Şişli Caminin doğu kısmındaki yarım kubbenin Halim Efendi tarafından kırmızı mürekkeple hazırlanmış kalıbı. Eserin baş tarafında Halim Özyazıcı “Yazının Macid Ayral’a sipariş edildiği ancak Macid bey’in de kendisinden rica etmesi üzerine kendisi tarafından yazılıp ketebe kısmına Macid Beyin ketebesini attığı” kurşun kalemle osmanlıca olarak not etmiş ve imzalamıştır. Ketebe kısmı da kurşun kalemle atılmıştır. Yazı şuan şişli camiinde Macid Ayral ketebesi ile bulunmaktadır.
Hat sanatı ve tarihi açısından koleksiyonluk özel bir eserdir.
Yazının üst kısımları zamanla dökülmüş dökülen kısımlar japon kağıdı ile tamamlanmıştır.
Bu tıpkıbasım eserin tezhibi Müzehhip Sami Okyay, ebrusu Necmettin Okyay, en dıştaki çerçeve görünümlü tezyinat da Sami Okyay´a aittir. Arka yüzünde açıklama mevcuttur.
Mustafa Bekir Pekten, 1913 yılında İstanbul'da doğmuştur. 1945 yılında Hattat Bahir Yesari῾den talik meşk etmiştir. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam etmiş, hattat Halim Özyazıcı'dan altı yazı çeşidinde de meşketmiştir. 1994 yılında vefat etmiştir.
Kıt'anın tamamı: "Gûş-ı câna geldi hâtifden nidâ oldu delîl, Yazdı hâmem nakş-ı dilden böyle bir hatt-ı cemîl, Bir ile oldu tamam evlenme tarihi Kemâl, Aydın ile bahtiyâr ola semâhat yâ Celîl"
San‘at hayatına, henüz okul yıllarında iken karikatür ve resim çalışmaları ile adım atan Sadî Belger’in hat san‘atına olan ilgisi, kendisine tedâvîye gelen Hâlim Özyazıcı ile tanışması sâyesinde başlar. Kısa zamanda Hâlim Hoca ile ahbâb olduğu gibi, ondan ta’lik meşketmeğe başladı. Daha sonra Necmeddîn Okyay’dan ta’lik hattının inceliklerini öğrenerek 1963 yılında icâzet aldı. Hat san‘atına çok sayıda kıt‘a ve levhâ hediye eden Sadî Belger, resme olan ilgisini de kaybetmemiş, özellikle yağlı ve suluboya resimler ile çalışmalarını sürdürmüştür. *Yazı şeffaf kağıt üzerine yazılmıştır.
1977 yılında Tahran’da doğdu. 1998-2002 yılları arasında Hakim Gannam’dan sülüs meşk etti. İstanbul’a taşındıktan sonra üstat Mehmed Özçay’la çalışmaya başladı. 2005 yılında IRCICA’da düzenlenen törenle hocasından sülüs icazeti aldı. Yerel ve uluslararası pek çok yarışmada ödüller kazanan sanatkâr, hüsnühat çalışmalarını hâlen İstanbul’da sürdürmektedir.
1913 doğumlu Mahmud Öncü, Güzel Sanatlar Akamedisi'nde çeşitli hocalardan meşk alarak sanatını geliştirmiş, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli camilerin yazılarını yazmıştır. Sadeddin Kaynak'tan musiki de öğrenen Öncü, Hafız Mahmud Efendi olarak güzel bir üslup ile Kur'an ve mevlid okumasıyla da tanınan bir sanatçıdır.