Kitabın ilk sayfasında "Şevket RADO Kitaplığındandır." yazılı kaşe mevcuttur. *Kapak sayfaları kopmuş ve bazı sayfalar kitaptan ayrılmıştır. Sayfa kenarlarında yıpranmalar mevcuttur.
Fransız gazeteci Paul Fesch´in, İkinci Meşrutiyet’in ilanından sekiz ay önce (Kasım 1907) Paris´te basılan ve 1907 yılında Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’a ve çeşitli vilayetlerine
gerçekleştirdiği seyahatlerini anlattığı meşhur eseri... Fransa’da bulunan Abdülhamid karşıtı Jön Türklerle yakın ilişkide bulunan Fesch´in taraflı anlatımının göze çarptığı eser, dönemin İstanbul´unu belgeleyen çık sayıda fotoğraf ve gravür içeriyor.
Oyunda "Deli Çavuş" rolüyle yer alan Muammer Esi´ye hitaben kaleme alınan ithaf, "Unutulmaz Deli Çavuş Muammer Esi´ye hayranlık ve sevgilerle. 5/4/965, Cevat Fehmi" şeklindedir.
İran´da Fransız Elçiliği Tercümanı olarak görev yapan Fransız asıllı Polonya Yahudisi Albert Kazimirski´nin tercümesiyle, döneminin kelime ve anlam bakımından aslına en sadık Kur´ân-ı Kerîm tercümesi... Güncelliğini hâlâ koruyan tercüme Kazimirski´nin dipnotlarıyla zenginleştirilmiştir.
İkinci Yeni şairlerinden farklı olarak şiirden başka hemen hiçbir şeyle ilgilenmeyen ve başka türde hiçbir kitap yayımlamayan Edip Cansever´in, yayımlanan 8. şiir kitabı...
Proustvari bir şekilde geçmiş zamanın peşinde olan nostalji ustası Abdülhak Şinasi Hisar bu anı kitabında çocukluk ve gençlik yıllarında mekan, zaman ve eşyada bir yolculuğa çıkmakta...
Tarih ve edebiyat hazinemize birbirinden güzel ve ilginç, onlarca eser armağan eden Reşat Ekrem Koçu tarafından çok sayıda yazar ve çizerin katkısıyla hazırlanan meşhur ansiklopedi...
Saltanat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerini yaşayan bir âlim ve fikir adamı olan Ahmet Hamdi Akseki'nin, Cumhuriyet'in kuruluş devirlerinde yayımladığı hutbeleri...
İki kitap tek ciltte. Buhranlarımız Osmanlıca, Mütareke Acıları kitabı ise günümüz Türkçesiyledir. Kitapların kapakları muhafaza edilerek ciltlenmiştir.
Özdemir Asaf´ın ikinci şiir kitabı. 1955´te Yuvarlak Masa Yayınları´nı kurdu. İkilikler ve dörtlüklerden oluşan ilk şiirlerinde yoğun bir söyleyiş özelliği göze çarpar. İnsan toplum ilişkilerine yönelik temaları konu edinerek düşündürücü bir şiir evreni kurmuştur. Duygu ve düşünce yoğunluğuyla birlikte, alay ve taşlama şiirine egemen olan ögelerdir. İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel yanlarını sen ben ikileminde vermiştir. Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son dönem şiirlerinde giderek yerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır. Kitabın şömizinde kopma mevcuttur.