Seyyah Tavernier 11 ay boyunca İstanbul´da yaşamış ve bu süreçte hem şehri gezmiş hem de Topkapı Sarayı ve Harem Dairesi hakkında biri Fransız, diğeri İtalyan kökenli iki saray hizmetkarından edindiği bilgileri
doğrudan gözlemleriyle takviye ederek bu eseri kaleme almıştır. Tavernier’ın bu eseri, Osmanlı İmparatorluğunun duraklama devri olan 17. yüzyılda, imparatorluk yaşamını ve saray düzenini bir batılı gözüyle ortaya koyması bakımından büyük önem taşımaktadır. Özellikle Topkapı Sarayı hakkında verilen bilgiler kitaba bir belge niteliği kazandırmaktadır. Birçoğu katlanır 54 gravür içeren eserin tamamı deri cildindedir, iç kapakları ebru desenlidir ve oldukça temiz durumdadır.
Bedri Rahmi´den resim dersleri almış, Güzel Sanatlar mezunu bir ressam olmasına karşın, daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu röportajlarıyla tanınan Fikret Otyam´ın (1926 - 2015) "Gide Gide" röportaj serisinin 10. kitabı… Ara Güler´in fotoğrafları ve ve Orhan Peker´in desenleriyle...
İran´ın önde gelen şairi Hafız-ı Şirazî´ye ait Divan, Türkiye´de Mesnevî ve Gülistan´dan sonra en çok okunan Farsça metinlerin başında gelmekte, divan edebiyatının İran etkisi altında kalması da çoğunlukla Hafız´ın etkisine bağlanmaktadır. Osmanlı alimi ve şarihi Bosnevi´nin yazdığı bu şerh ise daha önce yapılan şerhlerin yeterli olmadığına kanaat getirilerek kaleme alınmış ve kendisinden önceki şerhlerin hatalarına işaret etmiştir.
Osmanlı matematik ve astronomi alimi olup Türkiye´de bilim tarihi yazıcılığının babası sayılabilecek Salih Zeki tarafından Türkçeye tercüme edilen eser, bilim felsefesi üzerine kaleme alınmıştır.
Şair, romancı, yayıncı, senarist, düşünür, denemeci, eleştirmen ve gazeteci Attila İlhan´ın (1925 - 2005), meşhur şiirlerinden "Üçüncü Şahsın Şiiri"ni de ihtiva eden kitabı...
Türk şiirinde görülen herhangi bir edebi akıma dahil edilemeyen, gelenek çizgisine çok yakın ve milli kaynaklardan beslenmekle birlikte kendine has bir üslup oluşturmayı başaran Cahit Külebi (1917-1997), şiirlerinde tema olarak yurt, insan ve doğa sevgisini, çocukluğunun ve gençlik yıllarının geçtiği yörelerden izlenimlerini yansıtmış ve "Türkiye coğrafyasının şiirini yazan" şair olarak adlandırılmıştır.
"Tarihi sevdiren adam" olarak bilinen Ahmed Refik, Mekteb-i Harbiyye’den birincilikle mezun olduktan sonra uzun yıllar askerî okullarda coğrafya ve Fransızca hocalığı ve Harp Okulu tarih öğretmenliği yapmış, gazete ve dergilerde sürekli olarak yazılar yazmıştır.
1940 sonrası Türk şiirinde, gelenekle bağını koparmadan yenileşmeyi başarabilen az sayıdaki şairlerden biri olan Cahit Külebi´nin (1917 - 1997), çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış düzyazılarından ve söyleşilerinden oluşan eseri…
Osmanlı matematik ve astronomi alimi olup Türkiye´de bilim tarihi yazıcılığının babası sayılan Salih Zeki´nin oğlu Ahmed Malik, bütün çabasını jeolojinin gelişmesine, yeni laboratuvar ve kürsülerin oluşmasına, Maden Fakültesi´nin kurulmasına hasretmiş bir bilim adamıdır.
Orhan Veli ve Oktay Rifat´la birlikte Türk şiirinde en köklü devrimi gerçekleştiren Garip Hareketi´nin üç şairinden biri olan Melih Cevdet Anday´ın (1915 - 2002), ilk basımı 1952 yılında yapılan, Garip çizgisindeki şiir kitabının ikinci basımı… Ahmet Haşim´in, Nazım Hikmet´in şiirlerini derleyen ve Batı edebiyatından çok sayıda klasik eseri Türkçeye kazandıran Şerif Hulusi´ye imzalı...