Ahmed Zihni Efendi, Kütahyalı meşhur hattatlardandır. 19. yüzyılda yaşamıştır. Yazıyı Kaltakcızade Hasan Fevzi Efendi’den meşkederek icazet almıştır. Birçok mushaf yazmıştır.
Mıstar, ince bir mukavva üzerine eşit aralıklarla gerilmiş ipliklerden ibaret olan ve yazılacak kâğıdın altına konup üstüne elle bastırılmak suretiyle kâğıda çıkan çizgiler üzerinde düzgün yazı yazılmasını sağlayan alete denir.
Örnek olarak; "Kefâ bi'ş-şeybi dâin: Kâfidurur kocaya kocalık maraz yeter, Kaçarsa ölümden ölüm ana tiz yeter, Gün görmemiş yaşamamış bil ki tiz beter, Gün görmüş yaşamışı kogil ki tiz yeter"?
"Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân /
Beni bir gözleri ahuya zebûn etti felek"
Anlamı: Aslanlar benim kahredici pençemde titrerken, felek beni ahu gözlü bir güzelin eliyle aciz etti.
Emin Barın [ö. 1987], son devir hattat ve mücellitlerindendir. 1913'te Bolu'da doğan Emin Barın, hattat müzehhip ve mücellit Hafız Tevfik Efendi'nin oğludur. Güzel Sanatlar Akademisi'nde Türk Süsleme Sanatları Bölümü'nde Reisü'l Hattatin Kamil Akdik'den hat, Necmettin Okyay'dan klasik Türk ciltçiliği dersleri almıştır.
Berat, bir tayini, bir vazife veya muafiyetin verildiğini gösteren, üzerinde padişahın tuğrası bulunan belgedir. Timar beratlarında ise tahsis edilen miktarın hangi köylerin ne kadarlık gelirlerinden meydana geleceği tek tek gösterilerek siyâkat yazısıyla ve bir öbek halinde yazılmış olan kısım “nakil-iblâğ”dan “emir-hükm”e geçişte “verdim” ve “buyurdum ki” kelimeleri arasında bulunur. [Diyanet İslam Ansiklopedisi "Berat" maddesinden.]