"Kırk beygir gücünde yazı makinesi" olarak tanınan Ahmed Midhat Efendi, Tanzimat döneminin en tanınmış yazarlarından biridir. Memuriyet yıllarında Arapça, Farsça ve Fransızcasını ilerlettiği için kendisini takdir eden Midhat Paşa, ona kendi ismini vermiş; böylece Ahmed Efendi, Ahmed Midhat Efendi olmuştu. Halkı bilgilendirmek, dertlerine tercüman olmak ve kitap okuyan bir toplum yaratmak amacıyla kaleme aldığı eserleriyle Türk edebiyatının gerçek anlamda ilk popüler yazarı haline gelen Ahmed Midhat Efendi, vefatının ardından geride 200´ü aşkın eser bırakmıştır.
Basın-yayın, gazete ve matbaa tekniği gibi alanlarda çeşitli yeniliklere öncülük eden Osmanlı aydını Ebüzziya Tevfik, edebiyat sahasında daha çok Tanzimat devrinin, başta Şinasi ve Namık Kemal olmak üzere, önemli isimlerini sonraki nesillere tanıtan bir yayımcı kimliğiyle öne çıkmış; II. Meşrutiyet´in ilanının ardından yayın hayatına koyduğu "Yeni Tasvîr-i Efkâr" kısa zamanda Türkiye´nin en ciddi fikir gazetelerinden biri olmuştur. İçerik ve baskı tekniği bakımından türünün önde gelen örneği durumundaki takvimli ansiklopedik yıllıkları (almanak) da ilk defa Ebüzziya yayımlamış ve türün tanıtılmasına katkı sağlamıştır. Müzayedeye sunulan bu eserini Ahmed Midhat Efendi ile beraber kale hapsinde tutulduğu Rodos´ta iken, Türk nesrinin geçirdiği gelişmeyi göstermek üzere Batılı tarzda ilk edebiyat antolojisi olarak hazırlayan Ebüzziya Tevfik; hat sanatında da becerisini ortaya koyarak devrinde kûfî hat üstadı sayılmış; Arkeoloji Müzesi´nin giriş kapısı üstünde yer alan "Müze-i Hümâyun" yazısına imza atmıştır.
İttihat ve Terakki yönetimini eleştirdiği sert yazılarıyla dikkat çeken ve 6 Nisan 1909 tarihinde, Galata Köprüsü üzerinde vurularak öldürülen ilk basın şehidimiz...
Arka yüzü "Herman Boyacıoğlu Kartpostal Koleksiyonu" ve "İlk Türk Kartpostal Sergisi - Galatasaray Yapı ve Kredi Bankası Sanat Galerisinde ´Kartpostallarla Eski Türk Hayatı´ (1895 - 1920) Sergisinde teşhir edilmiştir. (16/121970 - 9/1/1971)" kaşelidir.