1986 senesinde İran'da doğan Meryem Nevruzi, Kerec Üniversite'sinde Grafik Dizayn eğitimi aldı. Hasan Çelebi ve Davud Bektaş'ın icazetli talebeleridir. Türkiye ve İran'da Hat dalında ödüller almıştır.
Besmelenin altında "İşbu besmele-i şerif ile diğer sahifedeki feth-i besmele-i şerif hattat-ı şehir merhum İzzet Efendi'nin yegane şakirdi muhterem hocamız Harbiye Nezareti Erkân-ı Harbiye Harita Dairesi Ser Hattatı Mehmed Hamdi Efendi tarafından yazılmışdır." ibâresi bulunmaktadır.
Kubur; hattatların yazı ve kağıtlarını beraberlerinde taşımak için kullandıkları silindir biçiminde bir kaptır. Pirinç, gümüş ya da daha hafif malzemelerden yapılan çeşitleri olan kuburlar süslemeleriyle birlikte sanatsal nitelik de kazanmıştır.
Emin Barın, Güzel San‘atlar Akademisi’nde Kâmil Akdik’ten hüsn-i hat dersleri almış, Necmeddîn Okyay’dan klasik Türk cild san‘atının inceliklerini öğrenmiştir. Almanya'da ciltçilik üzerine ihtisas yaparken bir yandan da modern yazı teknik ve üslûpları üzerinde çalışan sanatçı; Latin harfleri ile oluşturulan modern kompozisyonlar ile diploma ve berât yazıları üzerine yoğunlaşmıştır. 1946 senesinde çıkan madenî paraların yazıları, 1953 yılında tamamladığı Anıtkabir yazıları ile 1955’te yazdığı Yunus Emre’nin mezarındaki yazıları en meşhur eserleridir.
"Ya Rab bu benim halim sana malum mu değil / Mani mi var ihsanına tehire sebeb ne / Ya ol hazretin vermeye kadir mi değil / Yoksa bu dilim istemeye mahir mi değil"
Üç sayfa olarak yazılmış meşkin sülüs kısımları satır şeklinde değil istif olarak yapılmıştır. Sık rastlanan bir meşk türü değildir. Eser çerçeve içinde ve ebru pervazlıdır.
Ahmet Rakım (Boren) Bey, babası Ali Rasim Efendi´den sülüs-nesih ve Sami Efendi´den talik meşketmiş iyi bir hattattı. Harf devriminden sonra hattatlığı bıraktığı için yazıları oldukça nadirdir. İbnülemin, Son Hattatlar kitabında yazdığına göre sadece bir adet sülüs yazısını görmüştür. Eser, Ahmed Rakım Boren´in terekesindeki kitapların içinden çıkmıştır. Terekesindeki kitaplar üzerinde de çok sayıda hatt-ı desti bulunduğundan bu yazının da Ahmet Rakım Boren´e ait olduğu düşünülmektedir.