1875 yılında iflasını ilan eden ve 93 Harbi´nde kredi bulmakta zorlanan Osmanlı Devleti´ni fonlayacak denli kudrete erişen Galata bankeri Yorgo Zarifi, şehzadelik yıllarında borç batağı içinde yüzen Abdülhamid´in mali danışmanlığını üstlenerek parasını idare etmiş ve hatırı sayılır bir servet edinmesine yardımcı olmuş; Abdülhamid tahta çıktığındaysa 1881 yılında işleri devralan büyük oğlu Leonidas Zarifi bu parayı değerlendirmeye devam etmiştir.
Ali Karsan, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nde Çallı İbrahim'in atölyesinde çalıştı. 1923 yılında Almanya'ya giderek Münih'te Profesör Hayman'ın atölyesinde çalıştı. Ecole Nationale Supérieure des Beaux-Arts da ise Ernest Laurent'ın atölyesinde öğrenimini tamamlamıştır.
"Hamdi! Halas (Kurtuluş) mücadelesinin şanlı safları arasında birlikte geçirdiğimiz kıymetli anıları hatıra vesile olsun diye fotoğrafımı takdim ediyorum." ithafıyla imzalıdır.
Cihan Harbi’nde kader birliği yapan Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları arasındaki ilişkiyi ve dayanışmayı pekiştirme amacıyla 19-22 Mayıs 1918 tarihleri arasında düzenlenen kısa süreli ziyaret, Osmanlı’da büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılanmıştı. İttifak bayrakları ve çiçeklerle donatılan, zafer taklarıyla süslenen İstanbul’a varan İmparator ve eşi, Sultan Mehmed Reşad, şehzadeler, Talat, Enver ve Cemal Paşalar, Nazırlar, Ayan ve Mebusan Reisleri, elçiler ve üst rütbeli subaylar tarafından merasimle karşılanmış, misafirler resmi kabul ve temaslardan sonra İstanbul’un görülmeye değer yerlerini gezmeye başlamışlardı. Saray, kasır, cami, kilise ve müze ziyaretlerinin sığdırıldığı yoğun programda halkın samimi ilgisine de mazhar olan çift, son günlerinde kendilerine gösterilen hürmet ve ilgiye teşekkür etmek için Dolmabahçe Sarayı’na gelerek Sultan Mehmed Reşad’a veda ziyaretinde bulunmuşlardı. Bu ziyaret sonrası Sultan, İmparator ve İmparatoriçe otomobille Sirkeci Garı’na doğru hareket etmiş, misafirler gardan Avusturya Marşı eşliğinde uğurlanmışlardı.
Bülent Ecevit'in annesi ressam Nazlı Ecevit, Ressam Mihri Müşfik'in etkisi altında kalarak Sanayi-i Nefise Mektebi'ne girdi. Mektepte Ömer Adil Bey'den dersler almıştır. Feyhaman Duran'ın atölyesinde bulunan Ecevit, Beşiktaş Kız Ortaokulu'nda resim öğretmenliği yapmış, İstanbul ve Ankara'daki konservatuvarlarda muallimlik yapmıştır.