Zerendut, ezilmiş varak altının mürekkep hâline getirilerek, önceden hazırlanmış yazı kalıbının içinin fırçayla doldurulması ile oluşturulan hat eserlerine verilen addır. Günümüzde akrilik yaldız ile de bu uygulama yapılmaktadır.
Cahiliye döneminin tanınmış şairlerinden Ka´b b. Züheyr´in, Hz. Peygamber´e sunduğu ve karşılığında kendisine Peygamberin hırkası [Ar. bürde] verildiği için Kaside-i Bürde ya da başlangıç ifadesine göre Bânet Süâd adını alan bu şiiri, yazıldığı zamandan günümüze kadar İslam edebiyatında önemli bir yer işgal etmiştir. Eserin üzerine yazılan şerh ve nazîrelerden en meşhuru Muhammed Said el-Bûsirî´ye ait olandır. İslam dünyasında Bûsirî´nin Hz. Peygamber için yazdığı bu ünlü kaside kadar şöhret kazanan, üzerine şerh ve haşiye yazılan bir başka kaside olmamıştır. İslam ülkelerinin konuştuğu hemen bütün dillere nazım ve nesir olarak tercüme edilen kaside Grekçe, Latince, İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve Almancanın yanı sıra Afrika ve Güney Asya´daki yerel dillere de çevrilmiştir.
"Ey felek bak cihanı bana zindan eyledin / Yarimi aldın elimden didemi giryan eyledin"
Son dönem Osmanlı edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olan şair ve hattat Üsküdarlı Talat Bey, bilhassa şiirde zamanının güzidesi idi. Hezarfen Necmettin Okyay'ın hat hocasıdır. İnce ve zarif bir ruha, yüksek bir ahlaka sahip olan, musıkiye de aşina olup Üsküdar Musıki Cem’iyyeti’nde uzun müddet görev almış olan Hasan Tal‘at Bey’in Mevlevi dervişanından olup H. 1310/M. 1892-1893’de Bahariyye Mevlevihanesi’nde Hüseyin Fahreddin Dede’den sema çıkarmış olduğu bilinmektedir.
İcazeti veren: Osman, icazeti alan: Ali er-Reşid
Nesih kısımda yazılı Hadis-i Şerif´in manası: Allah´ı zikredenlerle, zikretmeyenlerin hali diri ile ölü misalidir.
stanbul'da doğan Mehmed Tevfik Efendi, Sultan Ahmed Camii'nin baş imamı Hafız Hüseyin Efendi'den ve Kazasker Tikveşli Yusuf Ziyaeddin Efendi'den ilim icazeti almıştır. Babasının vefatının ardından Sultan Ahmed Camii hatipliği vazifesine getirilen Tevfik Efendi, 1898'de Huzur derslerine muhtap tayin edilmiştir. Sultan Ahmed Camii hatipliğinin yanında Aksaray Valide Sultan Camii'nde ser-müezzinlik yapmıştır. Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin talebesi Nakibü'l Eşraf Mehmed Hilmi Efendi'den sülüs ve nesih yazıları meşk ederek icazet almıştır. 1914 senesinde vefat etmiştir
Hattat Hamid Aytaç'ın asıl ismi Şeyh Musa Azmi῾dir. Bu bakımdan ‴Azmi‴ imzalı bir çok yazısı vardır. Hamid, takma adı ile tanınmaktadır. Aytaç soyadını almıştır. 1891῾de Diyarbakır'da doğmuştur. Tuhfe-i Hattatin῾de adı geçen Hattat Amidi Diyarbakırlı Seyyid Adem Efendi torunlarından ZülfikarAğa῾nın oğludur. İlk öğrenimini sibyan mektebinde Diyarbakır meb῾usu Hoca Mustafa Akif Efendi῾den yapmıştır. Rüşdiye mektebinde Hoca Vahid Efendi῾den rika ve jandarma kolağalarından (önyüzbaşı) Ahmed Hilmi Efendi῾den sülüs yazıyı öğrenmiştir. Ayrıca Kavas-ı Sağır imamı Said Efendi῾den ve akrabasından hüsn-i hat hocası Abdüsselam Efendilerden de öğrenimini sürdürmüştür. Resme yetenekli olduğundan askerî rüşdiye resim ve Fransızca öğretmeni merhum ressam Ali Rıza Bey῾in öğrencisi ressam Hilmi Efendi῾den resim öğrenmiştir. 18 Mayıs 1982῾de vefat etmiş, vasiyeti üzerine Karacaahmet mezarlığında Şeyh Hamdullah῾ın yakınındaki kabrine, bir mirac kandili günü toprağa verilmiştir.