1980 yılında Şam’da doğan sanatçı, Hüseyin Öksüz’den icazetlidir. Halen, Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim görevlisidir. Hat sanatıyla ilgili bilimsel çalışmaları yanında, İstanbul, Konya, Londra, Şanghay, Cezayir gibi yurt içi ve yurt dışında birçok yerde, sergi, konferans ve canlı performanslara katılmıştır. Uluslararası Hüsn-i Hat yarışmalarında üç ödülü vardır.
Sülüs kısım: "Allahu Teala buyurdu ki: Ben, kulumun zannı üzereyim."
Nesih kısımdaki hadis-i şerifler: Besmele ve "Rasülullah s.a.v. buyurdu ki" ibaresi.
Usturacızade namı ile meşhur olan Mehmed Şehri Efendi, Hafız Osman talebelerinden Girîdî Mehmed Efendi´nin talebesidir. Hafız Osman tarzında eserler vermiş olan Mehmed Şehri, otuz yaşında vefat etmiş olup ömrü uzun olsa hat sanatında ilerleyeceği zannolunan kimselerdendir. Tuhfe-i Hattâtîn´de üç mushaf-ı şerif ve çok sayıda enam, delail, kıta yazdığı belirtilmektedir.
Bursalı hattat Tayyibî Mustafa Efendi, babasına nisbetle “Sun‘ullahzâde” künyesiyle de tanınır. Eğitimini Busra’da tamamladıktan sonra İstanbul’a giderek kazaskerliği esnasında Veliyyüddîn Efendi’ye mülazım oldu. Ayrıca kendisinden ta’lik meşk ederek icâzet almış ve Veliyyüddîn Efendi'nin damadı olmuştur. Daha sonra Bursa’ya dönerek ebû-İshâk Kazirûnî Cami’nin imâmetini yapmaya başladı. Daha sonra ilâve olarak Sultan Orhan Cami hatibliği de uhdesine verildi. 1174 senesinin Receb ayında, yetmişbeş yaşında olduğu halde vefât etti.
Meşhur şair Mola Cami'nin Farsça bir şiiri yazılıdır.
Hallaczade Mehmed Şevket (Pektaş), (d. 1869 - ö. 1979), Sami Efendi´nin talebesi Ahmet Refet Efendi´den icazetlidir. Osmanlı döneminde mekteplerinde hüsn-i hat muallimliği yapmış, Matbaa-i Askeriye ve Devlet Matbaasında çalışmış, 1969 senesinde 100 yaşını aşmış olduğu halde vefat etmiştir.
Üstte muhakkak besmele, altta nesih yazıyla yazılmış gövde metni, etrafında sülüs esma-i çehar yâr-i güzin yazılıdır. Besmelenin altındaki dairenin içinde ince sülüs yazı ile "Allah c.c. Muhammed s.a.v. Hasan r.a. Hüseyin r.a." isimleri yazılıdır. Mehmed Şevket Bey, hem besmelenin altına imza atmış hem de eserin sonuna ketebe kaydı düşmüştür.
"Bozuludur bu cihan, sanma ki bizde düzele
Devleti çarh-ı denî verdi kamu mübtezele
Şimdi evvab-ı saadettekiler heo hazele
İşimiz kaldı heman merhamet-i Lemyezele"
Katı´ sanatı; hat sanatıyla yazılan yazıların veya süslemelerin kesme tekniğiyle kağıt ve deri üzerine işlenmesidir. Bu lottaki eserde yazı kağıda işlenmiştir.
Seyyid Burhâneddin Belhî, 1849’da Belh’te dünyaya gelmiş, soyu İmam Muhammed Takî yoluyla Hz. Muhammed(s.a.v.)’e ulaşan bir zattır. Babası Seyyid Süleyman Belhî, ağabeyi ise Hamzavî-Melâmî kutbu Seyyid Abdülkadir Belhî Efendi’dir. Mâhir bir hattât ve kuvvetli bir şair olan Burhâneddin Belhî; Arapça, Farsça ve Çağatayca dillerinde şiirler yazmıştır. Şiirlerinde genelde tasavvufi temalar işlemiştir. Bu lottaki eserde de muhtemelen kendisine ait olan farsça tasavvufi bir şiir yazılıdır.
Üstte "Allah kimseye muhtaç olmayan ve bütün özgülere layık olandır" anlamında "Hüve´l-ganiyyü´l-hamîd" yazmaktadır. Alt köşede Burhaneddin Belhi Efendi "Pirzade Seyyid Burhaneddin el-Hüseyni" şeklinde ketebe yazmıştır.
Yazı: "Hâsibû kable en tühâsebû".
Manası: Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. (Ölüp de amellerinizin hesabı sorulmadan, hayatta iken kendi amellerinizin muhasebesini yapın.)
Listede yer alan isimler: 2- Seyyid Bekir b. Osman Adudiddin el-Aydınî; 3- Kemaleddin İbrahim b. Halil el-Yalivî; 4- Sadreddin Mustafa b. Hafız Abdullah el-Balıkesrî vd.