Osmanlı İmparatorluğu´nun son döneminde ve Cumhuriyet Türkiye´sinin ilk yıllarında eserler vermiş, modern edebiyatın doğuşunda etkin bir isimdir. Köklü ve eski bir ulema ailesinin ferdi olarak dünyaya gelmiş, hayatının her döneminde yüksek mevkilerde bulunmuş, dünyanın birçok yerini görme fırsatı yakalamış, çağının büyük ve güçlü bir sanatçısı sayılmıştır. Tanzimatı, Birinci ve İkinci Meşrutiyetleri ve Cumhuriyeti gören; bu devirlerdeki Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, Millî Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından tanıyan sanatçı Türk edebiyatında Şair´i Azam (Büyük Şair) sıfatı ile anılır (Bu sıfatı ilk kez Süleyman Nazif kullandı). Uzun seneler diplomat olarak hem doğu hem de batı ülkelerinde bulunması nedeniyle iki edebiyatı da tanımış; Türk şiirine batıdan yeni konular, serbest düşünce ve şekiller getirirken; batı yazarlarından etkilenerek yazdığı oyunlarla Türk tiyatrosuna felsefi düşünceyi sokmuştur. Türk edebiyatının en büyük eserlerinden birisi kabul edilen Makber´in şairidir. TBMM III., IV. ve V. dönemlerde İstanbul milletvekili olarak görev yapmıştır.
Şiirleri, Türk edebiyatında milliyetçilik hareketinin başlangıcı kabul edilen Mehmet Emin Yurdakul, Cumhuriyetten sonraki yıllarda ortaya çıkan memleketçi edebiyatın oluşmasına da ön ayak olmuştur. Şiiri, içinde yetiştiği halkın dertlerini dile getirip bunlara çare bulmak için bir araç olarak benimseyen şairin, milli duyguları herkesin anlayabileceği bir dille ifade ettiği şiirleri devrin edebiyat çevrelerinde büyük ilgi görmüştür.
Servet-i Fünun edebiyatının önde gelen temsilcilerinden şair ve yazar Cenab Şahabeddin, 1895 yılından başlayarak ölümüne kadar devam eden yazı faaliyetlerinde, özellikle Cumhuriyet dönemine kadar, başta şiir olmak üzere edebiyatın çeşitli alanlarında otorite kabul edilmiş şahsiyetlerdendir.
Fotokart´ın arka yüzünde, "Edirne manzarası ve Sultan Selim camii şerifi dört minareli olan Türkiye´nin en meşhur camii. 1925´te Eylül 25´inde Edirne´de bulunduğum zaman" yazılıdır.