Halid Ziya Uşaklıgil´in altı çocuğundan dördüncüsü olarak 1904 senesinde İstanbul´da doğan Halil Vedad Uşaklıgil, Latife Hanım´ın amcaoğlu olması dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk ile tanışma fırsatı bulmuş ve Atatürk´ün emriyle Londra ve Arnavutluk´ta diplomatik görevlerde bulunmuştur. Arnavutluk Tiran´da başkatiplik görevi yaptığı dönemde, henüz 33 yaşındayken intihar ederek hayata veda etmiştir. Oğlunun intiharı üzerine, babası Halid Ziya´nın yazdığı "Bir Acı Hikâye" adlı eser, Türk edebiyatının en acılı ve en hüzünlü eserlerinden biridir. Ölüm nedenine dair, yıllarca asılsız spekülasyonlar yapılan Halil Vedad´ın, müzayedemizde sunduğumuz bu fotoğrafının arka yüzünde "A mon grand ami Raghib, un souvenir d´amitie" (Büyük dostum Ragıp´a, dostluk hatırası) ithafı ve "Uşşakizade" ibaresini taşıyan imzası yer almaktadır.
Bohem yaşamıyla anılarımızda yer edinmiş olan Türk resminin en meşhur sanatkarlarından Fikret Mualla, 1936'da Göztepe'de karşımıza çıkıyor... Henüz 30'lu yaşlarında, beyaz gömleğine gayet nizâmi bir uyum içerisinde iliştirdiği papyonuyla elleri cebinde uzakları seyreden bir sanatkâr... Türk resim tarihine bir "efsane" olarak ismini yazdıran zengin ve parlak renklerin o güçlü ressamı Fikret Mualla... Onun sanat hayatı mekânsal bağlamda iki kısımda incelenebilir: İstanbul ve Paris dönemleri. Müzayedemizin bu lotunda sizlere büyük bir heyecanla sunduğumuz eşsiz fotoğraf Fikret Mualla'nın İstanbul dönemine ait.
Cihan Harbi’nde kader birliği yapan Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları arasındaki ilişkiyi ve dayanışmayı pekiştirme amacıyla 19-22 Mayıs 1918 tarihleri arasında düzenlenen kısa süreli ziyaret, Osmanlı’da büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılanmıştı.
İttifak bayrakları ve çiçeklerle donatılan, zafer taklarıyla süslenen İstanbul’a varan İmparator ve eşi,
Sultan Mehmed Reşad, şehzadeler, Talat, Enver ve Cemal Paşalar, Nazırlar, Ayan ve Mebusan Reisleri, elçiler ve üst rütbeli subaylar tarafından merasimle karşılanmış, misafirler resmi kabul ve temaslardan sonra İstanbul’un görülmeye değer yerlerini gezmeye başlamışlardı.
Saray, kasır, cami, kilise ve müze ziyaretlerinin sığdırıldığı yoğun programda halkın samimi ilgisine de mazhar olan çift, son günlerinde kendilerine gösterilen hürmet ve ilgiye teşekkür etmek için Dolmabahçe Sarayı’na gelerek Sultan Mehmed Reşad’a veda ziyaretinde bulunmuşlardı.
Bu ziyaret sonrası Sultan, İmparator ve İmparatoriçe otomobille Sirkeci Garı’na doğru hareket etmiş, misafirler gardan Avusturya Marşı eşliğinde uğurlanmışlardı.
Ayıcı Arif (Mehmed Arif Bey - soldan üçüncü sırada), Bandırma Vapurunda Mustafa Kemal'e eşlik eden sonrasında,13 Temmuz 1926 yılında İzmir suikati davasında dolayı idama mahkum edilmiştir