Ruşen Eşref Ünaydın´ın, Türk Edebiyatı´nın 18 büyük edibi ile yaptığı söyleşileri topladığı eseridir. Eserde yer alan şair ve yazarların portreleri Cemil Cem tarafından çizilmiştir. Şair ve yazarlar: Abdülhak Hamit (Tarhan), Nigar Hanım, Sami Paşazade Sezai, Halit Ziya (Uşaklıgil), Cenap Şahabettin , Hüseyin Cahit (Yalçın), Süleyman Nazif, Rıza Tevfik (Bölükbaşı), Mehmet Emin (Yurdakul), Halide Edip (Adıvar), Hamdullah Suphi (Tannöver), Ziya Gökalp, Köprülüzade Mehmet Fuat (Köprülü), Ömer Seyfettin, Refik Halit (Karay), Fazıl Ahmet (Aykaç), Ahmet Haşim, Ali Kemal.
Nazım Hikmet'in, Hint devrimcilerinin İngiliz emperyalizmine karşı mücadelesiyle Türkiye'deki devrimci mücadele arasında paralellik kurduğu, yer yer otobiyografik ögeler de taşıyan, en güzel şiir kitaplarından biri... Kapak kompozisyonu Ali Suavî tarafından yapılan kitabın iç resimlerini Fikret Mualla yapmıştır. Yayıncısının orijinal baskılı cildi içinde...
"Osmanlı Müellifleri" adlı eseriyle ünlü bibliyografya ve biyografi alimi Bursalı Tahir Bey´in, Muallim Vahyi Efendi tarafından kaleme alınan biyografisidir.
On makaleden oluşan eserin ilk altı makalesinde Türk-İngiliz ilişkilerine temas edilmekte, bu ilişkilerin tarihî seyri ve İngilizlerin emperyalist emelleri üzerinde durulmaktadır. Diğer makalelerde Türk-Hint Müslümanları arasındaki münasebetler, Türk-Mısır ilişkileri ve Türklerle Arapların birbirinden ayrılması konusu işlenmektedir.
İsmet Özel, şiirin özüne ve estetiğine uygun olarak bireysel odaklı şiirler kaleme almıştır. Bu noktada en önemli dayanağı, zihinsel işleyişi tamamen serbest bırakıp ortaya çıkan her ne ise onu, sonradan bilinçli bir düzene sokarak şiirin sınırlarına dâhil etmekti. Şairin ilk şiirleriyle edebiyat ortamında çarpıcı bir biçimde yer bulması da söz konusu olan bu dayanaktan hareket ederek “şair oluş ile insan oluş” arasındaki boşluğu yaratıcı söyleyişle dolduruyor olmasıyla mümkün oldu.
Sultan İkinci Abdülhamid döneminde F. Leoffler (Löfler) tarafından litografi tekniğiyle hazırlanmış İstanbul panoraması ile Boğaziçi haritasının, kabartmalı özel ciltlerinde sınırlı sayıda basılantıpkı basımları. Bir yüzünde, Sultan İkinci Abdülhamid tuğrası altında Osmanlıca "Hazret-i Şahane Litoğrafi" ve "İstanbul Manzarası" yazılıdır. Bir diğer yüzünde ise "Panorama de Constantinople" yazılıdır.
Behçet Necatigil, Sedes´in Fransız Maurice Leblanc´tan "Arsen Lüpen" ve İngiliz Conan Doyle´den "Şerlok Holmes" polis ve dedektif roman çevirileriyle tanındığını belirtir. Ortaç, okurların ünlü Fransız yazarlarının çoğunu Sedes´in kaleminden tanıdığını söyler. Sedes, döneminde popüler romanlar ve günlük olayları konu alan hikâyeler yazmıştır. Bunlar dönemin gerçeklerini yansıtmaması; din, felsefe, siyaset, ekonomik ve sosyal durum gibi konular etrafında teşekkül etmemesi veya bu konulara değinmemesi bakımından kimi çevrelerce eleştirilmiş, sanatsal ve estetik bir değere sahip olmadığı vurgulanmıştır. Alemdar Yalçın, Tanzimat´la birlikte Fransızcadan dilimize çevrilip ilgi gören bu tür romanlar olduğunu belirtirken Sedes´in romanlarında sıradan duygulara seslendiğini, toplumun orta kültür tabakasına ve gençlerine hitap ettiğini, üst kültür gruplarına ise estetik bir haz vermediğini ifade eder. Yeni cildindedir.
Aziz Nesin´in, farklı tarihlerde, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan fıkralarının derlemesi... "Semiha Yengeye saygılarımla." ithafıyla, 7 Mayıs 1959 tarihinde imzalanmıştır. Kapak resmi: Yalçın Çetin *Sırtı yıpranmıştır.
Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanan ve kendilerine "Edebiyat-ı Cedide" ismini uygun gören sanatçılar, Divan edebiyatına tepki olarak yenileşmeyi savunmuştur. Türk Edebiyatı tarihinde faaliyet gösterdikleri döneme, yayın organları olan "Servet-i Fünun" dergisinin adı da verilen edebi topluluğun yazılarına yer verilmiştir. Kitapta, Tevfik Fikret, Celal Sahir, Faik Ali Ozansoy, Mehmed Rauf gibi Türk edebiyatının bu dönemine damga vurmuş şair ve yazarların eserlerine yer verilmiştir.
Geleneksel Türk Kitap Sanatı´nda kullanılan, hat, ebru, cilt, minyatür gibi sanat dallarının 20. yüzyılda yapılmış örneklerinin 68 adet tıpkıbasımını içermektedir.
Nazım Hikmet´in kaleminden, 1932 tiyatro mevsiminde Darulbedayi´de başrolünü Türk tiyatrosunun batılı anlamda kurucusu olarak kabul edilen Muhsin Ertuğrul´un oynadığı 3 kısım 15 baptan oluşan "facia"...
Bu kitaptan 2100 adet basılmış ve numaralandırılmıştır; ilk on adet nüsha elle numaralandırılmış ve sanatçının bir desenine yer verilmiştir." Satışa sunduğumuz nüsha, on dördüncüsüdür.