Çok genç yaşta yitirdiğimiz bir ressam olan Muhittin Sebati, 1901 yılında Amasya'da doğmuş, 1921 yılında Sanayi-i Nefise Mektebine kayıt yaptırarak Hikmet Onat ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi olmuştur. Sanayi-i Nefise´de öğrenim gördüğü dönemde Galatasaray Sergileri´ne eser göndermeye devam etmiş ve bu sayede adı sanat çevrelerinde duyulmaya başlamıştır. Paris´teki eğitim hayatında da adından sıkça bahsettirmiş, eğitim gördüğü Académie Julian’de Albert Laurens atölyesinde heykelcilik alanında birincilik ödülü kazanmıştır. Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’nin kurucuları arasında yer alarak birliğin ve ilk başkanı olan Muhittin Sebati, 1923 yılında henüz 31 yaşındayken vefat etmiştir. Türk resminin genç yaşta vefat eden bu kıymetli ressamının fotoğraflarından oluşan bu lot içinde, "Hamid, ben sizinle yaşarken bu resim hiçbir şey söyleyemez. Bence hakikat hayal olunca şuuru artar, yine yaşamaya başlar. Ben yokken bu cansız resim senin elinde can bulur, yaşar." ithafıyla imzaladığı fotoğrafı ile "Hamit´e muhabbetle" ithafıyla imzaladığı başka bir fotoğrafı daha yer almaktadır.
Fotoğrafa "Carl Seebald - Wien" antetli bir fatura iliştirilmiştir. Fatura´da Almanca "Türk-İtalyan Savaşı Üzerine. Savaşta bir daha yer almayacaklarına dair şeref sözü vererek serbest bırakılan ve Napoli´den ülkelerine doğru yola çıkmak üzere gemilere binmek üzere olan esir Türk subaylarını gösteriyoruz." metin yazılıdır.
“Çocuk Şiirleri, Çanakkale İzleri, Acılar” gibi edebiyat alanında; “Bedii
Terbiye, Çocuk Ruhu” gibi pedagoji alanında ve özellikle de “Sabatay Sevi,
Süleyman Nazif, Elli Türk Büyüğü, Türk Meşhurları, Yeni Türk Lugatı” gibi
biyografi, ansiklopedi ve sözlük alanlarındaki eserleriyle tanınan, Cumhuriyet
Dönemi’nin en çalışkan yazarlarından İbrahim Alaeddin Gövsa (1889 - 1949)...
Fotoğrafta görülen pankart üzerinde "Şehid-i muhterem-i vatan Ali Şükrü Bey..." yazılıdır... Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal'e sert muhalefetiyle tanınan Ali Şükrü Bey, Topal Osman tarafından öldürülmüş ve cesedi olaydan birkaç gün sonra Çankaya Köşkü bahçesinde bulunmuştur. Olayla ilgili olarak gözaltına alınmak istenen Topal Osman, adamlarıyla birlikte güvenlik güçlerine ateşle mukabele etmiş ve çıkan çatışmada öldürülmüştür.
Fotoğrafın arka yüzünde yer alan Osmanlıca not, "Musul hatıratından: Küçük zabıtan için kıtalardan celp edilen efrad-ı askeriye, 15 Haziran 1328" şeklindedir. *Fotoğrafın sağ üst kısmında kopuk mevcuttur.