta öğrenimini orada yaptı. Edirne Öğretmen Okulu’nu bitirdi. I. Dünya Savaşı’nda yedek subay olarak Kafkas cephesindeki çarpışmalara katıldı. Subay olan ağabeyleri I. Dünya Savaşı’nda şehit oldu. Aydemir de Sarıkamış Savaşı’nda yaralandı. Neslinin büyük çoğunluğu gibi o da Turancılık akımının ateşli bir taraftarıydı. Osmanlı İmparatorluğu çöküp Edirne işgal edilince, Turan’a koştu, öğretmenlik yaptı, gönüllü birlikler kurup savaşlara katıldı. Bütün bu savaşlar ve ihtilaller içinde kültür yetersizliğini kavradı. Moskova’ya ekonomi öğrenimine gitti. Türkiye’ye dönünce önce Ankara’da ekonomi öğretmenliği yaptı, sonra da devlet sektöründe yüksek görevler almıştır.
"Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında/ Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum/ Yolumun karanlığa saplanan noktasında/ Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum" 1921'de Selanik'te doğdu. Mübadelede Urla'ya yerleşti. A.Ü. Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1950-1957 arasında Urla ve İzmir'de avukatlık yaptı. Yazarlıkta karar kılarak Paris ve İstanbul'da yaşadı, bir ara İsrail'e gitti ve 1970'te İstanbul'a yerleşti. İlk şiiri 1939'da Urla Halkevi dergisi Ocak' ta çıktı. Orhan Veli ve arkadaşlarının oluşturduğu Garipçiler'in ve öteki 1940 kuşağı şairlerinin ortak konu ve yazışlarından bir süre sonra sıyrılarak, yalın bir duyarlılığın şairi oldu. Şiirlerinde net bir görünümle, insan halleri, gündelik yaşam, toplum ve dünya durumu yansıdı; şiirimize kalın, aydınlık bir Cumalı çizgisi çizdi.1955'ten sonra şiiri, hikâyeyi, oyunu, romanı birlikte yürüttü. Yazdığı bütün türlerde uzatmalardan kaçınan, şiirsel bir yoğunluk yarattı. Şiir, roman, öykü, deneme, günceleri yanında, 29 oyunuyla tiyatromuza da unutulmaz yapıtlar kazandırdı. Çok sayıda yapıtı sinema ve televizyona uyarlandı, vokal bale olarak sahnelendi, birçok dile çevrildi. Oyunları birçok dilde sahnelendi ya da radyoya uyarlandı. Yağmurlu Deniz'le TDK 1969 Şiir Ödülü'nü; Değişik Gözle'yle 1957'de, Makedonya 1900' le 1977'de Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. Yaralı Geyik oyunuyla 1979 Muhsin Ertuğrul Ödülü'nü, Tufandan Önce'yle 1984 Yeditepe Şiir Armağanı'nı, Dün Neredeydiniz oyunuyla 1982 Kültür Bakanlığı Tiyatro Ödülü'nü, Viran Dağlar'la 1995 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı ve Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı. 1963'te Susuz Yaz'dan uyarlanan film, 1964 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı'yı aldı. 10 Ocak 2001'de yaşamını yitirdi.
İthaf, " Gönenç'lere İstanbul dolusu sevgi, selam Metin Eloğlu 68" şeklindedir. Metin Eloğlu, 1943'de Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Bedri Rahmi ve Z. Kocamemi ile çalıştı. Edebiyata ise hikaye yazarlığı ile başladı. İlk Öyküsü Servet-i Fünun-Uyanış'ta yayınlanmıştır.
İthaf "Sayın Ali Örs'e geçmiş olsun saygılarımla Yaşar Kemal" şeklindedir. Yaşar Kemal, Türk romancı, senaryo ve öykü yazarı. İlk öykü kitabı Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek öyküsü ile ilk romanı İnce Memed, Cumhuriyet'te tefrika edildi. İnce Memed, yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlandı. Kitaplarının yurt dışındaki baskısı yüz kırktan fazladır.Yaşar Kemal pek çok yapıtında Anadolu'nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. PEN Yazarlar Derneği üyesiydi. Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazardır.1952–2001 yılları arasında Thilda Serrero ile evli kalmış, 2002 yılında Ayşe Semiha Baban ile 2. evliliğini yapmıştır. 28 Şubat 2015 tarihinde organ yetmezliği sebebiyle yoğun bakımda olduğu hastanede vefat etmiştir. Cenazesi 2 Mart 2015 tarihinde düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığına defnedilmiştir.
Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'dan sonraki ikinci romanıdır. Tehlikeli Oyunlar, Hikmet Benol isimli kahramanın hayatını konu edinmektedir. Roman, yeni boşanmış ve mutsuz bir karakter olan Hikmet Benol'ün hayatına düşünceleri ve yalnızlığına odaklanmaktadır. Roman ve hikaye yazarı olan Atay, Roman ve hikâye yazarı olan Atay, Tutunamayanlar, yayınlanmasının ardından 1930’lardan 1960 sonrasına uzanan dönemde; topluma ilişkin gözlemleri, aydınların yaşamına, toplumsal kurumlara yönelen eleştirileri yüzünden önemli bir tartışmanın merkezini oluşturdu. Öncü bir roman niteliği taşıyan Tutunamayanlar, 1950’li yılların köy romanlarından da, 1960’ların toplumsal kaygıları yoğunlukla öne çıkaran romanlarından farklılaştı. Yazar, bireyi ve bireyin iç dünyasını, iç konuşma, diyalog, psikanaliz, hiciv, taklit, parodi, pastiş, yabancılaştırma tekniği olarak alay gibi çeşitli post-modern teknikleri kullanmak suretiyle, romanın merkezine koydu. Metinler arası ilişkiler bağlamında zengin çağrışımlar yüklü bu romanın ana renklerinden biri ironidir. Yazar, ilgisini özellikle kendileriyle sürekli bir iç hesaplaşma yaşayan bireye yöneltti. Bu süreçte en önemli araçlarından biri “oyun” kavramı oldu.
İçerisinde Abdülhamid, Sultan Reşad, Mısır Hidivi Abbas Hilmi ve birçok fotoğraf da mevcuttur. Yazarın, yakın doğu siyaseti hakkında izlenimlerini içeren eser son dönem Osmanlı politikaları hakkında malumat vermektedir.
"İnşâ-yı Osmânîde müsta'mel Arabî, Farsî kelimât ve ta'bîrât ve ıstılâhâtı hâvîdir [Osmanlı yazı dilinde kullanılan Arapça, Farsça kelime, tabir ve terimleri içermektedir]"
Hüseyin el-Cisr'in, 2. Abdülhamid'e ithaf ettiği ve ödüllendirildiği Risaletü'l-Hamidiyye, İslam dininin inanç esasları, amelî hükümlerinin hikmetleri ve Hz. Muhammed'in peygamberliğinin ispatı hakkında kaleme alınmıştır.
Tunuslu tarihçi, sosyolog, siyaset ve devlet adamı İbn Haldun'un, kaleme aldığı kapsamlı dünya tarihine mukaddime [giriş] olarak yazıp tarih felsefesini, sosyal ve insanî bilimleri temellendirdiği eserdir ve yazarının şöhretinin asıl kaynağıdır.
Genellikle "Şişli Hayatı, İhtiyac-ı Aşk" gibi popüler romanlarıyla tanınan Orhan Mithat Barbaros'un (1894 - 1964), Mustafa Kemal'e dair hislerini dile getirdiği, Latin harflerine aktarılmamış, küçük ve çok nadir bir eseri… "Yılların biriktirdiği tahassürle, yılların taşırdığı iştiyak ile karşınıza çıktığım, şükranla, imanla, huzur-u alinizde baş eğdiğim gün gözlerimi yaşartan, damarlarımdaki kanı ateşleyen, beni benden geçiren derin bir vecd içinde kaldım."
"Köse Kadı, Uçtaki Adam, Göç Zamanı" gibi romanlarıyla tanınan, Türk edebiyatının, değeri yeterince teslim edilmemiş yazarı Bahaeddin Özkişi'nin ilk kitabı... Birer sayfalık şiirsel hikâyeler... Yazarından ithaflı ve imzalı… Olağan eskime belirtileri ve ön kapak sağ üst taraftaki tırtıklı kesim dışında çok temiz…
Bu haritanın yapımcısı olan Georg Matthaus Seutter (1678- 1756), Jean Baptist Homann´ın yanında stajını tamamladıktan sonra kendi işini kurdu ve imparatorluğa coğrafyacı olarak atandı. Oğlu Albrecth ve damadı Conrad Lotter ile 1741´lerde bir seri şehir planları yaptı. Hayatının büyük bir bölümünde Homann ile rekabet içinde oldu ve haritaları ustasının haritalarıyla pek çok benzerlikler taşıdı.
Yazmaya oldukça geç başlamasına ve ilk kitabını 50 yaşından sonra yayımlamasına karşın, Abdülhak Şinasi Hisar (1887 - 1963) edebiyattan, edebiyatçılardan ve edebi muhitlerden hiç uzak kalmadı. Müzayedeye sunulan eser, çok yakın bir dostluk ilişkisi içinde olduğu Ahmet Haşim´le ilgili, birinci elden tanıklıklar içeren, çok önemli bir biyografidir. Yazardan, kendi eserlerinin de yayıncısı olan, Hilmi Kitabevi´nin kurucusu ve sahibi, 1896 yılından ölümüne kadar yayıncılık yapan ve kitapçılık tarihimizin önemli bir siması olan İbrahim Hilmi Çığıraçan´a (1876 - 1963) imzalı...
"Gustave Le Bon´un Psychologie des foules (Ruhu´l-Cemâhîr) adlı meşhur kitabının son baskısına göre, mukayyed haşiyeler ve tarihî açıklamalar ilavesiyle tam bir tercümesidir"
Türk şiirinin en özgün şairlerinden Özdemir Asaf´ın (1923 - 1981), kendi kurduğu ve kendi tasarımıyla, yalnızca kendi kitaplarını yayımladığı yayınevinden ilk şiir kitabı… Folklor araştırmacısı, eleştirmen ve yazar Tahir Alangu´ya (1915 - 1973) imzalı…