İthaf, "Turgay Gönenç'e. Yakup Kadri Karaosmanoğlu" şeklindedir. Bir Sürgün, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1937’de yayımlanan ve otobiyografik özellikler taşıyan romanı. Yazarın yedinci romanı olan eser, Ulus Gazetesi’nde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak yayınlanmıştır. Bu romanın yazar tarafından 1927’de yayımlanan “Hüküm Gecesi” romanına temel oluşturmak üzere yazıldığı düşünülür. Romanın kahramanı Dr. Hikmet, Abdülhamid devri aydınlarını ve onların zihniyetlerini temsil eden bir karakterdir. 29 bölümden oluşan eserde İzmir’de yaşadığı sürgün hayatından usanıp Paris’e kaçan Doktor Hikmet’in bu şehirdeki huzursuz yaşamı anlatılmaktadır.
Fransız gazeteci, yazar ve sanat eleştirmeni Raymond Escholier'in İstanbul'a dair yazdığı gezi tarzı yazılarından, Nicolas Marcovitch'in suluboya resimleri ve yayınlanmamış İstanbul fotoğraflarından oluşan bir eserdir.
Envâr-ı Zekâ, Mustafa Reşid'in 1883-1885 yılları arasında yayımladığı edebiyat, felsefe ve bilim dergisidir. Ebüzziya Tevfik Bey'in Matbaa-i Ebüzziyâ'sında basılan dergi toplamda 34 sayı çıkmış. 15 günde bir çıkan derginin belirli bir yayım istikrarı olmamıştır, siyaset dışında da her alana hitap etmekte idi.
Duvar, Attila İlhan'ın özgürlük, eşitlik ve mutluluk ideali üzerine yazılmış toplumsal gerçekçi şiirlerini ihtiva etmektedir. "Benim için her şey alaladenin haricindedir/ Bütün dertlerimi unutabildiğim zaman/ Pırıl pırıl meydanlar gönlüme göredir/ Gönlüme göredir -arpa boyu ömrün- sevinci."
"alsancak garı'na devrildiler/ gece garın saati belâ çiçeği/ hiçbir şeyin farkında değildiler/ kalleş bir titreme aldı erkeği/ elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler/ çantasını karısı taşıyordu.."
İthaf, "Sayın Bay Besim Akımsar'a, E. Cansever" şeklindedir.Şiire çocuk yaşlarda ilgi duyan Edip Cansever’in ilk şiiri, 1 Mart 1944’te İstanbul dergisinde çıktı. İstanbul, Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası ve Kaynak dergilerinde yayımlanan ilk dönem şiirlerini İkindi Üstü adlı ilk kitabında topladı. 1951 yılında Salâh Birsel ve Alp Kuran’la birlikte Nokta adlı bir dergi çıkardı. Nokta, sekizinci sayısında kapandı. Bundan sonra Yenilik, Yeditepe, Pazar Postası, Dost, a, Dönem, Yeni Dergi, Papirüs, Yazı, Hürriyet Gösteri, Sanat Olayı, Düşün ve Adam Sanat’ta şiir ve yazıları yayımlandı. Yazı hayatı boyunca çok az düzyazı yazdı. İlk kitabı İkindi Üstü’yle döneminin şairlerinden ve eleştirmenlerden iyi not alamadı. İkindi Üstü hakkında yazan Orhan Veli, kitabı beğenmediğini söyledi. Bunun üzerine Edip Cansever ilk kitabını yok kabul ederek piyasadan toplattı. 1954’te yayımladığı ikinci kitabı Dirlik Düzenlik’e ilk kitabındaki şiirlerinden sadece dördünü aldı. Bundan sonra, bütün şiirlerinin toplandığı kitaplarına ilk kitabından hiçbir şiirini almadı. Şiire hece vezni ve Garip şiiri etkisinde başlayan Edip Cansever, 1950’li yılların ortalarına doğru Ece Ayhan, Turgut Uyar, Cemal Süreya ve Sezai Karakoç’un öncülük ettiği İkinci Yeni şiiri tarzında imge yoğunluklu şiirler yazmaya başladı. Hikâye eder gibi bir söylem kullanmasına karşın, imgeyi aynı zamanda şiirin bütününe yayarak oluşturduğu şiirlerle İkinci Yeninin büyük ustalarından bir oldu. 1957’de yayımlanan Yerçekimli Karanfil adlı kitabıyla 1958 Yeditepe Şiir Armağanını, 1976’da yayımlanan Ben Ruhi Bey Nasılım’la 1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü, 1981’de bütün şiirlerini bir araya getiren Yeniden adlı kitabıyla da 1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülünü kazandı. Bütün eserleri ölümünden sonra Yapı Kredi Yayınlarınca yeniden basıldı.
