14 Ekim 1960´ta başlayan yargılamaların ilk davası olan "Köpek Davası"nda Celal Bayar, Afgan Kralı tarafından kendisine hediye edilen köpeği dönemin Tarım Bakanı Nedim Ökmen´in aracılığıyla 20 bin liraya hayvanat bahçesine satmakla suçlanmıştır.
Fotoğraflarda kurum temsilcileri, kurumun neşrettiği yayınlar, Türk tütüncülüğüne dair istatistiki levhalar ve Türkiye Tütün İnhisarı´nın numuneleri görülmektedir.
Ordu mensubu olarak görev yaptığı Manastır´da İttihat ve Terakki Cemiyeti´ne katılan Mehmed Habib Bey, İkinci Meşrutiyet´in ilanı sonrası Bolu mebusu olarak Meclis-i Mebusan´a girmiştir. İttifak ve Terakki Cemiyeti´nin milli sermaye politikası uyarınca ticarete atılan Habib Bey, Anadolu´dan getirdiği bulgurlarla "Bulgur Kralı Habib Bey" olarak anılmaya başlar ve bu tarihlerde İtalyan mimar Giulio Mongeri´ye Bulgur Palas´ı inşa ettirmeye başlar. Bulgur Palas´ın inşası sürerken Cihan Harbi yenilgiyle noktalanır ve Habib Bey Malta’ya sürgün edilir. Sürgün döneminde ekonomik darboğaza giren ailesi, borçlarını ödeyemez hale gelir ve Habib Bey´in ani vefatı sonrası Bulgur Palas´ı Osmanlı Bankası´na devreder.
Fotoğrafın arka yüzünde, Hüsrev Gerede el yazısıyla "10 Nisan 1333 Bahriye Fırkası Karargahı´nda (Amiral Jakobsen´in) ikematgahı önünde Vehip Paşa, Doktor Tevfik Salim ve ben" notunu kaleme almıştır.