Yazıda, birinci satırda, hayırlı işlerimizi kolaylaştır anlamına gelen "Yessirlenâ hayra´l umûr"; ikinci satırda, Türkçe, "Her şeyi temiz tutmak"; üçüncü satırda tamamlanmış, O (Allah) her şeye kâdirdir anlamına gelen "Ve hüve alâ külli şeyin kadîr" yazılıdır.
Akkase ebru tekniğinin mucidi Hezarfen Necmeddin Okyay´dır. Bu tarz ebrular Arap zamkı ile kağıda yazılması veya sürülmesi sonrası kağıdın tekneye yatırılması ile yapılmaktadır. Böylece zamkın bulunduğu yerler ebruyu kağıda almadığı için sadece arap zamkının temas etmediği bölgeler ebru desenini almaktadır. Bu tarza akkase ebru veya yazılı ebru denilmektedir. Günümüzde akkase ebrular daha çok katı tekniği ile yapılmaktadır.
Eserin diğer akkaselerden farkı Necmeddin Efendi´nin ketebesinin bulunmasıdır. Ketebe bölümünde "ketebehu ve nekaşehu" yazarak hem eseri yazanın hem de etrafındaki cetvel, hatip tarzı desenler ve ebrunun kendisine ait olduğu belirtilmiştir. Bu yönüyle eser hem ebru hem hat levhası özelliği taşıyan nadir bir örnektir.
Anlamı: "Kurtuluş doğruluktadır."
Görüntülerde Hezarfen Necmeddin Okyay üstadın talebeleri ile hüsn-i hat meşk ettiği anlar ve gündelik çalışma ortamı görülmektedir. Okyay’ın talebelerinden Ali Alparslan (v.2006) ve Bekir Pekten (v.1994) de kameranın kadrajına girerken Necmeddin Okyay çizgili deftere "İtteki şerra men ahsente ileyh" (İyilik ettiğin kimseden sakın) hadis-i şerifini sülüs yazı ile yazmaktadır.
Sosyal medyada görüntülerin otuz saniyelik kısmını yayınladık. İki buçuk dakikalık filmin tamamı, eseri kazanan koleksiyonerimize iletilecektir.
Filmdeki görüntülerden seçilen 30 saniyelik kaydı izlemek linke tıklayınız.
"Ednâ kulum fahr-i resûli´s-sakaleyn´in / Ol nûr-i ehad Ahmed ceddü´l-Hüseynin,
Cân tîğını üryân ederim cism-i gılâfdan / Kanlar saçarım fethine ol Bedr ü Huneyn´in,
Nola nûş eyler isem Şâh Hasan aşkına zehri / Çekmem elimi yoluna baş gitse Hüseyn´in,
Evlâd ile ashâba selâm eyle selâmı / Şâd ola dahi rûh-i şerîfi ebeveynin."
Seyyid Ahmed Rıf'at, 19. yüzyıl sonunun mahir hattatlarındandır. Tahir Baba Bektaşî Tekkesi ve Mescidi'nin kitabelerini yazmıştır. Aynı isimdeki birçok hattatla karıştırılmış, hakkındaki bilgi azlığı nedeniyle kimliği tam olarak açığa çıkarılamamıştır. Eserlerine "Sünbülî el-Merkezî" ketebesi yazarak intisabını belli etmiştir. Yazılarından Yesârî üslûbunu benimsediği, devrinin usta yazıcılarından olduğu anlaşılmaktadır.
Sami Efendi´nin, yazılarına "Çıldırmadan yazılmaz!" dediği Mehmed Nuri, usta hattatların yazılarından çıkardığı kalıplara gubari yazı yazarak şöhret kazanmıştır.
Bakara Suresi 137. âyet: "Feseyekfîkehumullâh ve hüve´s-semîu´l-alîm."
Meali: "Onlara karşı Allah sana yeter. O, işitendir, bilendir."