Zerendûd, ezilmiş varak altının mürekkep haline getirilip, önceden hazırlanmış yazı kalıbının fırçayla doldurulması ile oluşturulan hat eserlerine verilen addır. Günümüzde akrilik yaldız ile de bu uygulama yapılmaktadır.
Son devrin tanınmış ebru ve cilt sanatkârı Mustafa Düzgünman (ö. 1990), Necmeddin Okyay´dan eski tarz cilt ve ebru öğrenerek kısa zamanda temayüz etmiştir. Hocası Necmeddin Okyay, ebru sanatında klasik anlayışa bağlı kalarak modern uygulamalara ilgi göstermeyen Düzgünman´ın, ebruculukta kendisini geçtiğini söylemiştir. Ebru sanatının yanında dinî musiki ile de meşgul olan Düzgünman, tasavvuf zevkini ise Hafız Eşref Ede´den almıştır.
“İstanbul elbet fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, asker ne güzel askerdir” hadisi meşkedilmiş. Kağıdın her iki yüzünde meşk mevcuttur.
stanbul'da doğan Mehmed Tevfik Efendi, Sultan Ahmed Camii'nin baş imamı Hafız Hüseyin Efendi'den ve Kazasker Tikveşli Yusuf Ziyaeddin Efendi'den ilim icazeti almıştır. Babasının vefatının ardından Sultan Ahmed Camii hatipliği vazifesine getirilen Tevfik Efendi, 1898'de Huzur derslerine muhtap tayin edilmiştir. Sultan Ahmed Camii hatipliğinin yanında Aksaray Valide Sultan Camii'nde ser-müezzinlik yapmıştır. Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin talebesi Nakibü'l Eşraf Mehmed Hilmi Efendi'den sülüs ve nesih yazıları meşk ederek icazet almıştır. 1914 senesinde vefat etmiştir
Hattat ve edebiyatçı Ali Alparslan, 1922'de doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden mezun olan Alparslan, uzun yıllar Başbakanlık Arşivi'nde çalıştı. Talik, divani, celi divani ve rika yazıda son dönemin en mahir hattatlarındandır. Necmeddin Okyay'dan talik, Mustafa Halim Özyazıcı'dan divani, celi divani, ve rika meşk etmiştir. 2006'da vefat etmiştir. Kabri, Karacaahmed mezarlığı'ndadır.
Sol üst köşesinde "Hamid Aytaç Hattı" notu bulunmaktadır. Hattat Hamid Aytaç'ın asıl ismi Şeyh Musa Azmi῾dir. Bu bakımdan "Azmi" imzalı bir çok yazısı vardır. Hamid, takma adı ile tanınmaktadır. Aytaç soyadını almıştır. 1891῾de Diyarbakır'da doğmuştur. Tuhfe-i Hattatin῾de adı geçen Hattat Amidi Diyarbakırlı Seyyid Adem Efendi torunlarından ZülfikarAğa῾nın oğludur. İlk öğrenimini sıbyan mektebinde Diyarbakır meb῾usu Hoca Mustafa Akif Efendi῾den yapmıştır. Rüşdiye mektebinde Hoca Vahid Efendi῾den rika ve jandarma kolağalarından (önyüzbaşı) Ahmed Hilmi Efendi῾den sülüs yazıyı öğrenmiştir. Ayrıca Kavas-ı Sağır imamı Said Efendi῾den ve akrabasından hüsn-i hat hocası Abdüsselam Efendilerden de öğrenimini sürdürmüştür. Resme yetenekli olduğundan askerî rüşdiye resim ve Fransızca öğretmeni merhum ressam Ali Rıza Bey῾in öğrencisi ressam Hilmi Efendi῾den resim öğrenmiştir. 18 Mayıs 1982῾de vefat etmiş, vasiyeti üzerine Karacaahmet mezarlığında Şeyh Hamdullah῾ın yakınındaki kabrine, bir mirac kandili günü toprağa verilmiştir.
Hattat Tokadî Derviş Ahmed Efendi, Tokat'ta doğmuştur. İlk tahsilini ve hıfzını orada tamamladıktan sonra medrese tahsili görmek üzere İstanbul'a gitmiş, musikiye olan istidadı fark edilince Enderûn-ı Hümayun'a alındı. Burada Belgradî Mehmed Mehmed Efendi'den hat meşketmiştir. Daha sonra Derviş Ahmed Efendi, Topkapı Sarayı'ndaki görevlilere hüsn-i hat muallimliğine tayin edilmiştir. Hicri 1127'de İstanbul'da ,vefât etmiştir.
Geleneksel ebru tekniklerinden yararlanılarak ortaya konulan Akkase ebru, aynı ebru kağıdının üzerine birden fazla baskı yaparak yazı veya desen elde edilen ebru çeşididir. Arap zamkı ve kat’ı tekniği olmak üzere iki farklı akkase tekniği uygulanarak yazılı ve figüratif süslemeli eserler üretilmektedir. İlk akkase ebru yapımı Necmeddin Okyay tarafından gerçekleştirilmiştir.
"Kitmânü's-sırri min künûzu'l-birri ve li'l-hakîmi kemâl ve li'l-ganiyyi cemâl [Sır tutmak iyilik hazinelerindendir. Bilge kişiye olgunluk, zengine güzellik verir]"
Fuat Başar (d.1949); Mustafa Düzgünman´dan ebru icazeti, Hamit Aytaç’tan da hat icazeti almıştır. Hocalarından aldığı feyizle her iki sanatta da başarılı eserler veren sanatçının ebru konusunda yayınlanmış bir kitabı ve çok sayıda makalesi, çeşitli yayınlarda yazıları, yerli ve yabancı belgeselleri, yurt içi ve dışındaki pek çok koleksiyonda eserleri bulunmaktadır. Japon İmparatoru, Malezya başkanı, Kral Faysal´ın ve birçok devlet adamının da tuğralarını çekmiştir.
Macit Ayral (ö.1961); 20.Yüzyılın sülüs ve celî sülüste önde gelen Türk hattatlarından olan sanatçı, yazı tahsilini Medresetül-hattâtînde tamamIayarak Hulûsi Yazgan’dan ta’lik, İ. H. Altunbezer´den celî sülüs meşk etmiş ve Şefik Bey´in murakkalarından da istifade etmiştir. Nezaketi, kibarlığı ve şık giyimi ile tanınan Macit Ayral; imzasız ve tarihsiz yazıların hattatını ve devrini tesbitte fevkalâde ustaydı. Özel koleksiyonlara girmiş pek çok eseri yanında; Şişli, Levent, Şile, Bebek, Yeşilköy, Muratpaşa, Kamerhatun, Seyyid Ahmed camiIeri ve Arap Camiinde celî yazıları vardır. * Macit Ayral´ın yazılarının kaliteli serigrafi baskılarını eşi hanımefendinin yaptığı bilinmektedir.