Oktay Rifat, 10 Haziran 1914'de Trabzon'da doğdu. Babası, o doğduğu sırada Trabzon valisi olan şair ve dilbilimci Samih Rıfat, annesi Hasan Enver Paşa’nın kızı Münevver Hanım’dır. Pek çok sanatçı ve yazar içeren bir ailede yetişti. Büyük dedesi Macar Hurşid Bey, hem Türk hem batı müziği konusunda donanımlı bestekardı; dedesi Albay Hasan Rıfat Bey şiir ilgilenirdi, amcası Ali Rıfat Bey değerli bir udî ve besteci, annesinin teyzesinin oğlu Ali Fuat Bey cumhuriyet devrinin ünlü asker ve siyaset adamı, teyzesi Celile Hanım bir ressam, teyzesi Celile Hanım’ın oğlu Nazım Hikmet ünlü bir şairdir.
İthaf "En çok sevdiğim, ama sevmemi de bir şeye yormadığımı bilen dostlarım Günay'a Orhan'a" şeklindedir.Hikayeci ve Şair Celal Sılay, Bursa'da doğdu. Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nin ilk ve orta bölümlerini bitirdi. İstanbul'da Hayriye Lisesi'nde ve İstiklâl Lisesi'nde öğrenimini sürdürdü. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nde okudu. 1940-1951 arasında Vatan, Tasvir-i Efkâr, Her Hafta, Her Gün ve Ticaret Postası gazetelerinde çalıştı. 1952-1955 arasında Yeni Memleket gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1957-1958'de Yeni Gazete'de ve 1959-1960'ta da Her Gün gazetesinde Ahmed Selâmi Sel takma adıyla köşe yazıları yazdı. 1944'te dört sayı boyunca İşte ve 1956-1957 yıllarında da on beş sayı boyunca Esi dergilerini yönetti. 1952-1956 arasında toplam otuz sayı olarak çıkan Doğu ve Batı ile 1963-1971 arasında toplam yüz beş sayısıyla okuyucuyla buluşan Yeni İnsan dergilerini o kurdu. Ayrıca Yeni İnsan Yayınları'nın da kurucusudur.
İthaf "Çok Değerli Şair Dostum Attila Büyüktunçay kardeşimize en içten sevgi ve saygılarımla 18 Haz 1998 Bekir Sıtkı Erdoğan" şeklindedir. 1926'da Karaman'da doğan Bekir Sıtkı Erdoğan Kuleli Askeri Lisesi'ni, Harp Okulu'nda okudu. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. İstanbul'da heybeliada Deniz Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Aruz ve hece vezniyle şiirler yazmıştır.2014'te İstanbul'da vefat etti.
İthaf, "Mehmet Çerezcioğlu için sevgiyle Ülkü" şeklindedir. Ülkü Tamer, 1937’de Gaziantep’te doğdu. İlköğreniminden sonra, Robert Kolej’i bitirdi. İstanbul Üniversitesi’nde Gazetecilik Enstitüsü’nde okudu. Lise yıllarında şiirleri edebiyat dergilerinde yayımlanmaya başladı. İlk şiir kitabı Soğuk Otların Altında 1959’da çıktı. Şiirlerini Yanardağın Üstündeki Kuş, öykülerini Alleben Öyküleri, anılarını ise Yaşamak Hatırlamaktır adıyla bir araya getirdi. Yüzün üstünde kitap çevirdi; Edith Hamilton’dan Mitologya çevirisiyle TDK 1965 Çeviri Ödülü’nü kazandı.Ülkü Tamer, şairliği, çevirmenliği ve yayıncılığı yanında, beş yıl tiyatro oyunculuğu yaptı; en önemlisi Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı’nda Manyak Cafer rolü olmak üzere birkaç oyunda rol aldı. ONK Telif Hakları Ajansı’nda çalıştı. Milliyet ve Karacan yayınlarını yönetti; Milliyet Çocuk ve Sanat Olayı dergilerini çıkardı. Federico Fellini’nin Amarcord’u ile Zoltan Fabri’nin Macarlar’ı gibi iki önemli filmin de ithalcisi. Çeşitli gazetelerde sanat konularına değinen köşe yazıları yazdı. Ülkü Tamer, 81 yaşında Bodrum ilçesinde hayatını kaybetti.
Nugent'in bu cep sözlüğü, pratik kullanım açısından döneminde yapılmış bir ilki taşıyordu. Kitabın önsözünde kendisi sözlükle ilgili şunları belirtmiştir: "Boyutunun küçük olması nedeniyle kelime haznesi her iki dili de (İngilizce ve Fransızca) öğrenenler için 'mobil' hale geldi, ve bu sayede sözlüğü kullananlar ona daha kolay başvurabilecekler, konuşma veya okuma sırasında tanımadıkları herhangi bir kelime olduğunda hemen bakabileceklerdir...". Sözlüğün oluşumu hakkında, "Fransızca ve İngilizce en iyi Sözlüklere", özellikle de Fransız dilinin kalesi olarak görülen "Paris Kraliyet Akademisi"'ne başvurulmuştur. İlk baskısı 1770 yılında yapılan sözlüğün tüm erken baskıları çok çok nadirdir. Sözlük, 1882'de 50. baskısını gerçekleşmiştir. Literatürde, denizcilik ve askerî terimleriyle özellikle ön plana çıkmıştır. Vancil kataloğunda yok; bkz. American Imprints 25615; Alston XII 709.